Hükümetle cemaatin maçı kaç kaç biter?
Abone olHürriyet yazarı Yılmaz Özdil'den gelen maç yazısı çok konuşulacak. Badem United deyip hükümeti, Atletico Feto deyip cemaati yazdı.
İNTERNET HABER - Cemaat
ile AK Parti arasındaki dershane savaşına Hürriyet si yazarı Yılmaz
Özdil de arşivden bir yazıyla katıldı.
Özdil'in yazısı mizah yüklü olsa da hem MHP'yi, hem AKP'yi hem
CHP'yi hem de cemaati kızdıracak nitelikte.
Tarafları futbol takımları ile özdeşleştiren Özdil ilginç
benzetmeler yapıyor.
Yazıyı sunmadan önce hangi takım kimdir sizlere
izah edelim.
BADEM UNITED : AK PARTİ
ATLETICO FETO : FETHULLAH GÜLEN CEMAATİ
WERDER VEREMEM : CHP
EİNTRACHT PÜSKEVİT : MHP
OLİMPİC LORKE : PKK
CLUB LİBOJ : LİBERAL YAZARLAR
AHALİSPOR : VATANDAŞ
İşte Özdil'in kaleminden siyasi mizah bir maç yazısı;
BADEM UNITED : Şahsi
oynarlar, kendi kendilerine pas verirler, kendi ortalarına
kendileri vururlar, köşe oldukları için köşe vuruşlarını severler,
verkaç bilmezler, vurkaç’ı iyi bilirler, vole vuramazlar, voli’yi
iyi vururlar, krampon yerine takunya giyerler, tekmeye kafa
uzatmazlar, karambolde kıstırırlarsa kafaya tekme atmaya
bayılırlar, 9 kusurlu hareketin 9’unu da yaparlar, elle oynarlar,
taban girerler, ofsaytta yakalanırlar ama, federasyon başkanı
onlardan olduğu için hep avantaja bırakılır. Bi dokun... Anında
yere atarlar kendilerini, penaltıııı diye bağırırlar, sıkışınca
topu taca atarlar, senden çıktı derler, buz gibi gol at, saymazlar,
teğet geçti derler, altı pastan kazma gibi dışarı vururlar,
gooooolll diye tribüne koşarlar, zaten tribünlere de eşlerini
dostlarını doldururlar, megafondan kendi isimlerini anons ettirip,
kendilerine tezahürat yaptırırlar, 10-0 kaybetseler bile, sanki
kazanmış gibi Meksika dalgası yaparlar, kendi kendilerini omuzlara
alırlar, istersen hezimete uğrat, hakemlere kömür-bulgur dağıtarak
üç puanı toplarlar, itiraz edeni saha komiserlerine coplatırlar,
biber gazı sıktırıp, gözüne ateş ettirirler, fikstürü kendileri
çeker, sadece kendi statlarında sahaya çıkarlar, maç başladıktan
sonra kuralları değiştirirler, herkes 90 dakika oynarken, bunlar 90
artı van münüts uzatmasıyla oynarlar, Avrupa kupası bekleyen
taraftarları çöpten marul toplarken, kamplarını Rixos’ta yaparlar,
rakipleri duran toplara bile vuramadığı için, medya it’manyurdu da
maçı sattığı için, devamlı şampiyon olurlar.
ATLETİCO FETO : Kontratak oynarlar, rakip teknik direktörün bilgisayarına girer, hakem odasına kamera döşer, tribüne böcek monte ederler, hocaları uzaktan kumandayla taktik verir, takkeyi düzeltirse, hücuma kalkın, ağlarsa, defans yapın manasına gelir, altyapıdan yetiştirdiği topçular Toma Juniors’ta forma giyer, ligin kilit ekibidir, bu sene de ligi kilitlemesi, olmazsa rakip futbolcuları kelepçeletmesi bekleniyor.
WERDER VEREMEM : Adı üstünde, ver topu bunlara, değil 90 dakika, 24 saat pas yapsalar orta sahayı geçmeyi başaramazlar, bitirici vuruştan vazgeçtik, rakibi bırakıp, birbirlerine çalım atarlar, boş kaleye muz orta gelsin, ıskalarlar, kafaya çıkıp tokuşurlar, kendi kendilerini sakatlarlar, frikiki ben atıcam sen atıcan diye, ceza sahası içinde kavga ederler, küserler, kimi sahayı terk eder, kimi topu alır gider, yanlışlıkla gol atsalar, bu sefer hakeme itiraz ederler, ofsayttı görmedin derler, kendi gollerini kendileri iptal ettirirler, güya gol kralı diye Dinamo Kemal’i santrfora koydular, daha bismillah ilk maçta lisans çıkarmayı unuttular, 20 sezondur madara olmalarına rağmen, yenildik ama ezilmedik diye tura çıkarlar, bu taktik anlayışla 20 sezon daha sıra takımı olmaları ve şampiyonluk bekleye bekleye kahırdan kanser olan taraftarın kulübü yakması bekleniyor.
EİNTRACHT PÜSKEVİT :
3-5-2 veya 4-4-2 yerine 1-1-1 oynuyor, tek kaleci, tek orta saha,
tek forvet, hepsi aynı kişi, takımın geri kalanı yedek kulübesinde
oturup, n’apacak acaba diye onu seyrediyor, e tabii tek kişiyle hem
oyun kur, hem gol ara, mümkün değil, bari gol yemeyeyim diye kendi
kalesinin önünde stoper mevkisinde duruyor, ateşli taraftarına
rağmen beraberliğe razı bi görüntüsü var, iddaa kuponlarının banko
sıfırı... Alırsa, Olimpic Lorke derbisinden üç puan alır, hepsi o,
anca kümede kalır.
OLİMPİC LORKE : Ligin en flaş takımı... Krampon yerine mekap giyerler, dan dun oynarlar, gol yerler, hakemi vururlar, yenersin, stadı yakarlar, ofsayt çal, molotof atarlar, faul ver, soyunma odası koridoruna mayın döşerler, kırmızı kart göster, uefa’ya şikâyet ederler, defalarca saha kapatma cezası aldılar, buna rağmen fair play ödülüne layık görüldüler, takımlar devre arasında Abant’a filan gider, bunlar Kandil’de kamp yapar, hem süperligde oynamak istiyor, hem federasyonu tanımıyor, hem özerk federasyon kurmak istiyorlar, lisansı iptal edilen tecrübeli teknik direktörleri Sir Apo Ferguson’un bu sene, en geç öbür sene affedilmesi ve takımın başına geçmesi bekleniyor, ligi kaçıncı bitirirse bitirsin Avrupa şampiyonlar ligine katılmasına kesin gözüyle bakılıyor, maçları bijitürk’ten şifreli, yalaka televizyonlarımızdan şifresiz yayınlanıyor.
CLUB LİBOJ : Forma aşkları yoktur, bazen postal giyerler, bazen takunya, siz bakmayın şu anda Badem United’ta kiralık oynadıklarına, zamanında Sparta Kırat için, Real Papatya için ter döktüler, kıvraktırlar, ağır çekimde izlerseniz, sadece ayakları oynamaz, başları kıçları da oynar, bonservis bedellerini Avrupa kulüpleri öder ama, bizim ligte top koştururlar, maç satmaktan zevk aldıkları için milli takıma alınmazlar, parayı pek severler, kale mi top mu diye yazı tura atılırken, yere düşen paranın üstüne bile plonjon yaparlar, stadyum ihalelerine aracılık yapıp, komisyon kollarlar, asla jübile yapmazlar, küme düşseler bile, bi bakarsın, şampiyon takımın otobüsüne binivermişler, zeki, çevik, ahlaksızdırlar, bu yazıyı bile okuyup, yarabbi şükür diyebilirler.
AHALİSPOR : Gelen
taktı, giden taktı, folluk oldu, stadı satıldı, idman sahasına toki
dikildi, kulüp icralık, formaya bankalar el koydu, krampona haciz
geldi, yalınayak, donla oynuyor, 11 sene önce küme düştü, hâlâ
“dünya liderisin” diyorlar, inanıyor.