Hükümetten Nouma'ya ultimatom

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Nouma'nın Beşiktaş için her zaman problem olduğunu belirterek, ''Eğer sporda bundan sonra yer almak istiyorsa, kendisine çeki düzen vermeli'' dedi. ''Dünkü çok uygunsuz davranışlar, en fazla Beşiktaş seyircisini üzmüştür'' diyen Şahin, şöyle konuştu: ''Kamuoyunun tepkisinin kendisi üzerinde etkili olacağını umuyorum. Spor önce ahlaktır. Atatürk de sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını sevdiğini söylemiştir. Beşiktaş yönetimine önemli görevler düşüyor.'' Mehmet Ali Şahin, ''Sporda düzensizlik ve kargaşa'' başlıklı bir çalışmayı da yürüttüklerini, dünyada uygulanan sistemleri incelediklerini, gerekirse bu konuda yasal düzenleme yapabileceklerini sözlerine ekledi. HALUK ULUSOY: ÜZÜLDÜM Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Süper Lig'de dün oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinde, gol atan Nouma'nın sevinç hareketini onaylamadığını belirterek, ''Dünkü maça gölge düştü. Üzüldüm. Türkiye halkı da üzüldü'' dedi. Antalya'da 23 Nisan Çarşamba günü yapılacak Trabzonspor- Gençlerbirliği Türkiye Kupası final maçı için Antalya'ya gelen Haluk Ulusoy, Merkez Hakem Komitesi Başkanı Bülent Yavuz ve diğer yetkililerle Antalya Valisi Alaaddin Yüksel'i makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ulusoy, dün oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşmasında, Beşiktaşlı futbolcu Nouma'nın, gol attıktan sonra elini şortunun içine sokup sevinç gösterisi yapmasını şöyle değerlendirdi: ''Böyle güzel bir maça gölge düştü. 100. yılını kutlayacak Beşiktaş'ta, bir futbolcunun böyle bir hareketi 70 milyon insanın huzurunda yapmasını onaylamıyorum. Dünkü güzel maça gölge düştüğüne inanıyorum. Beşiktaş Kulübü'nde başkanından yönetimine, futbolcusundan teknik direktörüne ve teknik kadrosuna kadar hiçbir kesimin böyle bir hareketi onaylamadığına da inanıyorum. Çok üzüldüm. Türkiye'deki insanlar da üzüldü. Televizyon başında çocuklarıyla, eşleriyle maçı seyreden insanlarımız da vardı. Bir futbolcunun, böyle şekilde sevinmesine veya böyle şekilde tavır takınmasına hakkı olmadığına inanıyorum.'' Nouma'nın hareketinin, maçın gözlemcileri tarafından rapor edildiğini vurgulayan Ulusoy, ''Rapor neticesine göre Nouma, Disiplin Kurulu'na gönderilecek. Disiplin Kurulu'ndan çıkacak cezaya herkes saygılı olmak zorunda. Bu ceza 3 ay mı, 5 ay mı, 1 maç mı bilemem'' dedi. ''SPORDA ŞİDDET YASASI ÇIKARILMALI'' Futbol sahalarında yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili soru üzerine de Haluk Ulusoy, ''Sporda Şiddet Yasası''nın bir an önce çıkması gerektiğini bildirdi. Disiplin cezalarıyla, saha kapatma ya da seyircisiz oynama gibi cezalarla şiddetin önüne geçilemeyeceğini savunan Haluk Ulusoy, sporda şiddetin yoğun olduğu İngiltere gibi ülkelerdeki ''Sporda Şiddet Yasaları''nı incelediklerini ve kendilerinin de böyle bir yasa teklifi hazırladıklarını kaydetti. İçişleri Bakanlığı'nın da ''Sporda Şiddet Yasası'' konusunda hazırlık yaptığını anımsatan Ulusoy, şöyle konuştu: ''Bu yasa tasarısının Meclis'ten bir an evvel geçmesini bekliyoruz. Sporda şiddet konusunda biz yöneticilere de büyük işler düşüyor. Yangın görünüyor. Görünen yangına karşı bir şeyler yapmak için de kimse düşünmüyor. Sporda Şiddet Yasası çıkarsa sorun da çözülür sanıyorum. Dünya üçüncüsü olmuş bir ülkeyiz. Artık dünyaya çirkin görüntüler vermeyelim.'' FUTBOLCULARDA VERGİ İNDİRİMİ Futbol Federasyonu Başkanı Ulusoy, futbolcuların transfer ücretlerindeki vergi oranlarının indirilmesi konusunda kamuoyunda tepkiler oluştuğu yönünde yöneltilen soruya ise şu yanıtı verdi: ''Futbolcularımız da vergilerini veriyor. Ancak tamamen hiç vergi ödememek için bir düşünce yok. Ancak şu anda kazançlarından yüzde 40 vergi ödemesinin yüzde 15'e düşürülmesi tartışmaları var. Futbolcuların vergi ödememe gibi bir talepleri yok. Bence futbolcuların kazançlarındaki vergi oranının yüzde 40'tan yüzde 15'e düşürülmesi çok normal.'' ''FUTBOLCULARIN SENDİKA TALEBİ YOK'' Türkiye'de profesyonel futbolcuların sendikalaşması konusundaki görüşlerini de açıklayan Haluk Ulusoy, futbolculardan sendikalaşma konusunda bir talep olmadığını belirtti. Ulusoy, ''Profesyonel futbolcuların dernekleri var. Sendikalaşmaları konusunda yorum yapmam. Dernekleri var. Bana da futbolcuların sendikalaşması konusunda bir talep gelmedi'' dedi. ''2006'DA DÜNYA ŞAMPİYONU OLMAK İSTİYORUZ'' Haluk Ulusoy, Türk Milli Takımı'nın başarısını en yükseklere çıkarmak için mücadele verdiklerini söyledi. Türk ulusuna layık olabilmek için çaba harcadıklarını anlatan Ulusoy, şöyle devam etti: ''Türk futbolunun başarılarını en yükseklere taşıyabilmek için her türlü fedakarlığı yapıyoruz. Bugüne kadar yapılan çalışmaların semeresini de gördük. Türk Milli Takımı dünya üçüncüsü oldu. Bu başarımızı daha da ileriye, dünya birinciliğine çıkarmak istiyoruz. 2006'daki hedefimiz de Dünya Şampiyonu olabilmektir.'' Irak'ta savaş yaşandığı sırada, Türkiye'nin ve Antalya'nın güvenli bir ülke ve kent olduğunu sürekli savunduklarını anlatan Ulusoy, şöyle konuştu: ''Dünyada Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğunu göstermek ve turizmin zarar görmemesi için biz de çalıştık. İsrail Federasyonu bize Avrupa Şampiyonası eleme maçlarını Türkiye'de yapmak istediğini bildirdiğinde hiç düşünmeden bu maçların Antalya'da oynanmasına karar verdik. Ardından Türkiye Kupası maçı finalini Antalya'da yapmayı kararlaştırmıştık. Bu iki olay ülkemizin ne kadar güvenli olduğunu göstermiştir.'' DEDİKODULAR Futbol Federasyonu Başkanı Ulusoy, bir gazetecinin, ''Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi kızışıyor. Çeşitli iddialar ortaya atılıyor'' şeklindeki sorusuna ise şu karşılığı verdi: ''Bu tür iddialara, konuşmalara cevap verme niyetim yok. Ancak maalesef böyle çirkin olaylar, konuşmalar oluyor. Her takımın oyuncuları, şerefiyle, haysiyetiyle ve gururuyla maça çıkar oynar. Beşiktaş-Fenerbahçe maçında da böyle iddialar ortaya atıldı. Ancak Fenerbahçeli futbolcular tüm şeref ve haysiyetlerini, onurlarını ortaya koyarak oynadılar. İyi mücadele ettiler. Ancak Beşiktaş daha iyiydi ve kazandı. Türkiye artık bu tür iddiaları konuşmamalı. Bunları aşmamız gerekir. Medyada bu tür bilgiler yer almamalı. Daha güzel mesajlar verilmeli. Milli takımı dünya üçüncüsü olmuş bir ülkeye bu tür dedikodular yakışmıyor.''