Humphrey Bogart etkisine dikkat!
Abone olSigaraya başlatan tuzaklara aman dikkat! Sigaranın cazibesine kapılmamak; sigaradan uzak durmak için ne yapmalısınız?
Zararlarını bile bile tiryakilerin bir türlü tüttürmekten
vazgeçemediği sigarada en büyük tuzak, başlamak! Sigaraya başlama
nedenleri ise ne yazık ki hayli cezbedici: ‘Artık büyüdüm’ demek
isteyen ergenler için en etkili imajlardan biri; bir gözün hafifçe
kısılması, sigaranın iki parmak arasındaki duruşu, sigaranın
çekiliş, dumanın üflenme ve külün dökülüş şekli... Tıpkı Casablanca
filmindeki Humphrey Bogart gibi!..
Kapalı alanlarda içme yasağının tavizsiz bir şekilde
uygulanmasıyla birlikte sigara artık yalnızca tiryakilerin değil
herkesin gündemine oturdu! Barındığı binlerce zehre rağmen yüzlerce
yıldır tüttürülen sigaraya neden başlıyoruz ve neden bir türlü
bırakamıyoruz? Medical Park Fatih Hastanesi’nden Klinik
Psikolog Sinem Demir’e göre; sigara, insanların
ergenlikteki zaafları ve sosyal ortamlardaki kaygıları fark
edilerek uzun yıllardır endüstri haline getirilmiş ve
‘normalleştirilmeye’ çalışılmış bir bağımlılık kaynağı. Peki,
sigara bağımlılığının (nikotin bağımlılığı dışında) psikolojik
yönleri neler? Klinik Psikolog Sinem Demir, sigara
bağımlılığın başlamasındaki aşamaları ve bırakılmasındaki direnci,
psikolojik açıdan ele aldı:
KARŞI KONULMAZ HUMPHREY BOGART İMAJI!
‘Büyümek’ isteyen bir çocuk/ergen, sigaraya başlar. Büyümek ile
ilgili imajlardan biri, sigara içen insan modelidir; bir gözün
hafifçe kısılması, sigaranın iki parmak arasındaki duruşu,
sigaranın çekiliş, dumanın üflenme ve külün dökülüş şekli gibi...
(Tıpkı unutulmaz Casablanca filminde elinden sigarayı düşürmeyen
başrol oyuncusu Humphrey Bogart veya Asi Gençlik filmindeki efsane
aktör James Dean gibi). Bu imaj, filmlerdeki ve gerçek hayattaki
rol modellerimizde gördüğümüz, ‘yetişkin’ olmak ile
ilişkilendirdiğimiz, ‘sigara içme imajı’dır. Dumanı rahatsız
olmadan içine çekme aşamasına geçene kadar, bu imajı oluşturan her
bir jest/mimiğe ulaşmaya çalışılır. Yani sigara içme davranışı, bir
imaj oluşturma çabası ile başlar.
DUMANI TÜTEN ‘BEN BÜYÜDÜM’ MESAJI
Sigara içmek, bir yönüyle ‘ergenlik’ ile ilişkilidir. Kişi bir
yandan ‘diğerlerinden farklı olmak’ isterken, bir yandan da
‘diğerlerinin arasına kabul edilmek’ ister. Bu ikilem, ‘kendine
göre bir imaj yaratma’ çabasında olduğu gibi, ergenliğe özgüdür.
‘Yasakları delmek’ de özellikte ergenlikteki temel eğilimlerden
biridir. Sigara ise, ‘ebeveynlerin bile deldiği’, toplum tarafından
‘paylaşılmış bir yasak’tır. Ergenliğin ilk yıllarında gizlice
içilen sigaraya, ebeveynler önce ‘uyarı’ yapar. İlerleyen
zamanlarda, içtiği bilinse de ufak imalar dışında ses çıkarılmaz.
Son noktada ise, ebeveyn bir gün suçüstü yapar ve ‘bir tane ver de
birlikte içelim’ der. Bu; ebeveyn ve çocuğunun, ‘yetişkin gibi
gözüken ama ergenliğe yakın’ bir noktada buluşması gibidir.
SOHBET EDEMİYORSAN TÜTTÜR BARİ!
Yukarıdaki her iki durumda da ortak bir nokta vardır; sosyal bir
birime ait olma isteği. Bizimki gibi ‘ilişkisel’ toplumlarda, bir
gruba ait olmak, sosyal ortamlarda varlığını göstermek önemlidir.
Dışarıda buluştuğumuzda bile, birbirimizi nasıl ağırladığımızı
önemseriz. Böyle bir ortamda, sadece yiyeceklerin lezzetinin nasıl
olduğu değil, sohbet konuları bulmak da kaygı konusudur. Bu kaygıyı
hafifletme yollarından ikisi; çay ve sigaradır. Arkadaş veya aile
toplantılarında sigara içenler, konuşmalara katılmasalar da,
konuşurken destek almak için de sigaraya yaslanabilirler. Dışadönük
veya öyle görünmek isteyen bir kişi, arada birkaç saniyelik molalar
vermek için sigaradan destek alabilir. Aynı ortamdaki daha az
konuşan biri ise, sigara/çay içiyorsa, otomatikman o ortama ‘dâhil’
olduğunu hissedebilir.
YASAĞA TEPKİLERİN NORMALLEŞMESİ
İÇİN YAPILABİLECEKLER
MEDYAYA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR: Diğerlerinin sağlığı’nın sigaradan
neden-nasıl-ne kadar etkilendiği, birbirimiz üzerindeki
sorumluluklarımızın neler olduğu, çoğunluk tarafından içiliyor diye
‘azınlığın’ sağlık haklarının azımsanamayacağı (yani yasağın
nedenleri) medya yoluyla ve yüz yüze, tekrar tekrar anlatılır ise
bu tepkiler hafifleyebilir.
ELİNİZ BOŞ KALMASIN ‘SU’ İÇİN: İstenmeyen bir davranışı ortadan
kaldırmak için, onun yerine yeni/sağlıklı bir davranış/alışkanlık
koymamız gerekir. Sigara içme davranışlarını (bırakmak için veya
yasak sebebiyle) kontrol altına almak isteyen kişiler,
üzüntü/sevinç gibi duygu patlamalarında; verdikleri molalarda,
sosyal ortamlarda, sigara yerine koyabilecekleri ve zarar vermeyen
bir ‘uğraş’ bulabilirler. Bu, örneğin, su içmek olabilir. Çay bile
fazla alındığında zararlı olabilmektedir. Normalde sigara içmeye
yöneleceğiniz zamanlarda, sıcak veya soğuk su içebilirsiniz.
KRİZ GELİNCE SOĞUKKANLI OLUN: İstenmeyen bir davranış, tam sönmek
üzereyken, aniden bir artış gösterebilir. Örneğin haftalarca veya
aylarca sigara içmezsiniz, aniden aşırı/dayanılmaz biçimde sigara
isteği ortaya çıkar. Bu dayanılmaz hissin normal olduğunu ancak o
anda tatmin edilmemesi gereken bir istek olduğunu bilirseniz,
soğukkanlılığınızı koruyabilirsiniz.
BIRAKMAK İÇİN DOĞRU ZAMANI SEÇİN: Sigarayı bırakmak için,
yaşamınızda çok zorlu, travmatik bir dönemi seçmeyin. Hayatın her
döneminde belli zorlayıcı durumlar olabilir. Ancak bu zorlayıcılık,
çok şiddetli ise, sigaranın yerine yeni bir ‘destek’ bulmanız zor
olabilir.
ESKİ DOSTA ‘DÜŞMAN’ DEMEYİN: Sigarayı veya herhangi bir
bağımlılığı, ‘savaşarak’ değil; sağlıklı olan hayata ‘uyum
sağlamaya/yönelmeye çalışarak’ söndürebilirsiniz. Sosyal
ortamlardaki kaygıyı suni bir şekilde azalttığı, geçmişteki bazı
özel anılarda sanki bir aktörmüş gibi algılandığı için, sigaraya
‘bir dost/yoldaş’ yüklemesi yapılabilir. Bu yüklemelerden sonra
birden bire sigarayı ‘düşman’ olarak görme çabası, ‘arkadaşıma
ihanet ettim’ gibi bir duyguya yol açabilir.
SUNİ HAZZA VEDA EDİN: Hiç bağımlısı olmasaydık yoksunluğunu
hissetmeyecektik! Yoksunluk ardından içilen sigara, bu yüzden ‘suni
bir haz’dır; sigarayı hiç içmeyen biri sigara yoksunluğu
çekmediğine göre… Bu mantık, haz-keyif duygusu ile yüceltilebilen
sigara içme davranışını daha iyi açıklamaktadır.