Hükümetten Rumlar'a veto
Abone olHükümet, Rum uçaklarına Türk havaalanlarını dilediği gibi kullanma hakkı veren anlaşmaya çekince koydu.
Anlaşmanın, Rumları tanıma anlamına geleceğine işaret eden Ankara, Avrupa Birliği’ni düzenlenecek seferler hakkında tek yetkili yapacak yasa yerine geçici bir anlaşma yapılmasını önerdi. Anlaşmanın gönderildiği şekliyle uygulanması halinde Türkiye, Rum Kesimi’ne ait uçakların Türk hava sahasını kullanmasını kabul etmiş olacak.
Avrupa Birliği tarafından önerilen anlaşma AB eski Ulaştırma Komiseri Loyola de Palacio tarafından 3 Ağustos 2004’te Türk tarafına gönderildi. Palacio, 2004 yılı Eylül ayında konuya ilişkin düşüncelerini bir mektupla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a iletti. Anlaşma metni de Palacio tarafından gönderilen mektuba iliştirildi. İstemediği durumlarla karşı karşıya kalma endişesinden hareketle Türkiye, bunun yerine taraflar arasında müzakere edilecek geçici bir anlaşma yapılmasını istiyor.
Böylece Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi sebebiyle Gümrük Birliği ek protokolünden sonra ikinci kez AB kurumlarıyla ters düşmüş oldu. AB tarafından sunulan anlaşmayı inceleyen sivil ve askerî makamlar, anlaşmanın bu haliyle Rum tarafını dolaylı olarak tanıma anlamına geleceği değerlendirmesini yaptı. Anlaşmanın AB kurumlarını düzenlenecek seferler konusunda tek yetkili makam haline getirdiğine dikkat çekildi. Bu gelişme üzerine Ankara, Avrupa Birliği tarafından önerilen, “Türkiye ve Avrupa Birliği Arasında Havayolu Hizmetleri Hakkındaki Anlaşma” yerine ‘geçici bir anlaşma’ yapılmasını istedi. Anlaşma taslağının ikinci maddesinin son kısmında, “Türkiye, topluluğa üye devletlerin havayolu şirketlerine milliyet temelinde herhangi bir ayırım yapamaz.” ibaresi yer alıyor.
Anlaşma, Türkiye’de iç hat seferleri konusunda Türk firmalarının avantajlı durumunu ortadan kaldırdığı gibi, “AB’nin havayolu taşımacılığı ile ilgili üye devletlerin yapacağı anlaşmalarda ayrıcalıklı yetkisini” tanıma zorunluluğu getiriyor. Buna göre, “Topluluğa üye devletlere, herhangi bir ayırımcılığa tabi tutulmaksızın diğer üyelerin havayolu hatlarına giriş hakkı tanınacaktı.” Üyelerle Türkiye arasındaki hava taşımacılığı sözleşmelerinden, AB hukukuna aykırı maddeler çıkarılacak ya da topluluk hukuku ile tam uyumlu hale getirilecekti.
Zaman’ın ulaştığı anlaşma taslağının 2. maddesinde şu hususlar var: “Üye devlette kurulmuş havayolu şirketlerine, AB hukukuna bağlı olarak işletme lisansı verilecek. Hava yolu şirketinin tüzük kontrolü, şirketin ‘hava işletmeciliği belgesi’ aldığı üye devlet tarafından yapılacak. Havayolu şirketinin çoğunluğuna üye devletler veya vatandaşları, Ek 3’te belirtilen üçüncü taraf ülkeler veya vatandaşları sahip olacak. Havayolu şirketi üye devlette kurulmamışsa ya da şirketin AB hukukuna uygun işletme lisansı yoksa; tüzük kontrolü, belge veren üye devlet tarafından yapılmamışsa; şirketin çoğunluğuna yukarıda bahsedilen üye devletler sahip değilse; Türkiye verdiği işletme iznini kaldırabilir.”
Haber: Salih Boztaş
Kaynak: www.zaman.com.tr