Hulki Cevizoğlu'ndan CHP'ye: Bıdı bıdı konuşacaklarına gitsin iktidar olsunlar

Gazeteci Hulki Cevizoğlu'nun CNN Türk'te katıldığı "Akıl Çemberi" adlı programda dile getirdiği, "Ben Kanal İstanbul'a evet diyen bir Atatürkçüyüm. Bunu benim gibi birisinin söylemesi çok önemli. Kanal İstanbul tartışmasını başka noktalara getirerek, arkalarına Atatürkçüleri alarak muhalefet yapma döneminin bitmesi gerekiyor" şeklindeki sözleri sosyal medyada gündem oldu.

İktidara yakın çevrelerden bu açıklamaya olumlu mesajlar, muhalif görüşlü hesaplardan eleştiri geldi.

Yine bazı kişiler, Cevizoğlu'nun 30 Aralık 2019 günü paylaştığı "KİP (Kanal İstanbul Projesi), BOP denilen Büyük Ortadoğu Projesi'nden çok daha büyük ve korkunç" başlıklı yazısını hatırlatarak gazeteci-yazarı o günkü görüşleriyle çelişki içinde olmakla eleştirdi. Cevizoğlu, gündem olan açıklamalarıyla ilgili Independent Türkçe'den Ali Kemal Erdem'e konuştu.

"Kafalarında bir Atatürk şablonu var yıkmak istemiyorlar"

Cevizoğlu, açıklamalarına yönelik olarak kendisini "Atatürkçü" olarak nitelendiren çevrelerden gelen eleştirilere tepki gösterdi. 

Atatürkçü geçinenlerin bir kısmının "Büyük Önder'in" Montrö konusundaki sözlerini anlamadıklarını söyleyen Cevizoğlu, "Benim Atatürk ile ilgili yazdığım kitapları alanların bile benim kitaplarımı okumadığına tanık oluyorum bugünkü tartışmalarda" dedi.

"Neler var onun içinde?" diyen Cevizoğlu, "Atatürk'ün ne sözleri var okusalardı ona göre tepki gösterirlerdi. Hepsi kaynaklı, dipnotlu. Tam bir akademik çalışma ve anlaşılır düzeyde. Ama okumamışlar Atatürk'ü. Kafalarında bazılarının bir Atatürk şablonu var. Onu yıkmak istemiyorlar. Kimse de o şablonu yıkmak istemiyor. Ama Atatürk diyor ki: 'Gerçekleri söylemekten korkmayacaksın.'  Gerçekleri söyleyeceksek o zaman okumamız gerekiyor" diye konuştu. 

"Boğazlar konusuyla Kanal İstanbul'un ne alakası var?" 

"Neymiş gerçekler? Özellikle Atatürk, Boğazlar konusuna nasıl bakmış, ne demiş?" sorularını yönelten Cevizoğlu, "Ona bakmak gerekiyor" ifadelerini kullandı. 

Cevizoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

Peki Boğazlar konusuyla Kanal İstanbul'un ne alakası var? Herkes, 'şöyle olacak böyle olacak' diye konuşuyor. Peki bunlar varsayımdan öteye gidiyor mu? Belge mi bunlar yorum mu? Yorum. Mesela Montrö sözleşmesi kanal açamazsın, geçiş yapamazsın diyor mu? Yok. Okudum bir daha okudum. Böyle bir şey yok. Fark etmemişler. Geçen hafta CNN'de 'Anadolu Yakası'nda da kanal açılsın' dedim.
"O zaman dediğimin de bugün dediğimin de arkasındayım"

Cevizoğlu, bu sözlerinin ardından hem son hem de 30 Aralık 2019'daki açıklamasına dair şunları kaydetti:

Benim söylediğim şu: Türkiye eğer egemen bir devlet ise kimseden emir almadan istediğini, dediğini yapabilmesi lazım. Sen eskiden korkunç bir projedir diyordun diyorlar. Doğru. O zaman dediğimin de bugün dediğimin de arkasındayım hiçbir çelişki yok. O zaman şunu kastediyordum. Eğer bu açılacak olan kanal ABD'nin Rusya'nın İngiltere'nin ve onun-bunun güdümünde olacaksa BOP gibi korkunç bir projedir. Ama eğer Türkiye'nin egemen bir devlet olarak kendi kontrolünde olacaksa, kuralları kendisi koyacak ise ki şu anda bunu öyle koyabilir diye düşünüyorum. Koymayacaksa biz bunu başkasına teslim edeceğiz havası olursa yine karşı çıkacağım. Benim eskiden karşı çıktığım oydu. O zaman öyle bir hava vardı. Ama geldiğimiz noktada Türkiye egemen bir devlet olarak buna yapmak istiyor.

"Bazen kitleye ne söyleseniz hiçbir faydası olmaz"

Cevizoğlu, Kanal İstanbul'un bir rant projesi olup olmadığı yönündeki soruya "İnsanlar neye karşı? Ranta karşı. Ben de karşıyım. Rant, Kanal İstanbul'da da varsa engelle, ODTÜ ormanında varsa engelle, İstanbul'un başka semtinde de varsa engelle. Ranttan kastımız rant ekonominin bir parçası ama burada haksız kazanç olarak rantı konuşuyoruz. Haksız kazanç bir yerde varsa engelle. Kanal İstanbul'da haksız kazanç varsa engelle. Ama birileri rant yapacak diye ulusal egemenliği başkasına teslim etmek doğru değil, bunu anlatıyorum" diye cevap verdi. 

"Fikirlerim arasında farklılık, çelişki, dönüş yok"

Psikoloji yüksek lisansındaki tez konusunun kitle psikolojisi olduğunu söyleyen Cevizoğlu, "Kitleye ne söyleseniz bazen faydası olmaz. Çeşitli yöntemleri var kitleye anlatmanın. Ama ben de lafını esirgemeyen dik başlı bir adam olduğum için bazen akademik bir dille konuşuyorum bazen gazeteci olarak konuşuyorum. Yoksa fikirlerim arasında farklılık, çelişki, dönüş yok. Mesele bu" diye konuştu.

Cevizoğlu'ndan CHP'ye: Bıdı bıdı konuşacaklarına gitsinler iktidar olsunlar

Cevizoğlu, "Projenin ekonomik sıkıntıda olduğumuz bu süreçte gereksiz pahalı olduğu ve kanal yapılsa dahi ücretsiz diye gemilerin Boğaz'dan geçmeye devam edeceği iddialarına ne diyorsunuz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Buna da cevap veririm de benim konum değil gitsinler Kemal Kılıçdaroğlu'na sorsunlar. Ne Kılıçdaroğlu ne de CHP'nin diğer genel başkanları iktidar oldu. Bıdı bıdı konuşacaklarına gitsin iktidar olsunlar. Ekranda söyledim. Ben 20 yıldır CHP'ye oy verdim. Bana 20 yıldır iktidar borçları var. Kimse buna bakmıyor. Biz koyun gibi kırpılacak mıyız? Oyumuzu vereceğiz CHP'ye o da iktidar olamayacak.  Oy, hukuka göre karşılıklı alışveriştir. Hukukta yeri var bunun. Ben sana oy veriyorum, sende karşılığında iktidar olacaksın. 20 yıldır olamamışsın bıdı bıdı yapıyorsun. 20 yıldan önce de olamamışsın. Kimse bunu sorgulamıyor niye olmuyor diye. Sen bana borçlusun.

"Yap bunu, ya da başka bir şey yap. Ama sen ABD'den, sen Rusya'dan korkma"

"Ben bugüne kadar AKP'ye oy vermedim, bundan sonra da vermeyeceğim. Ama konuya ulusal egemenlik olarak bakıyorum" diyen Cevizoğlu, CHP'ye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

İstanbul'u aldığın gibi her yeri de seçimle alıp iktidarı alırsan Kanal İstanbul üzerine sen de kendi bildiklerini uygula. Yap bunu, ya da başka bir şey yap. Ama sen ABD'den, sen Rusya'dan korkma.

"Montrö, Rusya'nın elinden çıkmış gibi anlaşma. En çok Rusya'nın işine yarıyor"

Atatürk'ün Montrö anlaşmasının Rusya'nın işine geldiğini söylediğini öne süren Cevizoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

 Bugün de öyle. Montrö, Rusya'nın elinden çıkmış gibi bir anlaşma. Başka imzacı devletler de var ama en çok Rusya'nın işine yarıyor. Kanal İstanbul'u açarsak ya da başka geçiş yolu açacaksak egemenlik kurallarımızı koymayacak mıyız? Koymayacaksak ona karşıyız, o kadar parayı niye harcayalım. Ama bugünkü hükümet ya da yarın başka bir hükümet olur, ben bunu yapabilirim diyorsa  yapsın görün bakalım para yok diyorlarsa.