Hükümetten ilk Mısır açıklaması
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye karşı tutumunun net olduğunu belirterek, “Bizim tutumuz insan hakları...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türkiye’nin Mısır’da yaşanan
darbeye karşı tutumunun net olduğunu belirterek, “Bizim tutumuz
insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü esaslı ilkesel bir
tutumdur” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, katıldığı İmam-Hatip Liseleri
Sempozyumu sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan
Bozdağ, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi’nin Mısır’ı terk etmesinin
istenmesi ile ilgili olarak, “Türkiye’nin Mısır’da yaşanan darbeye
ilişkin tutumu nettir. Bizim tutumuz insan hakları, demokrasi,
hukukun üstünlüğü esaslı ilkesel bir tutumdur. Yoksa şahıslara
dönük bir tutum değildir. Mursi’ye karşı yapılmış olan darbe eğer
Sisi seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı olsa, ona Mursi tarafından
yapılmış olsaydı Türkiye’nin tutumu yine aynı olurdu. Türkiye’nin
tutumu İhavan’dan yana, Mursi’nin kişiliğinden yana bir tutum
değil, demokrasiden, insan haklarından, milli iradeye verdiği
değerden yana ilkesel bir tutumdur. Bu tutumunda Türkiye’nin bir
değişim yoktur” ifadelerini kullandı.
HAŞİM KILIÇ’IN AÇIKLAMALARI
Bozdağ, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan
ayrılması ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın
açıklamalarının sorulması üzerine, “Hem Meclis Başkanımızın hem
Anayasa Mahkemesi Başkanımızın tutumlarını doğru görüyorum. Anayasa
Uzlaşma Komisyonu’ndan bütün millet yeni bir anayasa bekliyor. İlk
defa milletin iradesi ile seçtiği temsilcilerin oluşturduğu
parlamento ortamında, hür bir ortamda bütün tarafların katkı
verdiği yeni bir demokratik anayasa talebi var. Bu komisyon bu
talebi karşılamak üzere kuruldu. 1 yılda çalışmayı
nihayetlendirecekti. Süre uzatıldı. Nisan başı, denildi. Mayıs’tan
sonra yeniden bir süre uzatımı oldu ve o günden bugüne çalışıyor.
Esasında uzatmalarda çalışmalarını sürdüren bir komisyon görüntüsü
var. Süresinin ucu açık olması, çalışmaları verimsizleştirmiştir.
Komisyon üyeleri, ucu açık takvimde uzlaşma konusunda yeteri kadar
gayret ve çaba göstermediler diye düşünüyorum” dedi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda yer alan partilerin kırmızı
çizgileriyle birlikte masaya oturduğunu söyleyen Bozdağ, “Masaya
oturulduğunda MHP, ‘Şu maddeler kırmızı çizgilerim, bunları
konuşmam’, CHP, ‘Bunlar benim kırmızı çizgilerim, bunları
konuşmam’, BDP, ‘Şunlar yeni anayasada olmazsa olmaz’ dedi. Bütün
partiler kırmızı çizgilerle masaya oturdu. Biz her şeyi konuşuruz,
konuşmaktan yana sıkıtımız yok. Görüşümüzü söyleriz, orta yol
bulunursa uzlaşırız. Bizim bu kadar kırmızı çizgiyi aşıp yeni sivil
ve demokratik bir anayasayı hayata geçime imkanımızın zor olduğu
açık. Partiler işin başında masaya otururken ortaya koydukları ön
kabullerle süreci tıkamışlardır” diye konuştu.
"MİLLETİ ALDATMAKTAN BAŞKA BİR ANLAMI YOK"
Komisyonda uzlaşılan 60 maddenin de partilerin taleplerinin alt
alta yazılmasıyla oluştuğunu ifade eden Bozdağ, şunları
söyledi:
“Her partinin dediği aynı maddede alt altta yazıldığı için maddenin
başı ile sonu arsında konu bütünlüğünün nasıl kopuk olduğu ortaya
çıkıyor. Uzlaşma herkesin dediğini alt alta yazarak olan şey
değildir, herkesin dediğinden karıştırarak yeni bir şey çıkarma
şeklide olmalıdır. Bu anlamda da uzlaşma komisyonu metni kamuoyuna
açıklandığı zaman bunu eleştireceklerdir. Uzlaşma Komisyonu 25 ayda
60 madde üzerinde uzlaşabilmiş. Önümüzde yerel seçim,
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimi var. Seçim takvimine
baktığınızda bu tempo ve bu usulle buradan uzlaşma masasının
üzerine uzlaşılan bir anayasa çıkmasının zor olduğu gözüküyor.
Birisi demiş ki, ‘Buraya ne kadar zamanda giderim?’ Diğeri de,
‘Nasıl yürüdüğüne bakayım, ne kadar zamanda gideceğini söylerim’
demiş. Bizim Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun yürüyüşüne baktığınızda
25 ayda 60 madde olduğuna göre ikinci bir 60 madde için 25 ay daha,
üçüncü 60 madde için 25 ay istendiğinde bizim iki seçim dönemimiz
bile bu çalışma temposuna yetmeyecek gibi. Bunu sürdürülmesinin
milleti aldatmaktan başka anlamı yok. Samimi olarak yeni anayasa
için oturduysak ona göre çalışacağız.”
"PARTİ OLARAK ÇABAMIZI SÜRDÜRECEĞİZ"
Anayasa Uzlaşma Komisyonu etrafında bir araya gelinen masanın
partiler için daha önemli bir konumda olduğunu söyleyen Bozdağ,
“Partiler kim önce masadan kalkacak, onu gözetir hale geldi. ‘Ben
kalkmayım da onlar kalksın, onlar engelledi, deriz.’ Biz buradan
yeni sivil, demokratik bir anayasayı uzlaşarak çıkaracağız,
mecburuz, mantığı ile bu çalışmalar yürütülseydi bugün daha ileri
bir noktaya gelebileceklerini düşünüyordum. MHP esasında yeni bir
anayasayı dillendiriyor ama bütün eylemleri ile yeni bir anayasa
istemediğini söylüyor. CHP de öyle. Böylesi bir yaklaşım ile yeni
anayasa olamaz. Benim üzüldüğüm şu; darbeciler bu ülkede anayasa
yaptı. 4 general geldi, yapabildi ama sivil demokratik bir ortamda
milletin iradesi ile oluşan parlamentoda milletin istediği anayasa
yapılamadı. 4 general yaptı, darbeciler yaptı, biz yapamadık.
Darbecilerin becerdiğini, milletin iradesi ile seçilmişler
beceremediler, diyecekler. Meclis Başkanının mektup yazıp, ’Ben
buradan çekiliyorum’ demesi bana göre bu masanın dağıldığı anlamına
gelir ama uzlaşma komisyonunu ortaya yeni bir anayasa koyamaması
Türkiye’nin yeni anayasa ihtiyacını ortadan kaldırmamıştır. Biz AK
Parti olarak sivil demokratik yeni anayasa için çabamızı
sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
(İHA)