Hürriyet'in büyük ihlali

Hürriyet Gazetesi'nin eski bakan Işın Çelebi'yle ilgili yaptığı haber, gazetecilik ilkelerini ihlal edince gazetenin imajı zedelendi. Yapılan haber yanlıştı. Bunun üzerine Yalçın Pekşen, "Özür kabahatten büyük olursa..." başlıklı yazısıyla olayı ele aldı...


Özrün kabahatten büyük olduğu durumlara sık rastlanmaz. O yüzden bu konuya örnek vermek için taa Osmanlı döneminden kalma bir öykü anlatılır:

Padişah birgün soytarısına şöyle bir emir verir:

-Öyle birşey yap ki, özrü kabahatinden büyük olsun.

Soytarı bir süre sonra yanından geçen Padişah'ın poposunu eller.

-Bre melun, ne yaptın sen? diye kükreyan Padişah'a da şu cevabı verir:

-Özür dilerim Padişahım, ben sizi refikanız hanımefendi zannettim.

Bu duruma yeni bir örnek de dün Hürriyet gazetesinde vardı.

Gazetenin Kelebek ekinde, eski bakanlardan Işın Çelebi ile ilgili bir haber yayınlanır.

Bir 'İddaa' bayii önünde görülen Çelebi habere bakılırsa 'Çok iddialıyım. Şansımı denemek için oynadım; daha çok Türkiye ligini tercih ediyorum' demektedir.

Ardından Çelebi gazetenin okur temsilcisini arayarak haberin doğru olmadığını söyler. 'İddaa bayii önünde fotokopi çektirmek için durmuş ve fotoğrafını çeken muhabire hiçbir şey söylememiştir.'
* * *
Gazetenin Okur Temsilcisi de tarafları yüzleştirmeye karar verir. Biraraya gelen taraflar bayinin önüne giderler. Burada Işın Çelebi muhabire

- Fotoğrafı çektikten sonra neden bana sormadınız? Sorsaydınız gerçeği söylerdim. Ben hayatımda İddaa oynamadım...şeklinde çıkışır.

Muhabir kendini şöyle savunur:

-Efendim size sormamam hataydı. Siz cebinize alelacele birşey koyunca oynadığınızı sandım. Ama ben işyerine sordum, onlar oynadığınızı söylediler. Haberde size atfen yazılmış 'Çok iddialıyım, Türkiye ligini tercih ediyorum' sözlerini ise ben yazmadım. Haberim yoktu...
* * *
Gazete özür yazısında daha büyük bir suçu itiraf ediyor. Habere muhabirin yazmadığı satırlar eklenmiştir.

Hatta temsilci daha da ileri gidiyor, Hürriyet'in birinci yayın ilkesini de hatırlatıyor:

'Gazetecilikte temel işlev, gerçekleri bulup bozmadan, abartmadan ve hiçbir baskı altında kalmadan en kısa zamanda ve edinilen tüm bilgiyle kamuoyuna iletmektir.'

Oysa yukarıdaki haberin temel işlevi 'gerçekleri aramadan ve bulmadan bozmak ve hiçbir baskı altında kalmadan abarttıktan sonra en kısa zamanda kamuoyuna duyurmak' olmuştur.

Çünkü ortada bir haber bile yoktur.

Çelebi 'İddaa' oynasa ne olur, oynamasa ne olur? Oynamış olsa bile bunun neresi haber? Çelebi hatırı sayılır eski bir bakan olmasa, kim işi yüzleştirmeye kadar götürür?

'Bir Haber Yüzleşmesi' başlıklı özür yazısının 'özrü kabahatinden büyük'tür. Türkiye'nin en 'iddaalı' gazetesi olduğunu iddia eden yayın organında ciğeri beş para etmez bir haber yüzünden neredeyse tüm gazetecilik ilkeleri çiğnenmiştir.

İnsan ruhunu kuyumcu terazisiyle tartıp '20 gram olduğunu' keşfeden Genel Yayın Yönetmeni'nin, gazetesindeki yanlış haberler yüzünden ruhsal durumları bozulan insanların ruhlarını da hiç olmazsa kömürcü terazisiyle tartmasında yarar var.


YAZI: Yalçın PEKŞEN