Hükümetteki 3 milli görüşçü

Bülent Arınç 3 kişiye bakarak hükümetin milli görüşçü ilan edilmesine karşı çıktı. Geçmişte milli görüş çizgisindeki partilerde siyaset yaptığını kabul eden Arınç, kendisinin muhafazakar demokrat olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV'de Murat Akgün'ün canlı yayın konuğu oldu. Arınç gündeme ilişkin konulara cevap verdi.

KORUCULAR ELLERİNDEKİ SİLAHI BAŞKA AMAÇLARLA KULLANIYOR

Sorun sadece koruculardan kaynaklanmıyor. Tam labarotuvar konusu olabilecek bir konuyla karşı karşıyayız. Her yönüyle araştırılması şahsen faydalı olarak görüyorum. Parlamentoda araştırma komisyonu kurulabilir. Sistem süreç içinde tasfiye edilmek istendi olmadı. Koruculara sosyal haklar ve imkanlar verildi. Bölge 20 yıl olağanüstü hali yaşadı. Ellerindeki silah gücünü başka amaçlarla kullanmaya başlamışlardır. Emekli edilerek yerine başka kişi alınmayarak tasfiye düşüncesi var. Yeniden gözden geçirmeliyiz.

MUHAFAZAKAR DEMOKRATIM

Kabineye benim de katılmamla yorumlar zenginleşti. Yorumları okuyorum ve saygı duyuyorum. Bazen senaryolar oluyor, fanteziler oluyor, çok isabetli yorumlar da oluyor. Bunların hiçbirine önyargılı yaklaşmıyorum. Benim MSP, RP, FP çizgisinden gelmem doğru. Ama AK Parti’de kurucu olarak görev aldım, bugün için çizgim muhafazakar demokrat çizgidir. Milli Görüş çizgisinden utanmıyorum, sıkılmıyorum. Bu benim siyasi hayatımın parçasıdır. Geçmişten bu yana eksiklerim, fazlalarım, yanlışlarım oldu; hepsini dikkate aldım ve dönüşüme uğradım.

Milli Görüş çizgisinden ben varım, Sayın Erdoğan var ve Sayın Nihat Ergün var. Bu kadar bakan arasında 3 kişi. Bu yorum yanlış, haksız, insafsız yorumdur.

Parti grubunda da, kabinede de bana ağabeylik görevi verilmedi. Ağabey olarak görülmek normal, Yakın ilişkide olduğumuz insanlar var. Ama böyle bir görev yok. Bu resmi bir görev de değil.

SON SÖZ MGK'DA DEĞİL HÜKÜMETTE

Eksiklik varsa iki taraftan da vardır. Ben kendi açımdan eksiklik ya da hatam varsa düzeltirim. Ben meseleye kurumsal olarak bakarım. Benim sözlerim kişilere ve yanlış davranışlara yöneliktir.

Ben Genelkurmay Sözcüsü'nden şunu demesini beklerdim: 'Bizim demokrasi karşıtlarıyla hiçbir organik bağımız yoktur. Biz sivil iradenin gücüne inanıyoruz.' Sayın Başbuğ bunu son konuşmalarında söyledi. Benim sözümün karşılığı budur. Benim TSK’ya, orduya hiçbir karşıtlığım olmadı. Her kurumda yanlış yapanlar olur. Yanlış yapanları eleştiririm. Demokrasiye bağlılık konusunda, herkesin kendi görevini yerine getirmesi konusunda tedbirler alınmasını isterim.

Bu konuda yorum yapanlar hayali senaryolar uyduruyorlar. Bizi birbirimize karşıt gösteriyorlar. Ben devleti tanıyorum. Böyle asil bir kuruma benim karşı olmam söz konusu değil. MGK’ya elbette katılacağım. Bu anayasa gereğidir. MGK tavsiye noktasındadır. Eskiden böyle değildi. Medeni ilişkiler içinde, görev sahamız içinde kararlar alınır. Burada alınan kararlar hükümete bildirilecek, uygulanıp uygulanmayacağına hükümet karar verecek. MGK’da nasıl konuşulacağını da çok iyi bilirim.

DENİZ FENERİ VE ERGENEKON

Deniz Feneri faaliyetlerinin tümüne katıldım. Almanya'daki kuruluştan yemin ediyorum ki haberim yok. Aynı isimde Almanya'da kurulmuş. Mahkeme aşamasında basından haberdar olduk. Almanya'daki Deniz Feneri ile Türkiye'deki Fener arasında bağ yok. Oradaki fenerden buradaki fenere 6 milyon euro yardım amlacıyla gönderilmiş. Türkiye'deki kayıtlara bakılıyor. Evet o paranın girişi de var çıkışı da var.. Bazen iki yan odadan bir evrakın gönderilmesi 7 günde gidebiliyor. Eski Adalet Bakanı Şahin'in bilerek geciktirdiği fikrine katılmıyorum.

Yargı kararı ile mahkum edimedikçe insanlar suçsuz sayılır. Türkiye'de artık bir şeyler karıştı. Yargı mensupları ve siyasetçiler kendilerini gözden geçirmeli. Başta siyasetçcileri duyarlı olmaya çağırıyorum. Toplu bir dava gecikme olduğunu düşünmüyorum. İzinsiz telefon dinlenmesinin ahlaksızlık olduğunu düşünüyorum. Özel olarak dinlenmesi çirkin bir suç.

MUTABAKATLA GEÇMELİ

82 Anayasası'nın 60 -70 maddesinin değişmesi, daha insan odaklı Anayasa'ya dönüşmesi konusumda olmassa olmaz kabul ediyorum. Değişikliğin geçmeme ihtimali var. Meclis'ten geçse mutabakatla geçesinde fayda var.. CHP Grup Başkanvekilleri AK Parti'yi suçlayarak "biz sizlerle herhangi bir Anayaas değişikliğine gitmeyi düşünmüyoruz" dedi. Sayın Bahçeli'nin bu konuda daha olumlu yaklaşımı olduğunu düşünüyorum. DTP açısından da Anayasa değişiklikleri olumlu bulunabilir.. Değişiklikler konusunda partilere ziyaretlerde bulunacağız ve kendilerine yazılı olarak ne düşündükleri iletilecek.