55 yaşında olmasına rağmen fit vücuduyla genç kızlara taş çıkaran Hülya Avşar, sosyal medya hesabından yine binlerce beğeni alan bir poz paylaştı. Sıklıkla spor yaptığı ve yüzdüğü bilinen Avşar kızı fit vücuduyla yıllara meydan okuyor. Özellikle Instagram hesabından yaptığı cesur paylaşımlarla takipçilerinin karşısına çıkan Avşar, bu defa güneşlenirken çekilmiş bir karesini paylaştıÖnceki gün denizde yüzerken çekilmiş videosunu takipçileriyle paylaşan Hülya Avşar, bu defa da deniz sonrası güneşlenirken çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı. Avşar kızı takipçilerinden binlerce beğeni aldı.Hülya Avşar kimdir?10 Ekim 1963'te, Balıkesir Edremit'te, Celal ve Emral Avşar'ın ilk çocuğu olarak dünyaya gelen Avşar, Ankara Cumhuriyet Lisesi'nden mezun oldu. Orta öğrenimini tamamlamasının ardından okumaya devam etmeyen ve 1979’da Mehmet Tecirli adlı bir mühendislik ögrencisiyle evlenen, ancak evliliği kısa süren Avşar, henüz 16 yaşındayken hamile olmasına rağmen ayrılık kararı aldı. Anne tarafından Balıkesir'li olan Hülya Avşar'ın baba tarafı Ardahan/Hasköy'lüdür.Birincilik tacı elinden alındı1981 yılında boşanmasının hemen ardından İstanbul’a taşınan ve 1983 yılında katıldığı, Bulvar Gazetesi tarafından düzenlenen Kâinat Güzellik Yarışması’nda birincilik alan, ancak yarışmanın ertesi günü, Tecirli ile yaptığı evliliği ve boşanması bir gazetede yazılınca, kurallara aykırı olduğu gerekçesiyle tacı geri alınan Avşar, çeşitli reklam filmlerinde boy göstermeye başladı.Yaşamında dönüm noktası olan 1983 yılında, "Haram" filmi ile oyunculuk kariyerine ilk adımı atan ve daha sonra, 1984 yılında ikinci filmi Tutku’da oynayan Avşar, 1985’te batağa batırılan bir kızı canlandırdığı, "Tele Kızlar"da oynadı.Aynı yıl "Sekreter"i ve İbrahim Tatlıses ile de "Mavi Mavi"yi çeviren Avşar, 1986 yılında "Üç Halka 25", "Fatmagül'ün Suçu Ne" gibi filmlerin yanı sıra, "Kısrak", "Alın Yazım", "Dağlı Güvercin" ve "Sevda Ateşi" gibi filmlerde de rol aldı.1987 yılında "Alamancının Karısı" ve "Bir Kırık Bebek" çektiği filmlerin ardından, 1989 yılında, Sinema Yazarları Derneği’nin düzenlediği yarışmada "en iyi kadın oyuncu" seçilen, "Fazilet" ve "Öğretmen Zeynep" filmlerinde rol alan Avşar, 1990’da başrolü Yaman Okay ile paylaştığı "Benim Sinemalarım"daki rolüyle, 9. Uluslararası Tahran Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü aldı.Aynı yıl çevirdiği "Hasan Boğuldu"da Avşar, Sinan Çetin’in yönetmenliğini yaptığı ve Cem Özer ile başrolü paylaştığı, 1993yapımı "Berlin in Berlin" filmdeki rolüyle Uluslararası Moskova Film Festivali'nde "en iyi kadın oyuncu" ödülünü alarak, yurt dışında düzenlenen bir festivalde ödül alan tek Türk kadın sinema sanatçısı oldu.Bu filmiyle, Kültür Bakınlığı'ndan Sinema Başarı Ödülü, ve Sinema Yazarları Derneği'nden "en iyi 5. film" ödülünün de sahibi olan ve 1995 yılında Mehmet Aslantuğ ile, evlilik ve aşk ilişkilerinde mutlu olamayan bir kadının öyküsünün işlendiği, "Bir Kadının Anatomisi" adlı filmde oynayan Avşar,1999 yapımı Salkım Hanım'ın Taneleri filminde büyük beğeni topladı.Çektiği filmlerle şöhretin basamaklarını hızla tırmanan ancak bununla yetinmeyen Avşar, şarkıcılığın ardından, program sunuculuğuna ve tiyatroculuğa da başladı.1980’lerin sonunda müzik hayatına adım atan Avşar, assolist olarak sahnelerde yerini aldı. Müzik eğitimi aldıktan sonra yurtiçi ve yurtdışı konserleri veren Avşar,1988 yılında çıkardığı Herşey Gönlünce Olsun albümünün ardından, 1990’da Hatırlarmısın, 1991’de Hülya Gibi, 1993’te Dost musun Düşman mı, 1995’te Yarası Saklım, 1999’da Hayat Böyle, 2000’de Sevdim ve 2002’de de, Aşıklar Delidir adında albümlere imzasını atan Avşar, 2000 yılında, Kral TV tarafından düzenlenen yılın müzik ödüllerinde, en iyi kadın şarkıcı ödülünün sahibi oldu. Barış Manço’nun anısına hazırlanan karışık albümde, Zalim Sultan’ı okudu.90’lı yılların başında, bir sene kadar Günaydın Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptıktan sonra, televizyona geçiş yapan ve 1993 yılında, Sevginin Gücü dizisinde oynamasının ardından, 1995’de Süper Yıldız, 1998’de Ah Bir Zengin Olsam, 2000’de de, Savunma dizisinde rol aldı.2004 senesinde, Zümrüt veKadın İsterse dizilerinde oynayan Avşar, 2006 yapımı Kadın Severse’nin yanı sıra, Anadolu Kaplanı dizisinde de konuk oyuncu olarak rol aldı.Yönetmenliğini, Birkan Uz ve Uğur Aksay’ın yaptığı ve Medyapım tarafından, talk show formatında yayınlanan Hülya Avşar Show, Türkiye'de ilk defa Uğur Aksay tarafından uygulanan, 16/9 mm sinematografik formatta, dijital reji ile çekilen show programı olma özelliğini taşımaktadır.Müzik, sinema, televizyon çalışmalarının ardından Aralık 2000 de kendi adını taşıyan Hülya Dergisi'ni çıkarmaya başlayan ve ilk tiyatro deneyimini, 2002 yılında, "Bugün Benim Doğum Günüm" adlı tek kişilik oyununda yaşayan Avşar, Nisan 2003’te, ilk kitabı "Mavi Yansıma"yı elektronik ortamda yayınladı.Ağırlıklı olarak spor dallarından tenise zaman ayıran, vakıf ve derneklere büyük ilgisi olan Avşar, Ajans Press'in 953 ulusal, bölgesel ve yerel yayında, 2005yılının ilk 5 ayını mercek altına aldığı araştırmasında, hakkında çıkan tam 1940 haber ile birinci sırada yer aldı.