Hürriyet'deki cumhurbaşkanı
Abone olErtuğrul Özkök, son yazısında Hürriyet Gazetesi'nde bulunan bir "cumhurbaşkanı"nını anlattı. Özkök'ün ve Aydın Doğan'ın değer verdiği bu cumhurbaşkanı kim?
Ertuğrul Özkök, son yazısı "Hürriyet'in 11'inci katında bir
‘cumhurbaşkanı’" ile Hürriyet'deki reisicumhurdan bahsetti. Peki bu
cumhurbaşkanı kim?
HÜRRİYET binasının 11’inci katındaki oturma düzenimiz şöyledir.
Birbirine bağlı iki binadan oluşan katın bir bölümünde İcra Kurulu
Başkanımız Vuslat Doğan Sabancı ile ben çalışıyoruz.
OTURMA PLANI
İkinci binada ise Başyazarımız Oktay Ekşi’nin aralarında bulunduğu
arkadaşlarımız var.
Oktay Ekşi’nin oda komşusu ise Doğan Hızlan.
On birinci katın bu bölümü bizim bulunduğumuz bölüme göre daha
eğlencelidir.
İkisi arasında çok esprili polemikler yaşanır.
Oktay Ekşi ne kadar Cumhuriyet’i temsil ederse, Doğan Hızlan da o
kadar Osmanlı’nın meziyetlerini savunur.
Mesela her 29 Ekim günü Oktay Ekşi Doğan Hızlan’ın odasına gelir ve
‘Bayramınız kutlu olsun’ der.
Doğan Hızlan ise ona ‘Oktaycığım, sizden kim gelip bizi
kurtarmanızı istedi’ diye cevap verir.
Tabii bütün bunlar, günlük hayatımızı neşelendiren şakalardır.
Çünkü Doğan Hızlan da en az Ekşi kadar Cumhuriyet ilkelerine bağlı
bir insandır.
Önceki akşam eşimle birlikte TÜYAP Kitap Fuarı’nın
yemeğindeydik.
Doğan Hızlan’a, yazarlıktaki 50’nci yılı dolayısıyla bir plaket
verildi.
Can Yayınları’nın sahibi Erdal Öz, Doğan Hızlan hakkında bir
konuşma yaptı.
Ben bilmiyordum. Meğer Erdal Öz’le Hızlan İstanbul Hukuk
Fakültesi’nde de birlikte okumuşlar.
Edebiyatla ilgileri orada başlamış.
Erdal Öz’ün konuşması, Doğan Hızlan’ın kendisi kadar
alkışlandı.
Gerçekten çok güzel, çok duygulu bir konuşmaydı.
Öz konuşmasını şöyle tamamladı:
‘Doğan Hızlan, edebiyatımızın cumhurbaşkanıdır.’
EKŞİ OLSAYDI
Doğan Hızlan’ın edebiyat ve sanat dünyamızdaki yerini bu kadar
güzel anlatan bir cümle olamaz.
Erdal Öz bu konuşmayı yaparken Hızlan’ın kulağına eğilip, ‘Oktay
Ekşi burada olsaydı, ‘Herhalde edebiyatın cumhurbaşkanı değil;
padişahı denmesini isterdiniz’ diye düzeltirdi’ dedim.
Doğan Hızlan gerçekten bütün bu sözleri hak eden bir insandır.
Yönetim Kurulu Başkanımız Aydın Doğan, Hürriyet Gazetesi’ni
aldıktan bir süre sonra bana şunu söylemişti:
‘Doğan Hızlan’ın künyedeki yerine dokunmayacaksınız. O orada
kalacak.’
AYDIN BEY’İN ARZUSU
Hızlan, Erol Simavi’nin oğlu Sedat Simavi’ye yakın bir insandı.
Gazete el değiştirdikten sonra Doğan Hızlan’ın konumunda da bir
değişiklik olabileceğini bekleyenler çıkmıştı.
Aydın Doğan tam aksini yaptı.
Bazen kendi kendime soruyorum.
Acaba dünyada kaç gazete künyesinin en üst noktalarında böyle bir
edebiyat ve sanat insanı vardır?
Önceki akşam çok keyifliydi.
Erdal Öz konuşurken, öğrencilik yıllarımda onun Ankara Büyük Sinema
Pasajı’nın birinci katındaki ‘Sergi’ kitabevini hatırladım.
Kitaplığımda hálá oradan aldığım bazı kitaplar duruyor.
Ant dergilerini, geçen gün sözünü ettiğim Regis Debray’in kitabını
hep oradan almıştım.
Bir de 33 devirlik plaklar.
Mesela Ruhi Su’nun plağını.
TÜYAP Kitap Fuarı giderek uluslararası bir olay haline gelmeye
başladı.
Masamızda TÜYAP Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Ünal oturuyordu.
‘Bu bölgede en büyük rakibiniz kim’ diye sordum.
‘Dubai ve Moskova’ dedi.
Ama onların ikisinde de büyük devlet destekleri var.
TÜYAP ise tam bir özel kuruluş olarak başarısını gittikçe
büyütüyor.
Önceki akşam eşimle benim 34’üncü evlilik yıldönümümüzdü.
Yemek salonunun hemen karşısındaki Sardunya restoranda küçük bir
kutlama yaptık.
Sardunya’nın dekorunu çok sevdim. Minimal ama çok sıcak bir
atmosfer kurmuşlar.
İYİ Kİ VAR
İşte bu güzel gecenin atmosferinde bir kere daha şunu düşündüm.
İyi ki Hürriyet var.
İyi ki, onun en üst yerlerinde Doğan Hızlan gibi gerçek bir aydın
oturuyor.
YAZI:Ertuğrul ÖZKÖK