Hürriyetin yeni yüzü nasıl olacak?
Abone olHürriyet Genel Yayın Yönetmenliğini bugün resmen devralan Enis Berberoğlu bugün ilk yazı işleri toplantısını yaptı.
Medyatava sitesindeki habere göre, Berberoğlu'nun toplantıda
yaptığı konuşma şu şekilde:
"Benim duruşumu ve mesleki anlayışımı herkes bilir. Kimin ne
söylediği de pek umurumda değil. Çünkü biliyorum ki hemen her hafta
ya da her gün, birileri bana sataşacak, çamur atacak. Ben bunların
hiçbirini umursamıyorum.
Benim önceliklerim gazetemdir. Gazetemin önüne hiç bir zaman
geçmeyeceğim, daha çok geri planda bulunacağım.
Hürriyet'in her sayfasının doğru biçimde yapıldığını düşünüyorum.
Her bölümün üzerine düşen görevleri yerine getirdiğine
inanıyorum."
Enis Berberoğlu, yapacakları konusunda önceliklerini de
aktardı.
Enis Berberoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geçen hafta Aydın
Doğan beni çağırdı ve görevimi tebliğ etti. Ben Genel Yayın
Yönetmeni'nden (Ertuğrul Bey'den bahsediyor) hiçbir şeyi saklamadım
bugüne kadar. Görüşeceğimi de biliyordu. Ama görüşme sonunda ne
olduğunu sorunca ilk kez yalan söyledim. Başka bir şeyden
bahsettim. Çünkü Aydın Bey böyle olmasını istemişti. 20 yıl boyunca
bu görevi hakkıyla yerine getiren Ertuğrul Bey'e de kendisinin
söylemesi doğrudur.
BÜYÜK DEĞİŞİKLİKLER YAPABİLİRİM
Ardından çarşamba günü de Vuslat Hanım'la görüştüm. Genel bir
görüşmeydi, hemen hemen Aydın Doğan'la konuştuğumuz konuların bir
benzeriydi.
Vuslat Hanım'la da paylaştığım için size de açıklamamda bir sakınca
yok. İlk önceliğim, personel bazında olacak. Bir takım eksiklikler
görüyorum. Bunlara isterseniz ince ayar diyebilirsiniz. Ufak tefek
değişiklikler yapacağız. Hiç istemesek de belki büyük değişiklikler
de yapabiliriz.
20 yıl genel yayın yönetmenliği yapan Ertuğrul Bey'den sonra bu
görevi devralmak kolay bir şey değil. 53 yaşımda bu görevi
devraldım, ben de 20 yıl yaparım diye bir iddiam olamaz. Buna yaşım
da elvermez."
Enis Berberoglu, konuşmasının bu bölümünde Hürriyet'in yayın
politikasından ve rakipleriyle ilişkilerinden bahsetti:
"Hürriyet'in şu anki yayın politikasının değişmeyeceğini
söyleyebilirim. Çünkü zaten bizim okur kitlemiz bu gazeteyi böyle
yaptığımız için bizi okuyor. Çok özel bir okur kitlemiz var. O hiç
değişmiyor. Bir örnek vereyim: AKP iktidarının yöneticilerinin
oturduğu Çukurambar'da en çok Hürriyet okunuyor ve en çabuk
Hürriyet bitiyor.
Hürriyet, apayrı bir yerde ve kendisine rakip gösterilenleri yine
kendisi çıkarıyor. Ancak bundan sonra rakip olarak gösterilenleri,
oldukları seviyede göreceğiz. Bize laf atanları, tirajları oranında
değerlendireceğiz. Çünkü biz yukarıdayız ve bize ulaşmak isteyenler
her zaman olduğu gibi bizi taşlamaya devam edecektir. Ancak gerekli
görmediğimiz polemiklerden uzak duracağız. Yerimizde ve dimdik
ayakta durmaya özen göstereceğiz.
Aydın Doğan ve Vuslat Hanım'la görüşmelerimizde, Hürriyet'in
bulunduğu yer konusunda hiçbir sıkıntı olmadığını gördüm.
Hürriyet'in yayın politikasıyla
ilgili herhangi bir değişiklik talepleri olmadı. Bana böyle bir
görev verdiler ve iyi bir gazeteyi daha iyi bir yere getirmemi
istediler.
Hayatımda her zaman Hürriyet yazı işleri masasının özel bir yeri
vardır ve bu masanın etrafında oturan kişilerin gurur
duyduklarından eminim. Ben de bu masada oturmaktan her zaman şeref
ve gurur duydum."