Hürriyet, Pamuk'a 'iğrenç' dedi mi?

Abone ol

Almanya'daki gazeteler, Hürriyet'in Orhan Pamuk'a "İğrenç yaratık" sıfatını verdiğini yazdı. Özkök, bu duruma çok kızdı. Bunun üzerine Özkök, gerçekleri ortaya çıkardı.

Orhan Pamuk, Ermeni ve Kürtlerle ilgili yaptığı açıklamalardan dolayı pek çok gazeteciden (Köşe yazarı) tepki aldı. Bunlardan bazıları da Hürriyet'teki yazarlardı. Fakat Alman medyası, bu durumu saptırdı. Olayları ve sözleri abartan Almanlar, kaynağı belli olmayan haberlerle Hürriyet'e çamur attı. Almanlar, Hürriyet'te Pamuk için "İğrenç yaratık" denildiğini iddia etti. Özkök ise "İğrenç bir yaratığın peşinde"

YAZI: Ertuğrul ÖZKÖK
KAYNAK:
www.hurriyetim.com.tr

‘Elende Kreatur’ Almanca bir kavram.

‘İğrenç yaratık’ anlamına geliyor.

Hürriyet Gazetesi, iki haftadır bu iki kelimeyle uğraşıyor.

Bakın bu kelimeler başımıza neler açtı.

Okuyup kararı hep birlikte verelim.

Alman basınında son bir ayda bir iddia ortaya atıldı.

HÜRRİYET NE DEMİŞ

Üstelik bu gazetelerin hepsi, kendilerini ‘ciddi referans gazeteleri’ olarak tanıtan yayın organları.

İddia şu.

Hürriyet, son tartışmada Orhan Pamuk’a ‘İğrenç yaratık’ diyerek saldırmış.

Biri bu iddiayı ortaya attı, birçok gazete de üzerine atıldı.

Ve sonunda tam bir recme dönüştü.

İddianın ortaya atılmasından sonra Hürriyet’in bütün yayınlarını taradık.

Acaba herhangi bir köşe yazısında, bir okuyucu mektubunda veya kenarda köşede bir haberin içinde böyle bir ifade dikkatimizden kaçmış olabilir miydi?

Orhan Pamuk’a karşı eleştirilerimiz hep düşünce düzeyinde kalmıştı.

Dolayısıyla bilgimiz dahilinde böyle bir ifadenin yayınlanması söz konusu olamazdı.

Biz bulamadık.

GAZETELER NE DİYOR

Frankfurt büromuzdan İsmail Erel, çok titiz bir çalışma yaptı.

Bu ifadeleri yayınlayan bütün gazeteleri arayıp, ‘İğrenç yaratık’ ifadesini Hürriyet’in hangi haberinden veya köşesinden aldıklarını sordu.

İşte size gazetecilik okullarında okunacak ibretlik cevaplar.

Önce bunu yayınlayan ‘Özgür Ülke’ Gazetesi’nden başladık. Onlar bunu ‘Die Zeit’ Gazetesi’nden aldıklarını yazmışlardı.

Die Zeit’tan gelen cevap ise şuydu:

‘Biz bu haberi başka bir gazetede görüp söz konusu pasajı oradan aldık. Orada yazılı olanın ise doğru olup olmadığını araştırmadık. Eğer yanlışsa çıkartırız.’

BAŞKALARINDAN ALDIK

Hamburger Abendblatt: ‘Haberi yazan arkadaş bugün gelmeyecek. Ama haberden sizin de anladığınız gibi, bu iddiayı ya doğrudan kendisi bulmuş olması gerekiyor, ya da haberi harmanladığını bildirdiği Alman Haber Ajansı dpa’dan almıştır. Bilemiyoruz.’

dpa: ‘Bizim Orhan Pamuk ile ilgili bu yıl içinde yaptığımız tek bir haber var. Ve bu haberde Hürriyet ile ilgili tek satır, Hürriyet yazarı Emin Çölaşan’ın sözleriydi.’

ZDF: ‘Biz ZDF olarak her şeyi araştırıp servise koyarız. Ancak bu haberi gördüğümüz kadarıyla ‘Aspekte’ redaksiyonu hazırlamış. Oradaki arkadaşlar da Berlin’de. Ama bu sitede yayınlandığına göre, böyle bir şey olsa gerek. (Haberi yazan muhabir: Ben bunu Münih’te bir Türk arkadaşımdan öğrendim. O bana dedi. Hem zaten zavallı demişsiniz. Bu, hemen hemen aynı anlama gelir.)

Welt am Sonntag: ‘Bana bu haberle ilgili bir kutu hazırlamam söylendi. Ben de buradaki bilgileri başka gazetelerden aldım. Açıkçası, bunların doğru olup olmadığını kontrol bile etmedim. Sanıyorum ki bu haberi, Süddeutsche Zeitung ve Frankfurter Rundschau’dan yazdım. Eğer yazdığım haber yanlışsa, bundan dolayı özür diliyorum. Bir dahaki sefere, Hürriyet ile ilgili bir açıklama olduğunda, sizi arayacağım.’

Frankfurter Rundschau: Bu konuda şimdi bir şey söyleyemeyiz. Tabii ki gazetecilik gereği bir şey yazılmadan önce doğruluk payı araştırılması gerekir. Bu konuda haklısınız. Biz, gerekli araştırmayı yapıp sizi arayacağız. (Haberi yazan muhabir Gerd Höhler: Ben bunu diğer gazetelerden aldım. Zaten internete bakarsanız, olayı ZDF’nin benden bir ay önce duyurduğunu görürsünüz.)

Kölner Stadtanzeiger: ‘Bu haber bize doğrudan muhabirimiz Gerd Höhler’den geldi. Demek ki ona güvenip haberi servise koymuşuz. Ama dediğiniz gibi, bizim de bir araştırma yapmamız gerekirdi.’

ZAVALLI’NIN FRANSIZCASI

Şaşırmayın, hayrete kapılmayın.

Dahası da var.

Orhan Pamuk’a yöneltildiği iddia edilen sözlerin kaynağını Die Welt’in İstanbul muhabiri Boris Kalnoky ilginç bir şekilde açıkladı.

Altaylı, 11 Şubat tarihli yazısında aynen şöyle yazmış:

‘Pamuk, ‘Ben AB’den yanayım. Ben Kıbrıs’ta çözümden yanayım. Bu yüzden Türkiye’de milliyetçiler beni karalıyorlar ve bana düşmanlar’ diyecek kadar zavallıdır’.

Fatih Altaylı’nın sözleri böyle.

Ama bakın Alman meslektaşımız bu sözleri şöyle yorumluyor:

‘Zavallı kelimesinin karşılığı Fransızca’da ‘miserable’dir. Almanca’da ise bu ‘Armselig’dir. ‘Elend’ (iğrenç) de zavallı anlamında kullanılabilir. ‘Elende Kreatur’ yerine ‘Elender Mann’ yani ‘İğrenç (zavallı) adam’ denilebiliyorsa, bütün dünya basınının yanlış yaptığını söyleyebiliriz.’

Ben bir şey demiyorum. Yorumu, vicdanlarınıza, dilbilginize ve iyi niyetinize bırakıyorum.

SAKIN BU OLMASIN

Peki öyleyse bu ‘İğrenç yaratık’ sözü nereden çıktı?

Sakın Altaylı’nın 16 Şubat’taki şu yazısından çıkmış olmasın?

‘(Pamuk) Gerçek neyse, onunla yüzleşmekten kaçmamalıyız deseydi aydın olurdu. Ama o hakaret etti. Konuştuğu gazeteciye bile, sanki Türkler aşağılık yaratıklarmış gibi ‘Bak sen de bir Türk gazeteci gibi konuşuyorsun’ dedi.’

Evet bizim gazetede bulabildiğimiz tek ‘Aşağılık yaratık’ ifadesi bu.

Acaba Türkçesi kıt bir Alman gazeteci veya niyeti kötü bir Türk bu sözleri Almanca’ya öyle çevirmiş olmasın?

Şimdi herkese sesleniyorum.

BULUN ÖZÜR DİLEYEYİM

Hürriyet’te Orhan Pamuk için ‘İğrenç yaratık’ ifadesinin nerede kullanıldığını bulan biri varsa lütfen bize bildirsin.

Çünkü böyle bir ifade gözümüzden kaçmışsa hem Orhan Pamuk’tan hem de bütün dünyadan özür dileyeceğim.

Ve bunu bütün içtenliğimle yapacağım.

Ama yoksa aynı özrü, bu iddiayı ortaya atan Alman gazetelerinden bekleyeceğim

Günün Önemli Haberleri