Hürriyet'e ve Aydın Doğan'a çapraz ateş
Abone olSabah grubuyla Aydın Doğan medyası bir kez daha kapıştı. Hürriyet'in dünkü açıklamasına Takvim manşetten böyle cevap verdi.
İNTERNETHABER.COM- Hürriyet sini Gülen'in tetikçiliğini
yapmakla suçlayan Takvim, bu kez Samanyolu Müdürü Hidayet Karaca
ile Fethullah Gülen arasındaki telefon görüşmelerini
yayımladı.
Aydın Doğan'ın görüşmede Gülen için dediği iddia edilen "Şu anda gerçek olarak demokratlığı hocaefendi temsil ediyor" sözlerini manşete taşındı.
HÜRRİYET'İ ÇAPRAZA ALDILAR
Sabah grubu ile Doğan medyası arasındaki savaş yeniden kızıştı.
Hürriyet'in dünkü açıklamasına karşı taraftan çapraz ateş açıldı.
Sabah birinci sayfadan yaptığı açıklamada "Kâğıt
kaçakçılığından Hilton’a, POAŞ skandalından vergi kaçakçılığına
kadar 40 yıldır bu ülke Aydın Doğan’ın cambazlıklarını
konuşuyor." denildi.
TAKVİM'E İFTİRA SUÇLAMASI
Hürriyet'in seçim sonrası hükümete el uzattığını ancak bunun 2 gün sürdüğünü yazmıştı. Gülen'in basın bülteni olmakla eleştiren Takvim'e dün Hürriyet, yaptığı açıklamada "Sayın Aydın Doğan'ı paralelcilikle suçlayan yalan ve iftira dolu yazılar yayımlanmıştır. Hürriyet her zaman demokrasiden ve hukukun üstünlüğü ilkesinden yana olmuştur" ifadeleriyle tepki göstermişti.
HÜRRİYET'E "TAPEMİZİ ATTIRMA" CEVABI
Takvim bu açıklama bugün manşetten cevap verdi. "Tapemizi attırma" başlığını atan gazetenin spotunda "Paralelin tetikçisi Hürriyet foyası ortaya çıkınca, Takvim'e sataştı. Patronu Aydın Doğan'ın Fethullah Gülen tapelerindeki bağlılık mesajlarını unuttuğunu sandı." diye yazıldı. Gazete ayrıca Karaca ile Gülen arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerinin dökümünü yayımladı.
'BAŞBAKANIN KARŞISINDAYIM'
H.K.: Hocam müsadenizle bir iki husus vardı arz
edebilir miyim?
Gülen: Buyrun...
H.K.: Bugün Aydın Bey'le yemek yedik. Selam ve
hürmetleri var zat-ı alinize.
Gülen: Teşekkür ederim, sağolun.
H.K.: Aydın Bey "Beni cemaatin yanında diye
göstererek farklı bir noktaya getirmeye çalıştılar. Şu anda gerçek
olarak demokratlığı hocaefendi temsil ediyor. Bir tek hocaefendi
var. Hatta ben de artık Başbakan'ın karşısına geçmeyi düşündüm.
Aleyte yazılar yazayım. Ne yaparsan yap, bunla bir yere varılmıyor"
dedi. Uzun uzun diğer konuları da konuştuk efendim. Özellikle iki
tane hususun zat-ı alinizin ilgilendiği konular noktasında çok
memnun oldu. Akşam üzeri de damadı geldi. Onunla da 1.5 saate yakın
konuştuk. Onu biraz diğer taraf etkilemeye çalışıyordu. Onlardan
bahsedince o da rahatlamış oldu. O da "Hocamın ellerinden öpüyorum"
dedi.
SABAH: HÜRRİYET GAZETESİNE HAK ETTİĞİ GİBİ BİR CEVAP
Sabah gazetesi bugünkü sayısında 1. sayfadan Hürriyet
gazetesinin yayınları hakkında sert bir cevap yazısı yayınladı.
İşte o cevap yazısı…
“Hürriyet her zaman demokrasiden, hukukun üstünlüğü ilkesinden ve
bu çerçevede meşruiyet çizgisinden yana olmuştur” diyor Aydın
Doğan’ın gazetesi. Ama sadece diyor. Öteye geçemiyor. Türkiye’ye
kastetmeye çalışan Paralel çetenin sözcülüğünü yapmaya devam
ediyor. Biz rakibimizin bu derin sessizliğini ve çelişkilerini
eleştirince de “İlkeli ve objektif yayın” yalanına sığınıyor.
Yargının “Bu bir darbe girişimidir ve casusluk faaliyetidir” dediği
25 Aralık operasyonuyla ilgili “Dosya kapandı” başlığıyla algı
yaratmaya çalışmak, Paralel çetenin ağzıyla hukuku gölgelemek
objektif gazetecilik mi? Türkiye Cumhuriyeti devletini ele
geçirmeye çalışan Pensilvanya ihanet çetesiyle ilgili gerçekleri
gizlemek ilkeli yayıncılık mı? Fethullah Gülen’in ortaya dökülen,
siyaseti ve iş dünyasını dizayn etmeye yönelik kirli ilişkilerine
dair tek satır yazmamak dürüst gazetecilik mi?
Binlerce gazeteci, işadamı, siyasetçi ve bürokratın özel
yaşamlarının Paralel ihanet çetesi tarafından didik didik edildiği
ortaya çıktıktan sonra hangi tepkiyi gösterdiniz? Paralel çetenin
mağdur ettiği binlerce insan feryat ederken hangi birinin sesine
kulak verdiniz? Okurlarınızı ve Türkiye’yi kandıramazsınız. Başta
Hürriyet olmak üzere Doğan medyasının Paralel Yapı’yla ve lideri
Gülen’le iş tuttuğunu artık tüm dünya biliyor.
SABAH’ın sermaye yapısı ve ilişkileri son derece şeffaf ve her şey
ortada. Ama sizin geçmişinizde hesabını veremediğiniz o kadar çok
karanlık nokta var ki… Hangisini sayalım? Kâğıt kaçakçılığından
Hilton’a, POAŞ skandalından vergi kaçakçılığına kadar 40 yıldır bu
ülke Aydın Doğan’ın cambazlıklarını konuşuyor. İsterseniz bu
konulara hiç girmeyin. Sonra çok üzülürsünüz.
Yeni Türkiye kurulurken herkes yeni ve beyaz bir sayfa açıyor.
Beyaz bir sayfa da siz açın isterseniz. İki ileri bir geri
yapmaktan kurtulun. Devletin ve milletin yanında olun. Hukuka saygı
göstererek, objektif ve dürüst yayıncılık yapın. Ya da geçmişte
olduğu gibi Türkiye’nin beyaz sayfalarını kirletmeye devam edin.
Tercih sizin!