Hürriyet'ten Erdoğan'a eleştiri
Abone olErdoğan'ın amacının İmam Hatipliler'i yönetime getirmek olduğunu yazan Ekşi, gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını belirtiyor.
Hürriyet'in başyazarı Oktay Ekşi, değiştik diyerek, demokratik
laik Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı olduklarını söyleyen
Başbakan Erdoğan'ın maskesinin düştüğünü yazdı. İşte Ekşi'nin
Erdoğan hakkında yazdıkları Deşifre
olmak...
Galiba oyun bitti. Daha açık söylemek gerekirse Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın şimdi Saadet Partisi’nde bulunan eski arkadaşlarına
dönüp:
‘Biz o gömleği çıkardık’ diyerek artık demokratk, laik cumhuriyetin
temel değerlerine bağlıymış gibi gösterdiği günler vardı ya...
Anlaşılan o dönem bitti.
Şimdi başımızda ’Daha çok imam-hatip okulu öğrencisini ülkenin
yönetiminde nasıl söz sahibi yapabiliriz?’ politikası izleyen bir
başbakan ve onun Milli Eğitim bakanı var.
Üstelik doğruyu söylediğiniz, yani yukarıdaki teşhisi dile
getirdiğiniz zaman çok kızıyorlar:
Başbakan’a göre, ’ülkeyi germemeli’ imişiz.
Bakan Hüseyin Çelik’e göre de, ’meseleyi imam-hatip ekseninde ele
almak, Türkiye’de çatışmaları körüklemek’ imiş. Esasen bu konuyu
’imam-hatip düzleminde ele alan kendileri değil’miş.
Kaldı ki Başbakan da ’Hiçbir zaman seçim meydanlarında meseleyi
imam-hatip ekseninde tartışmamış’mış.
Başbakan Erdoğan’ın ’meslek liseleri’ derken asıl amacının
imam-hatip mezunları olduğunu Sayın Bakan bizden mi öğrenecek?
Bu durumda asıl görmemiz gereken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin
nihayet gerçek çehresi ile karşımıza çıkmış olduğudur. Hem bu ’imam
hatip’ merkezli yasa değişikliği hem de Türkiye’de laik üniversite
eğitimini ısrarla istemekten başka bir suçu (!) olmayan YÖK’ün
başını koparmayı amaçlayan tasarının tek açıklaması budur.
Nitekim Bakan Çelik gazetecilerin ’Sizce bu YÖK’ü tasfiye yasası
mı?’ şeklindeki sorularına da onların gözünün içine bakarak gerçeğe
taban tabana aykırı şu yanıtı veriyor:
’Asla tasfiye yasası değildir. Burada tasfiye olan (edilen demek
istiyor) bir şey yok.’
Tasfiye edilen bir şey yok ise neden YÖK’ün şimdiki üyelerinin
görevlerine bu yasayla son veriyorsunuz?
Efendim, görevlerine son verilenlerin tekrar seçilmelerine engel
bir durum yokmuş ki!
Bu eğer ’Bizim YÖK’ten şikayetimiz yok ki tasfiyeye gereksinim
duyalım’ anlamında ise o zaman ’Şikayetçi olmadığınız (!) YÖK’ün
üye sayısını, süresi dolanların ayrılmalarını bekleyerek de
indirmek mümkün iken neden görevlere son veriyorsunuz?’ diyenlere
verecek bir yanıt bulmaları gerekli.
Görüldüğü gibi, bir yandan laik eğitim diye çırpınan YÖK’ü
cezalandırıyor, öte yandan ’imam-hatip liselilerin ülke yönetiminde
(bugünkünden) çok etkin hale gelmeleri’ için uğraşıyorsanız, artık
gerçek kimliğiniz deşifre olmuş demektir.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Avrupa Birliği doğrultusunda attığı
adımlara ve demokratikleşme doğrultusundaki çabalarına bakarak ’Yok
canım. Bunların bizden farkı yok’ diyenlere artık, önce yüzlerini
buz gibi bir soğuk su ile yıkamak sonra da uykularını dağıtmak
düşüyor.