Hükümetten YÖK'e genelge darbesi
Abone olYÖK Yasası'nı donduran hükümet, üniversitelerin peşini bırakmıyor. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında Erdoğan imzasıyla yayımlanan bir genelge bunun bir göstergesi..
Öğretim elemanlarının atamalarında Başbakan izni zorunluluğu
getirildi. Genelge için 'Siyasi kadrolaşmanın önü açılıyor',
'Hükümet YÖK yasasının intikamını alıyor' dendi. Doçent ve
Profesörler dışındaki öğretim elemanlarının atama işlemleri de
Başbakanlık'tan izinle yapılacak Açıktan yapılacak her türlü
atamada, Devlet Personel Başkanlığı ile Başbakanlık'tan izin
alınacak. Profesör ve doçentler dışındaki öğretim elemanlarının,
kurum içi başka bir kadroya veya başka bir kamu kurum ve kuruluşuna
atanma işlemleri için de Başbakanlık'tan izin istenecek. Açıktan ve
naklen atamaları düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzalı
genelge, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Genelgenin,
açıktan atamalar bölümünde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun
59. ve 92. maddelerine göre yapılacak açıktan atamalar ile özel
kanunlarla kurulmuş kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak her
türlü açıktan atamalar için Devlet Personel Başkanlığı ile
Başbakanlık'tan izin alınacağı belirtildi. POFESÖR VE DOÇENTLER
HARİÇ Genelgenin, naklen atamalar bölümünde ise 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunu'na tabi profesör ve doçentler dışındaki
öğretim elemanlarının, kurum içi bir kadroya veya başka bir kamu
kurum ve kuruluşuna naklen atama işlemleri için Başbakanlık'tan
izin isteneceği kaydedildi. Bu öğretim elemanlarının aynı kanunun,
"öğretim elamanları" başlığı altında sayılan diğer kadrolara kurum
içinde veya diğer üniversitelere nakil yoluyla atanmalarında ise
izin alınmasına gerek olmadığı ifade edilen genelgede, şunlar
kaydedildi: "Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler,
döner sermayeler, fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik
kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar, mahalli idareler ile
kamu iktisadi teşebbüslerinde çalışan bir personelin kurul, üst
kurul, kurum, enstitü ve sair adlarla, kamu tüzel kişiliğini haiz
olarak özel kanunlarla kurulmuş olan kamu kurum ve kuruluşlarına
naklen atanmasında, personelin çalıştığı kuruluş tarafından devlet
Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı'ndan izin alınmasını
müteakip muvafakat işleminin tamamlanması için Başbakanlık'tan izin
alınacaktır." YÖK'ÜN İNTİKAMI ALINIYOR Hükümetin üniversitelere
yönelik kuşatmasının devam ettiğini belirten Eğitim-Sen Genel
Başkanı Alaaddin Dinçer, hükümetin öğretim elemanları için
çıkardığı atama yönetmeliğiyle, YÖK düzenlemesinin intikamını
almaya çalıştığını söyledi. Üniversitelerede kadro sorunu
yaşandığını, çok öğretim görevlisi açığı olduğunu vurgulayan
Dinçer, bu kadroların serbest bırakılmadığını, ancak bu genelgeyle
yeni kadrolara hükümetin 'istediğini' atama yolunun açıldığını,
yani 'havuç - sopa' görüntüsü verildiğini söyledi. Dinçer, şöyle
konuştu: "Akademisyenlerin yükselmesinin önünde büyük engeller var.
'Bizim belirleyeceğimiz kişiler için kadro açacağız' anlayışı
oturtulmaya çalışıyor. 2004 atamalarını Başbakanlık'a bağlayarak
kendi adamlarını istedikleri yerlere atayacaklar." Ünuversitelere
ayrılan ödeneklerin de tasarruf önlemleri adı altında Maliye
Bakanlığı tarafından kullandırılmardığını dile getiren Dinçer, 300
milyarlık ödenekten sadece 30 milyarının kullanımına izin
verildiğini, geri kalana el konulduğunu söyledi. Ayrıca
üniversitelerce kullandırılacak bursların da Başbakanlık tarafından
belirlendiğini anımsatan Dinçer, bu atama genelgesiyle de hem
kadrolaşma konusunda gerçek niyetin ortaya çıktığını, hem de YÖK
Yasası'nın intikamının alındığını belirtti. Dinçer, hükümetin son
genelgeyle 'taciz atışları'nı artırdığını söyledi. 'KONUYU AVRUPAYA
TAŞIRIZ' Ortadoğu Teknik Üniverstesi Rektörü Ural Akbulut, bu
genelgenin geleceğin tüm akademik kadrolarının siyasi seçilmesinin
yolunu açacağını vurguladı. Akbulut, hükümetle üniversiteler
arasında bugüne kadar süren sıkıntıların Avrupa'ya taşınmadığını
belirtirken, "Ancak artık bu uygulamayı Avrupa Üniversiteler
Birliği Genel Kurulu'na taşırız" dedi. Akbulut, son iki yıldır
üniversitelerde kadro açılmadığını ve 10 bin araştırma görevlisi,
yardımcı doçent kadrolarında sıkıntı yaşandığını vurguladı. Bu
genelgenin hükümetin açılacak kadrolara siyasi atama yapmaya
çalıştığının bir göstergesi olduğunu vurgulayan Akbulut, geleceğinm
bilim adamlarının, öğretim üyelerinin siyasileştirilmeye
çalışıldığını söyledi. Akbulut, "Bu genelge uygulanırsa ve hükümet
vazgeçmezse devlet üniversiteleri tamamen siyasileştirilmiş
olacaktır" dedi. Akbulut, AK Parti'nin hükümete geldiği ilk
günlerde de böyle bir genelge yayınladığını, ancak daha sonra
yardılmcı doçent ve araştırma görevlilerini genelge dışına
çıkarıldığını anımsatan Ak.bulut, "Ancak şimdi yeniden bu
uygulamayı getiriyorlar. Özellikle yardımcı doçentler bizim için
geleceğin öğretim üyşeleridir. Çok önemlidir. bu kadroları siyasi
kullanmalarına sessiz kalmayız. bu konuyu Avrupa Üniversiteler
Birliği Genel Kurul'una götürürüz" dedi. Akbulut, halen
üniversitelerin akadelmik olmarak yetiştirmek üzere bursla
yurtdışına gönderecekleri üşütıormaü görevlilerinin Milli Eğitim
Bakanlığı tarafından seçildiğini de anımsatarak, "Geleceğin öğretim
görevlileri siyasi kadrolaşmayla yetiştiriliyor. Bu açıkça
görülüyor. YÖK'ün de bir anlamda intikamı alınmaya çalışılıyor.
Umarım uygulamadan vazgeçerler" diye konuştu.