Hüseyin Çelik dava açıyor
Abone olMilli Eğitim Bakanı Çelik, Van 100. Yıl Üniversitesi'nde çalışan abisi Ramazan Çelik'in, tutuklanan rektör konusunda suçlanması üzerine dava açacağını açıkladı
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Van 100. Yıl Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nde sekreter olarak çalışan abisi Ramazan Çelik'in,
tutuklanarak cezaevine konulan Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü
Yücel Aşkın ile ilgili soruşturmayla ilişkilendirilmesini dava
açarak cevap verecek. Çelik, kendisi ve abisi ile ilgili iddiaların
komik bulduğunu açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, LÖSEV
tarafından verilen iftar yemeğine katıldı. İftar sonrasında Türkiye
gündemini bir süredir işgal etmeye başlayan Van 100. Yıl
Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanmasının ardından
gelişen olaylara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Çelik,
gazetecilerin YÖK Başkanı Erdoğan Teziç başkanlığında toplanan
Rektörler Komitesi bildirgesinde Rektör Aşkın'ın bir komplo ile
karşı karşıya bırakıldığı yönündeki ifadelerin sorulması üzerine,
"Günlerden beridir köşe yazarları, siyasetçiler bu olaya siyasi bir
kılıf, boyut kazandırmaya çalışıyorlar. Mahkeme intikal etmiş bir
konu. Ben bu konuda bir şey söylemeye mezun değilim" dedi.
Gazetecilerin abisi Ramazan Çelik'in de soruşturmada isminin
geçtiği iddiaları ile ilgili olarak Çelik, bu iddiaları da komik
bulduğunu söyledi. Çelik, Rektör Aşkın'ın soruşturmasına önce
kendisinin karıştırılmak istendiğini, ancak kendisi ile ilgili iğne
ucu bir delil bulunulmaması üzerine abisi Ramazan Çelik'in adının
kullanılmaya çalışıldığını ifade etti. Çelik, bu konuda da, "İlk
önceleri benimle ilgili bir şeyler yapılmaya çalışıldı. Ancak delil
bulunulamadı. Ardından abim işin içine sokuldu. Bunun ardından da
hükümet işin içine sokulacaksa bu gayretkeşliğini iyi niyetli
olmadığını söyleyebilirim. Abim 27 yıldır sekreterlik yapmakta. Bir
defa dahi soruşturma geçirmemiştir. Bu iddiaları ile bir ilgisi
yoktur" diye konuştu. Çelik, ayrıca abisinin rektörler
bildirgesinde yer alan 'soruşturma açıldıktan sonda emeklilik
dilekçesini vererek ayrılmak istedi. Ardından dilekçesini geri
aldı' şeklindeki iddialar ile ilgili olarak, "Kardeşimin sicil
amiri rektördür. Hiçbir soruşturma geçirmemiştir. 6 yılda bir
verilen sicil notu ise pekiyidir. Bütün bunlar ortadayken bu
iddialar iftiradır" şeklinde konuştu. Çelik, soruşturmaya paralel
olarak yapılan rektörler bildirgesine atıfta bulunarak,
"Cumhuriyetin kurumları karşı karşıya getirmenin kimseye bir
faydası yoktur. Bunun iyi niyetle bağdaşır bir tarafı yoktur"
açıklamasını yaptı. Konuşmasında bir tesadüfü de anlatarak,
Aşkın'ın tutuklandığı gün Van'a gittiğini, havaalanında helikopter
ile bakanlığın 'İl İl Türkiye Taraması' isimli proje çalışması için
Hakkari'ye gittiğini anlattı. Çelik, bununla ilgili olarak da bazı
köşe yazarlarının ve siyasetçilerin bu durumun bir tesadüf değil mi
şeklinde sorgulanmasından yakındı. Çelik, bildirgenin ardından
abisi Ramazan Çelik ile görüştüğünü, kendi siyasi kariyeri, abisi
hakkında ve parti ve hükümete bu konunun yansıtılması halinde
bildirgeye imza atan rektörler hakkında dava açacağını kaydetti.
Çelik, açıklamalarının son bölümünde bir gazetecinin Teziç
başkanlığında 23 Ekim 2005 tarihinde cezaevinde tutuklu bulunan
Aşkın'ı ziyaret etmesi ile ilgili bir sorusu üzerine Türkiye'de
herkesin seyahat etme özgürlüğünün bulunduğunu belirterek, "Hukukla
bilimi, üniversiteler ile siyaseti karşı karşıya getirmekten uzak
durulmalıdır" dedi.