Hürriyet yazarı bakkal hesabında çuvalladı
Abone olBasit bir bakkal hesabıyla Kanal İstanbul'un maliyetini çıkaran Hürriyet yazarı Mehmet Yılmaz fena çuvalladı.
İNTERNETHABER.COM- Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz,
Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı Kanal İstanbul projesinin maliyetini
bakkal hesabıyla yapınca zor durumda kaldı.
Yazı dün öğlen saatlerine doğru siteden kaldırıldı. Herkes sansür zannetti, oysa ortada korkunç matematik hatası vardı. İşte bu fark yazıyı siteye uçurmaya yetti. Hesabı yanlış çıkaran Yılmaz, bugün de kendisi köşesinden özür diledi.
Hesap uzmanı arkadaşının yardımıyla çılgın projenin maliyetini
209 milyar olarak açıklayan Yılmaz, dünkü yazısında "200
metre en, 100 metre derinlikteki ve 50 kilometre uzunluğundaki kazı
alanından çıkacak hafriyat 12.5 milyar metreküp tutuyor"
diye yazmıştı.
Ancak hesapta bir sorun var. 200 metre × 100 metre × 50 bin metre =
1 milyar metreküp ediyor. Yani Mehmet Y. Yılmaz'ın yaptığı hesabın
12,5'ta biri kadar. Yazar ayrıca kamyon yakıtlarının tüketeceği
masrafın 750 milyar lira olduğunu iddia etmişti. Maliyeti dolara
çevrildiğinde sadece yakıt parası bile 500 milyar dolara
ulaşıyor.
Dün bakkal hesabı ile okurların karşısına çıkan Yılmaz, bugün yanlış yaptığını itiraf ederek okurlardan işte böyle özür diledi:
"Dün Kanal İstanbul ile ilgili olarak bir hesap uzmanı
arkadaştan gelen bilgilerle yazdığım "bakkal hesabı" yazısında bir
hata oldu.
Arkadaşım bir çarpma işleminde hata yaptı, ben de kontrol etmediğim
için hataya ortak oldum, sizlerden özür diliyorum. Yazının
hürriyet. com.tr'den çıkarılmasını da ben istedim.
Sabah yazımı okuduktan sonra hatamı tespit edip bana bildiren
okuyuculanma teşekkür ediyorum. Şarık Tara da arayıp,
"Mühendislerin yapacağı işi hesap uzmanlarına
bırakma" dedi, haklı olduğunu kabul ediyorum."
HESABIN EĞRİSİ DOĞRUSUNA DENK GELİYOR
Ancak yazar yine de söylediklerinin arkasında olduğunu özür cümlesinin peşine eklemeyi de ihmal etmedi:
"Ancak benim yaptığım hata da Başbakan'm projesinin Nasreddin
Hoca'nin "diken" projesinden farklı olmadığı gerçeğini
değiştirmiyor.
Hesaplamada yaptığımız varsayımlar gerçeklerle zaten
örtüşmüyordu.
Başbakan'm kanalı bir tür otoyol olmayacak, yükseltme havuzları da
gerekecek, yükseltme havuzları yapılmayacaksa, hafriyat bugün
öngörülenden çok daha fazla olacak.
Yani hesabın eğrisi, doğrusuna denk geliyor, bunu belirteyim."
Yazarın ilginç bakkal hesabını öğrenmek için sonraki sayfaya geçin
[PAGE]
BAŞBAKAN'ın bir işadamının 30 milyar dolar yatırmaya hazır
olduğunu söylediği kanal projesi ile ilgili basit bir hesabı,
Mülkiyeli bir hesap uzmanı arkadaş yaptı.
Bu hesabı yaparken de kanalın geçeceği arazinin deniz seviyesinden
50 metre yükseklikte olduğunu varsaydı, daha yüksek tepeleri
dikkate almadı.
200 metre eninde, 50 metre derinliğinde bir kanal kazılacağım
varsaydı. Malum iki kenara beton dökülecek, kanalın tabanı da beton
olacak, temel atmak, demir döşemek vs. gerekiyor.
Bu durumda deniz seviyesinin altına inmek için 100 metre ortalama
derinlikte bir kazı yapılacak. 200 metre en, 100 metre derinlikteki
ve 50 kilometre uzunluğundaki kazı alanından çıkacak hafriyat 12.5
milyar metreküp tutuyor.
Kaya ve toprak özgül ağırlığının metreküpte 2.8 ton olacağını
varsaydı. Toplam hafriyat ağırlığı 35 milyar tona yakın. Her biri
350 ton taşıyan açık havza maden kamyonları ile bu hafriyatın
taşınacağını kabul ettik.
Bu kamyonlar 100 milyon sefer dolu, 100 milyon sefer boş gidip
gelecekler.
Kendi ağırlıklarıyla birlikte 500 tonu aşacak kamyonların
kullanacağı yolların açılması gerek, bunu hesaba katmadı.
Kamyonlar ortalama 50 kilometre gidecek olsa toplam sefer 100
milyar kilometre oluyor. Kamyonlar arazi yollannda gidecekler,
kilometre başına ortalama 7.5 liralık mazot yaktıklarını varsaysak
yakıt giderini minimum 750 milyar lira olduğunu
hesaplayabiliriz.
2000 açık havza maden kamyonu alınacağını varsayar ve bunların
günde 20 sefer yapacaklarını düşünürsek günde 40 bin sefer ile 2
bin 500 gün boyunca gidip gelecekler demektir.
Demek ki projenin kazı kısmı yaklaşık 8 yıl sürecek.
Bu özel kamyonların tanesini 20 milyon liradan alsak kamyon parkı
yaklaşık 40 milyar lira tutar.
20 dev bant taşımalı kazar kepçeden oluşan bir de makine parkımız
olmalı. Her kepçe 14 dakikada bir kamyon hesabıyla günde 100 kamyon
yükleyecek.
Bu makine parkı için de 2.5 milyar dolara ihtiyacımız var.
Kaba bir hesapla kanalın yüzeyi 20 milyon metrekare tutuyor.
Metrekare başına 1 metreküp özellikli beton ve 100 kilogram demir
kullanacağımızı varsayıyoruz.
Demek ki betonlama maliyetimiz de 6 milyar lirayı buluyor.
50 bin kişinin sekiz sene boyunca 24 saat, 3 vardiya çalışacağını
kabul ettik.
Demek ki 20 milyar liraya yakın ücret ödememiz var. Vergi, sigorta
hariç! Bu inşaat için yapılacak köprüler, yollar, mekanik ve
elektromekanik deniz giriş çıkışları, kanal ve kentleşme için
gerekli istimlakler, işin sigortası gibi kalemlere kabalama bir
hesapla 8 milyar ayırdık.
Hepsini alt alta yazıp toplayınca 209 milyar dolara ulaştık.
Yani Başbakan'ın müteahhit arkadaşının 30 milyar doları devede
kulak kaldı! Kanal bittiğinde günde 200 geminin ortalama 20 bin
lira geçiş ücreti ödeyerek bu kanalı kullanacağını varsaydık.
Kanalımızı düz bir alanda yaptığımızı varsaydığımız için yükseltme
havuzlan gibi geciktirici işlemlerin olmayacağını kabul ettik.
Yıllık 1.5 milyar lira gelire ulaştık.
Yani proje kendini yaklaşık 200 yılda geri ödeyecek! Hesaplarımızın
yüzde 50 yanıldığını, fazla şişirmece yaptığımızı varsaysak bile
100 yıl! Dikkat etmiş olacağınız gibi projenin finansmanı ile
ilgili bir maliyet hesaplarda yok.
Trakya'nın Hollanda gibi dümdüz bir alan olmadığını da
biliyoruz.
Kanalı bir otoban gibi giren geminin dümdüz geçip gideceği bir alan
gibi hayal ettik, böyle olamayacağını biliyor olmamıza rağmen.
Basit bir "bakkal hesabı" bu! İnternette kolayca bulunabilecek
hesaplara dayanıyor.
Başbakan'ın projeyi sunarken yaptırdığı animasyona bakıp ağzı peşin
sulananların biraz bekleyip projenin fizibilitesini görmelerini
öneririm.