Hürriyet suçüstü yakalandı
Abone olHürriyet yazarı Erdal Sağlam, 5 eski ekonomi bürokratına soruşturma açılmasıyla ilgili yazısında bir ismi sakladı.. Akşam, o önemli ismi ve nerede görev yaptığını yazdı
Akşam Gazetesi, tüm medyanın gözünden kaçan o önemli detayı
bugünkü sayısında şu sözlerle gündeme getirdi: Hürriyet, 'esas
oğlanı' niye gizledi Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam,
Babacan'ın savcılığa sevkine onay verdiği isimler arasında dönemin
Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'in adına yer vermedi Ali
Babacan'ın 5 bürokrat için savcılık soruşturmasına izin vermesi
olayı, Hürriyet Gazetesi köşe yazarlarından Erdal Sağlam'ın
yazısında önemli bir eksiklikle yer aldı. Daha doğrusu Sağlam, 3
gün önceki yazısında olaydan söz ederken birini 'unuttu.'
Hazine'nin başındaki nihai imza yetkisine sahip isme, dönemin
Müsteşarı Selçuk Demiralp'in de savcılığa sevk edilenler arasında
yer aldığına hiç değinmedi. Böyle olunca, hikayenin en can alıcı
bölümü eksik kaldı. Kamuoyu hikayenin bir bölümünü öğrendi ama,
başrol oyuncusunu, filmin başrolündeki kişiyi, halk deyimi ile
'esas oğlanı' göremedi. DEMİRALP ŞİMDİ DIŞBANK'TA Akla hemen Selçuk
Demiralp'in Hazine'deki görevinden ayrıldıktan sonra Hürriyet
Gazetesi'nin sahibi Doğan Grubu'na ait Dışbank'ta Yönetim Kurulu
Üyesi olarak göreve başlaması geliyor. Acaba Erdal Sağlam, bu
nedenle mi Selçuk Demiralp'ten söz edemiyor yazısında? Sağlam'ın
konuyla ilgili bir başka yorumu da hayli ilginç: 'Babacan, Teftiş
Kurulu'nun soruşturma izni istediği İlkay Karakoç için soruşturma
izni verilmesine gerek olmadığını söyleyip, Karakoç'a soruşturma
izni vermiyor. Babacan, Teftiş Kurulu'nun 'gerek yoktur' dediği,
zamanın Müsteşar Yardımcısı Teoman Kerman için de soruşturma
isteyip, bu talebi savcılığa gönderiyor. Soruşturma izni verilmeyen
kişi, tanıdığım kadarıyla namuslu, dürüst bir kişidir. Ama Teftiş
istemediği halde Babacan'ın soruşturmaya tabi tuttuğu kişi de, en
az bir o kadar namuslu, dürüst bir kişidir. Peki bu fark niye? Şu
kadarını söyleyeyim Karakoç, murakıp ve duyduğumuza göre Hazine'de
bakanın murakıplarla ilişkisini yürüten danışmanı gibi çalışıyor.
Teoman Kerman'ı ise biliyorsunuz; haksız yere Başkan
Yardımcılığı'ndan alındığı ortaya çıkan, murakıpların BDDK'yı ele
geçirmesiyle tasfiye edilen ekibin, eski yetkin ekibin en önemli
isimlerinden. Soruşturma izni gerekçesi ise 'sorumluluk bütünlüğü'
olarak gösteriliyor.' Peki soruşturulmasına izin verilen diğer
isimler en az Kerman ve Karakoç kadar dürüst değil miydi?