Hükümette veto mesaisi

Cumhurbaşkanı Sezer'in Merkez Bankası (MB) için önerilen üç ismi de geri çevirmesinin ardından, bankanın yönetimi için hükümetin önünde kısa vadede iki yol bulunuyor. Hükümet ya Erdem Başçı'nın vekaletini uzun süreli devam ettirerek, yeni isim arayışını zamana yayacak ya da mevcut adaylardan üç ismi kısa sürede Köşk'e gönderecek.

AKP, Meclis'e atadı
Mevcut adaylar arasında MB Meclisi ve Para Politikası Kurulu (PPK) üyesi Durmuş Yılmaz, Hazine Müsteşarı Halil İbrahim Çanakçı ve Dünya Bankası'nda Türkiye adına İcra Direktör Vekili olarak çalışan Melih Nemli'nin adı öne çıkıyor. Adı başkanlık için geçen Yılmaz, MB ile ilgili tartışmanın her aşamasında içinde olmasına rağmen kamuoyundan uzak tutulan bir isim oldu. AKP döneminde Banka Meclisi'ne atanan Yılmaz, PPK'da Banka Meclisi'ni temsil ediyor. Yılmaz, PPK'da görev süresi nedeniyle uzun vadeli çalışacak tek üye konumunda bulunuyor.
Süreyya Serdengeçti gibi 1980'den bu yana Merkez Bankası'nda çalışıyor olması da Yılmaz'ın adaylığını güçlendiriyor. Hükümetin, Adnan Büyükdeniz isminin Köşk'ten veto yemesi olasılığını gözeterek ikinci alternatif olarak Yılmaz ismi üzerinde durduğu bilgisi kulislere de yansımıştı.
AKP'yle ilişkisini 'bürokrat' kimliğiyle sürdüren ve bu nedenle atanması en sorunsuz görülen kişi Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı. AKP tarafından müsteşarlığa getirilen Çanakçı, hem birikim hem de bürokratik duruş bakımından Sezer'den onay alabilecek bir isim olarak gösteriliyor. Önündeki en önemli engel ise Hazine'de boşluk doğacak olması.

Altı isim gündemde
Melih Nemli, Durmuş Yılmaz ve İbrahim Çanakçı dışında başkanlık için adı geçen üç üye daha var: Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, eski Brezilya Merkez Bankası Başkanı İbrahim Eriş. Başkan yardımcılığı için de Merkez Bankası Meclisi'nden İbrahim Turhan ile Hazine Müsteşar Yardımcısı Burhanettin Aktaş'ın ismi geçmişti.

8.5 milyar dolar pazarlığını yapan isim
Başkanlık için ismi geçenlerden, Dünya Bankası'nda Türkiye adına İcra Direktör Vekili olarak çalışan Melih Nemli de Türkiye'nin Irak Savaşı zararı nedeniyle ABD'nin vermeyi taahhüt ettiği 8.5 milyar dolara ilişkin pazarlıklarda bulunmuştu. ABD'ye giderek, koşulları belirleyen ekipte yer alan Nemli, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın göreve gelmesinin ardından boşalttığı Hazine Müsteşarlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne de vekalet etti. Buradaki görevinin ardından da Washington Başmüşavirliği'ne atandı. Ancak Melih Nemli adının, üçlü koalisyon hükümeti döneminde, yönetim kurulu üyesi olduğu Eti Holding'de ortaya çıkan 5 milyon dolarlık krom skandalında geçmesine dikkat çekiliyor.

Milliyet