Humus'ta tekrar yoğun bombardıman

Suriye'nin Humus kentinde dünkü yoğun bombardımanda iki Batılı gazetecinin öldüğü Baba Amr mahallesi, bugün tekrar Suriye güvenlik güçlerinin yoğun saldırılarına hedef oluyor.

Uluslararası yardım kuruluşları, kuşatma altındaki bölgeye roket, top mermisi ve havan topuyla operasyon düzenleyen Suriye güvenlik güçlerine, sivillere insani yardım götürülmesine izin verilmesi için çağrıda bulunuyor.

Birleşmiş Milletler, insani yardımdan sorumlu baş yetkilisi Valerie Amos'u Suriye hükümeti ile görüşmelerde bulunması için Şam'a gönderiyor.

Baba Amr'da verilen kayıpların sayısı, dünkü bombardımanda hayatını kaybedenler arasında yer alan İngiliz Sunday Times gazetesinin Amerikalı muhabiri Marie Colvin ve Fransız foto muhabiri Remi Ochlik'in ölümleriyle daha da arttı.

Gazetecilerin ölümü, Suriye hükümetinin uluslararası alanda kınanmasına neden oldu. Cumhurbaşkanı Esad muhalifi aktivistler, Çarşamba günü Baba Amr'da onlarca kişinin can verdiğini söylüyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, biri Fransız vatandaşı olan iki gazetecinin ölümü ardından yaptığı konuşmada, ''Artık yeter, Şam rejimi gitmeli" dedi.

Amerikan vatandaşı Marie Colvin'in çalıştığı Sunday Times gazetesi, Suriye hükümetinin 56 yaşındaki deneyimli gazeteciyi güçlü haberciliği nedeniyle hedef almış olabileceği görüşünü dile getirdi.

Muhalif eylemciler, bombardıman sırasında gazetecilerin kaldığı ve 'medya merkezi' olarak kullanılan bir evin vurulduğunu söylüyor.

Birleşmiş Milletler, insanlığa karşı suç işledikleri iddiasıyla yargılanmalarının istenmesi olası üst düzey Suriyeli yetkililerin isimlerinin yer aldığı gizli bir liste hazırladı.

BM için insan hakları uzmanları tarafından hazırlanan raporda, Suriye ordusu ve hükümetinin en üst kademelerindeki kişilerin insan hakları ihlallerinden sorumlu olduğuna işaret eden güvenilir bulgulara yer verildiği söyleniyor.

Listede yer alan kişilerin isimleri kamudan gizli tutuluyor.

Raporda, Esad muhaliflerinin de insan hakları ihlallerinde bulunduğu, fakat Suriye hükümetinin işlediği iddia edilen suçlarla aynı boyutta olmadığı kaydediliyor.