Hükümetten eyleme devam kararına tepki
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, Gezi Park'ı eyleminin devam kararı üzerine tepki gösterdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve
Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik, "Gezi Parkı’nın daha fazla bir
grubun işgali altında kalmasına hükümetin müsamaha edeceğini hiç
sanmıyorum. Orası herkese aittir" dedi.
AK Parti İzmir İl binasında basın mensuplarıyla bir araya gelen
Hüseyin Çelik, Gezi Parkı işgalinin devam edeceğine yönelik
açıklamayı değerlendirdi. Çelik, “Değerlendirmeyi hükümet
yapacaktır. Bu, tabi öncelikle İstanbul Valiliği’nin meselesidir.
Daha sonra da İçişleri Bakanlığı ve hükümetimizin ilgili birimleri
bu açıklamayı ve tavrı değerlendireceklerdir. Gezi Parkı’ndaki
arkadaşlara da söylüyorum; mesele çevre duyarlılığı, yeşile saygı
meselesiyse bu mesajların hepsi verilmiştir, alınmıştır. Gerekli
değerlendirmeler yapılmıştır. Bu saatten sonra bunu uzatmak işin
tadını kaçırmaktır. Bu işi marjinalleştirmektir. Ben onların bir
ağabeyi olarak sesleniyorum dedim, madem ki bir mesaj vermek ve
tepkinizi ortaya koymak istediniz, istediğinizi ve istemediğinizi
ifade ettiniz. Bu, tüm dünya tarafından da Türkiye tarafından da
anlaşıldı” diye konuştu.
"BU SAATTEN SONRA İLAVE EDECEĞİM BİRŞEY
YOK"
Başbakanın eylemci temsilcileriyle uzun saatler süren toplantılar
gerçekleştirdiğine dikkat çeken Çelik, “Ama sizin ve kamuoyunun
şahit olduğu gibi sayın Başbakanımızın başkanlığında bir önceki
akşam her biri 4,5-5 saat süren çok uzun toplantılar yapıldı. Ve
burada gerek Gezi Parkı’nda bulunan insanların temsilcileri gerekse
de o meselede şu veya bu şekilde konuyla ilgili olan insanlarla
görüşmeler yapıldı. Ve o görüşmelerin ardından ben her seferinde de
birer açıklama yaptım; orada neler konuşulduğunu ve bizim
bulunduğumuz yeri çok net bir şekilde ifade ettim. Bu saatten sonra
buna fazla ilave edeceğim bir şey yok” dedi.
"DAHA FAZLA İŞGALE HÜKÜMETİN MÜSAMAHA
EDECEĞİNİ SANMIYORUM"
Hüseyin Çelik, çadırların kaldırılmaması hakkında da, “Bunu
İstanbul Valisi, İçişleri Bakanı, hükümet diye bir organ vardır,
onlar herhalde değerlendirecektir. Gezi Parkı’nın daha fazla bir
grubun işgali altında kalmasına hükümetin müsamaha edeceğini hiç
sanmıyorum. Orası herkese aittir. Birileri gelip orada çadır
kuracak, 24 saat orada kalacak. Bir mesaj vermek içinse
verilmiştir. Dediğim gibi daha fazla uzatılmasının bir anlamı
yoktur” açıklamasını yaptı.
"SANATÇILAR İSTİRHAM
ETTİ"
Sanatçıların Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmeye ilişkin
tartışmalarla ilgili soru üzerine Çelik, şunları söyledi:
“Sanatçılardan bir grup arkadaşımız evvelsi akşam geldiler.
Başbakanlık resmi konutunda, görüşme esnasında Başbakanımızdan
özellikle istirhamda bulundular. Dediler ki, kendi parti
teşkilatınıza göstermenize saygı duyarız ancak bunu televizyonlarda
bunu canlı yayınlanacak şekilde göstermemenizi istiyoruz. Çünkü
orada gerçekten onların gördüğü, herkesi rahatsız eden çok nahoş
görüntüler var. Türkiye’deki gerginliği ve gerilimi düşürmek için
biz bunu özellikle istirham ediyoruz dediler. Sayın Başbakan da
onların bu istirhamını kabul etti. Ve dün il başkanları
toplantısının basına açık kısmında gösterilecekken 16 dakikalık
sinevizyon, orada gerçekten dehşete kapılacağınız görüntüler var.
Kimse bunu çevre, yeşil duyarlılığıyla izah edemez. Polisin başına
beton blokları atanını tutun da inanamazsınız metro istasyonuna
bizatihi kendisi gaz bombası atıp oradaki insanların bayılmasına
yol açanların eylemcilerin bizzat kendisi ortada o görüntülerde.
Ama tabi polis yaptı diye izah ediliyor. Twitter üzerinden müthiş
bir iftira, yalan ve hakikaten çok çirkin bir ifadelerle dolu
kampanyalar açıldı. Sayın Başbakan da bunu kabul etti. Bu, bir iyi
niyet gösterisidir arkadaşlar. Tüm bu iyi niyetlere rağmen birileri
kötü niyetinde ısrar ederse, bundan sonra nasıl bir tavırla onlarla
muhatap olunacağını, elbette bu hükümet değerlendirecektir.”
"KİMSENİN SUÇ İŞLEME İMTİYAZI
YOK"
Çelik, şiddet ve yakıp-yıkma eylemlerine girişen eylemcilerin de
‘yakasına yapışacaklarını’ söyledi ve şu bilgileri verdi:
“Biz hiçbir şiddeti normal karşılamıyoruz. Kim kime şiddet
uyguluyorsa suç işliyor. Eğer polis kanunların verdiği yetkinin
sınırların dışına çıkarsa suç işler. Polisin neler yapacağı
kanunlarla bellidir. Diyelim ki 20 bin kişi polisin üzerine gelirse
ya cop kullanacak ya su sıkacak olmadı boyalı su sıkacak olmadı
biber gazı sıkacak. AB müktesabatında da bu vardır. Biber gazı
kullanırken birinin özellikle gözünün içine sıkmak, ya da biber
gazı mekanizmalarını yere atmak yerine insanların kafasına
atarsanız bu hata olur, usulsüzlük olur. Tüm bunlar inceleniyor.
Gerekli inceleme ve soruşturmalar yapıldıktan sonra kim hata
yapmışsa o hatadan dolayı yakasına yapışılacak. Diyelim ki eylemci
elinde pankartıyla slogan atıp yürüyor kimse ona bir şey demez. Ama
banka ATM’sini, AK Parti ilçe binalarını ateşe verirsen, gidip
esnafın dükkanının camını kırarsan, 200 sivil arabayı ters
çevirirsen, devletin malına ve polisin araçlarına karşı Vandalizm
örnekleri ortaya koyarsan o eylemcinin de yakasına yapışılacaktır.
Tüm bu görüntüler teker teker inceleniyor. O kırıp dökmeleri
yapanlar zannetmesinler ki bunlar yanlarına kar kalacak. Bugün
gitti arkasından elde delil olmadığı için serbest bırakılabilir.
Ancak incelendikten sonra göz göre göre birisi geliyor diyelim ki
ilçe binasını ateşe veriyor, kimse ona çiçek buketiyle karşılık
vermemizi herhalde istemiyor öyle değil mi? Kimsenin suç işleme
imtiyazı yok. Kimseye karne doldurmuyoruz. Güvenlik güçlerini
toptan sınıfı geçti kaldı diye değerlendirmek. Polis 200 bin
kişilik bir camiadır. O çocukların çoğu 72 saat üst üste çalıştı.
Onlar insan, biyonik falan değil arkadaşlar, bizim çocuklarımız.
Onlara haksızlık yapıldığı zaman bir şey demeyeceksiniz,polise
saldıranlara bir şey demeyeceksiniz ama 24 saat polise
yükleneceksiniz. Bu, doğru değil. Yanlış yapan polis yanlış
yapmıştır. Yanlış yapan eylemci yanlış yapmıştır. Kimsenin yanlışı
doğrulanamaz.”
"TÜRKİYE BAŞBAKAN GİBİ BİR LİDERE SAHİP
OLDUĞU İÇİN ŞANSLI"[PAGE]
Çelik, Türkiye’nin Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip
olması nedeniyle şanslı olduğunu kaydetti. Çelik, CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’na da yüklenerek, şöyle konuştu:
“Vasıtalar hepsi iyidir onu iyiye kullanırsanız. Neşteri doktorun
eline verirseniz ameliyat yapar, hayat kurtarır. Ama bir serserinin
eline verirseniz insanların bağırsaklarını yere döker, öldürür onu.
Dinamit yol açmak için çok önemli bir araçtır. Ama onu Ahmet’in
Mehmet’in binasını kundaklamak için kullanırsan o bir felakettir.
Başbakanın ’twitter bela’ dediği şey, orada üretilen yalanlarla ve
iftiralarla ilgilidir. Başbakanın bizatihi kendisi tweeter
kullanıcısıdır ve 3 milyon takipçisi vardır. Televizyonlar iyi
yayın yaparsa iyidir,değilse kötüdür. Dolayısıyla tüm vasıtaları
iyi veya kötü diye niteleyemeyiz. İyiye kullanırsanız iyidir.
İnternette çok zararlı olabilecek yayınlar da yapılıyor. İktidara
zarar vereceğim diyenler kendilerine ve kendi çocuklarının
geleceğine zarar veriyor. Bu memleket istikrarsızlıktan çok çekti.
Yerine kim gelsin? Kemal Kılıçdaroğlu. Eyvah eyvah. Yandı gülüm
keten helvam. Bu memleket yandı demektir. Ben o günleri hayal bile
etmek istemem. Biz Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahip olduğumuz
için kendimizi çok şanslı kabul etmeliyiz. AB ülkeleri karşılarında
ezik büzük duran liderlere alışmış. Recep Tayyıp Erdoğan BM’ye
gidip diyor ki, ‘Siz haksız nizam kurmuşsunuz.’ Kuvvetlinin haklı
kabul edildiği bir sistemdir BM. Haklının kuvvetli olduğu bir dünya
nizamı istiyoruz. Bunu Erdoğan’dan başka kim haykırıyor. Garibim
Kemal Kılıçdaroğlu, gidip sosyalist grubun başkanıyla görüşmeyi
beceremiyor.”
"İLLEGAL ÖRGÜTLER AÇIK GÖZLÜLÜK YAPMAYA
ÇALIŞIYOR"
"Birçok illegal örgüt bu Gezi Parkı’nın rüzgarından, ‘Acaba biz
yelkenlerimizi şişirebilir miyiz?’ gibi bir gözü açıklığa
başvurmuştur. İllegal örgütler ve marjinal gruplar ve bazı siyasi
partiler bunu yapmıştır” diyen Hüseyin Çelik, CHP’ye ve CHP’li
vekillerin Gezi Protestoları sırasındaki davranışlarını da sert bir
dille eleştirdi.
"KİMSE TÜRKİYE’Yİ ORTADOĞU ÜLKESİ GİBİ
GÖSTEREMEZ"
Çelik, kimsenin Türkiye’yi bir Ortadoğu ülkesi gibi gösterme hakkı
bulunmadığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“CHP 63 yıldır sandıkta halktan hep ders almıştır. Halktan sille
üstüne sille yemiştir. 63 yıldır sandıktaki yenilgisini acaba
sokakta telafi edebilir miyim telaşına kapılmıştır. İktidarlar
sandıktan alınır ve eğer bir iktidarı değiştirmek istiyorsanız halk
iradesini sandığa yansıtır. Ama sandığın vermediği bir iktidarı
eğer birileri sokakta arıyorsa, bu bana göre zavallılık işaretidir.
Politika bilmezliktir, siyasette etkin olmamanın verdiği bir
hırçınlıktır. Üzülerek söylüyorum ki CHP böyle bir durumdadır.
CHP’li birçok vekil bu olaylarda tahrik edici, kışkırtıncı olmuştur
ve kitlelerin öfkesinin kabarmasına öncülük etmişlerdir, yol
göstermişlerdir, iktidara zarar verelim düşüncesiyle ülkelerine
zarar vermişlerdir. Biz geri kalmış bir Ortadoğu ülkesi değiliz,
Türkiye’yi Ortadoğu ülkesi gibi dünyaya yansıtmak bizatihi
milletimize yapılabilecek en büyük haksızlık ve hakarettir.”
"GÜNEŞİ ÜFLEYEREK
SÖNDÜREMEZSİNİZ"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik,
Türkiye’nin ekonomik ve siyasi istikrarından rahatsızlık duyan
çevrelere de tepki gösterdi ve “Güneşi üfleyerek söndüremezsiniz.
Bu millet bir yükseliş trendine girmiştir, yoluna devam ediyor. Ama
birileri de bize çelme takmaya çalışabilir, arızalar çıkarmaya
çalışabilir. Biz bunlara takılmadan yolumuza devam edeceğiz”
dedi.
"TÜRKİYE BİRİLERİNİN NASIRINA
BASTI"
Çelik, Türkiye’nin gösterdiği performansı "müthiş" diye
nitelendirdi ve bundan rahatsızlık duyan çevrelere dikkat çekerek,
“Komşunun evi yansa da ben de yumurtamı pişirsem zihniyeti çok
alçak ve ahlaksız bir zihniyettir. Siyaset rekabet zemininde
yapılır. Ama tüm vasıtaları makul ve meşru olmalıdır. Tüm dünyada
AB ülkelerindeki büyüme sıfır ve sıfırın altında iken Türkiye
birinci çeyrekte yüzde 3 büyümüştür. Mayıs ayında Türkiye on madde
ile anlatabileceğiniz müthiş bir performans sergilemiştir. Selçuklu
ve Osmanlı tarihi de dahil olmak üzere Mayıs 2013 bizim
tarihimizdeki en parlak ay olmuştur. Ama bunun sonunda bu ağız tadı
Türkiye’ye fazla görülmüştür. Uluslar arası ve ulusal düzeyde
Türkiye büyük bir itibar, kalkınma ve değişim yaşarken, aktif ve
etkin bir dış politika yürütürken sanırım bu birilerinin nasırına
basmak anlamına gelmiştir. Biz, özellikle kararlı ve emin adımlarla
Türkiye’yi dünyanın on büyük ekonomisi arasına sokmak üzere hedef
2023 diye bir program belirledik. Ve yedi kez AK Parti karşısında
sandıkta hezimete uğrayanlar farklı farklı yöntemlere
başvurabilirler. Ama milletimizin kararlılığı ve sağduyusuyla
bunların üstesinden gelebileceğimize inanıyorum.”
"CHP’YI ANLATMAYA KALKSAM GILGAMIŞ DESTANI
OLUR"
İzmir’de CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’in Gündoğdu
Meydanı’nda Başbakan’a hakaret ve küfür ettiği iddia edilen
protestoculara para verdiği iddiasına değinen Hüseyin Çelik, “Bir
CHP’li vekil meydanda, kameraların önünde tüm polislere küfretti.
Diğeri Adana’da şehit olan polisimizden sonra Hatay’daki eylemciye
hitap ederek, ‘Senin öcün alınmıştır’ dedi. CHP’li vekil başbakana
küfredenlere par veriyor. Ben CHP’yi size anlatmaya kalksam
Gılgamış Destanı’ndan daha uzun sürer. Onun için CHP zaten
bulduğunu bulmuştur. CHP’nin kaybedecek bir şey yok. Necip Fazıl,
‘Viran olmaz tek belde viraneler’ diyor bir şiirinde. Virane zaten
virane. Onun için CHP’nin hal-i pürmelalini kendilerine bırakalım”
dedi.
(İHA)