Hulusi Akar'dan gündeme ilişkin kritik açıklamalar: Daimi üs bölgeleri kuracağız
Abone olFIRAT'ın doğusunda daimi üs bölgeleri kurulacağını açıklayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, güvenli bölgeye ilişkin ABD'yi eleştirdi. Akar, "Gönülsüz yapıyorlar, süreç yavaş gidiyor. Kara devriyeleri safha safha ilerleyecek" ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Akar, şu ifadeleri kullandı: Herkes çok iyi
bilir ki hiçbir hazırlık yapmadan, arazi bilgisi olmadan girerseniz
çok büyük sıkıntı yaşarsınız. Biliyorsunuz bir süredir ABD ile
bölgede çalışıyoruz. ABD bizim stratejik ortağımız, müttefikimiz.
Sayın Cumhurbaşkanı’mız, ABD Başkanı Trump ile konuştuğunda 20 mil
konusu görüşüldü. Yani 30 kilometrelik bir barış koridorundan,
güvenli bölgeden bahsedildi. Bunun ötesinde ABD unsurlarının
tamamının çekilmesinden bahsedildi.
ABD ile bütün bunları müzakere etmeye başladık. Ama sadece Menbiç değil Rakka’yı da unutmadık. Üç dört yerde ABD ile bu tecrübeyi yaşadık. DEAŞ, PKK/YPG ve her türlü terör unsuruna karşı beraber mücadele edebileceğimizi söyledik. Onlar verdikleri sözleri tutmadılar. Obama’nın Sayın Cumhurbaşkanı’mıza çok net Menbiç’le ilgili taahhütleri var. Hiçbirini tutmadılar.
Burada her şey mükemmel mi? Değil. Ama belirlenen takvime göre ilerliyoruz.
"Bir Türk askeri bile giremez’ diyorlardı"
Zaman zaman yavaşlamalar oluyor, görüşmeler tekrarlanıyor. Ama
bir ilerleme var. Uzun bir müzakere süreci yaşadık. Senatörler,
askerler temsilciler geldi gitti. Nisan ayında ‘Fırat’ın doğusuna
hiçbir şekilde bir Türk askeri bile giremez’ diyorlardı. İşte bu
toplantılarda, müzakerelerde belli bir noktaya gelindi. Sözler
verildi, bazı noktalarda mutabakata varıldı, bazılarında varılamadı
Şimdilerde kara devriyesi, harekât merkezi, İHA, helikopter hepsini
kabul ettiler.
"Şimdi beraber çalışıyoruz"
Neden bu ortak harekât merkezi Akçakale’de kuruldu? Hadi gidin Tel Abyad’a kurun. Nasıl kuracaksınız? O kadar terörist etrafta iken onları oraya nasıl sokacaksınız? Nasıl gedeceksiniz? Başlangıçta onlar (ABD) başka yerler de teklif ettiler. Bizim için en uygununu yaptık. Çok başarılı bir hazırlık safhasından sonra Akçakale’de ortak harekât merkezi çalışır hâle getirildi. Şimdi beraber çalışıyoruz.
"Teröristleri çekiyoruz, tahkimatları tahrip ediyoruz"
Bize haberler getirmeye başladılar. ‘Teröristleri çekiyoruz, tahkimatları tahrip ediyoruz’ dediler. Biz ne dedik? ‘Bunları görmeden kabul etmeyiz.’ İHA ve arkasından da helikopter uçurduk. Uçurmaya da devam ediyoruz. Müşterek uçuşlar da başladı. Bize, tahrip edildiği söylenen bazı yerlerin tahrip edilmediğini gördük.
‘Teröristler orada duruyor’ dedik. ‘Hemen çekeceğiz’ dediler.
Sözler tutulursa konu hallolacak, tutulmazsa kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Her seferinde muhataplarımıza (ABD) stratejik ortaklığa ve NATO müttefiklik ruhuna uygun hareket etmeleri gerektiğini hatırlatıyoruz. Bazıları bunu çok iyi anladı ama bazıları maalesef anlamadı. İHA, helikopter uçuşları devam edecek. Kara devriyeleri aynı şekilde.
"Oyalama ve geciktirilmeye tahammülümüz yok"
Cumhurbaşkanı’mız sürekli söylüyor, oyalama ve geciktirilmeye artık tahammülümüz yok. ‘Mutabık kaldığımız konuları hemen gerçekleştirelim ve sahaya yansıtalım’ diyoruz. Bu yapılsın ki güvenlik endişelerimiz giderilsin ve sınırlarımızın güvenliği sağlansın.
"Devriye üsleri kuracağız"
Fırat’ın doğusuna devriye üsleri kuracağız. Bu üsleri kurarsak, teröristler de oradan çekilirse bu büyük bir kazanım olacak.
Bir rahatlama sağlanacak. Sonra duracak mıyız? Hayır durmayacağız, Bizim amacımız sınır hattı boyunca 30-40 kilometrelik güvenli bir bölge oluşturmak. Hudutlarımızın ve ülkemizin güvenliğini sağlamak. Ardından da, şu anda ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyelilerin hiçbir ayrım yapmaksızın topraklarına dönmelerini temin etmek. Orada uygun evler yapmak suretiyle iskânlarını temin etmek ve sınır hattı boyunca istikrarlı bölge oluşturmak. Bunlar Türkiye ile ABD’nin ortak üsleri olacak. Daimî olmasını istiyoruz. İhtiyaca göre sayıları belirlenecek. Devriye yaparken, arazi şartlarına göre sayı tespit edilecek. İdlib’dekiler gözlem noktası.
"Kuzey Irak’takilere benzer olabilir"
Fırat’ın doğusundakiler üs bölgesi olacak. Kuzey Irak’takilere
benzer olabilir. Yeri ve sayısı, görüşmeler ilerledikçe belli
olacak.
Bu işi çözme noktasında sıkıntı olursa, diğer tecrübelerimizde
olduğu gibi ABD geçiştirmeye, oyalamaya çalışırsa
Cumhurbaşkanı’mızın dediği gibi hazırlıklarımız tamam. B, C
planlarımız hazır. Harekâtı yazın da kışın da yaparız. Gece de
gündüz de yaparız. Bu bir tehdit değil. Bu bir ihtiyaç. ‘ABD ile
yapalım’ derken bu bir zafiyet değil. Madem biz stratejik
müttefikiz beraber yapalım. Orta ve uzun vadede yapacağımız çok şey
var. Bunları heba etmeyelim.
Hava sahasının koordinasyonu ve kontrolünde ciddi ilerlemeler kaydettik. Üs bölgelerini kabul ettiler. Tahkimatların kaldırılmasını, ağır silahların çekilmesini kabul ettiler. Bir kısmında mutabık kaldık, diğerlerinde görüşmeyi sürdürüyoruz. Yaptıklarımız ortada.
Gönülsüz yapıyorlar, yavaş gidiyor ama sonuçta ilerliyoruz. Kara devriyeleri safha safha ilerleyecek. 440 kilometrelik sınır boyunca , alanın tamamını kapsayacak şekilde.
Buralarda sözde güvenlik teşkilatları kurmuşlar. Biz bunları kabul etmiyoruz. Türkiye ve ABD bir araya gelelim ve bir güvenlik teşkilatı kuralım. ‘YPG’nin PKK’dan zerre farkı yok’ diyoruz. PKK/YPG hiçbir şekilde hiçbir zaman Kürt halkını temsil edemez. Eziyet, cefa, zulüm.. Terörle o insanları evlerinden ettiler. Zoraki oluşumlara sebebiyet verdiler.
"Terör koridoruna izin vermeyeceğiz"
Fırat’ın doğusunda, batısında fark etmez, terör koridoruna izin
vermeyeceğiz’ dedik. Bu Türkiye’nin beka ve güvenlik meselesidir.
Terör ve terörist unsurlarını ABD’li müttefiklerimizle beraber
çözmek istiyoruz, gayret ediyoruz. DEAŞ’a karşı şu bu deniliyor.
DEAŞ’a karşı ne yapmışlar? 3 bine yakın DEAŞ’lıyı göğüs göğüse
çatışarak etkisiz hâle getiren ordu bizim ordumuz.
Sınırlarımızın içinde ve ötesinde, Irak’ın kuzeyinde, Pençe
harekâtlarında (1-2-3) Kandil, Asos, Mahmur, Sincar dâhil terörle
mücadeleye yoğun bir şekilde devam ediyoruz. İnşallah asil
milletimizi bu terör belasından kurtaracağız.