Hükümetin önündeki üç kritik karar
Abone olHükümet kısa süre içinde dış politika bağlantılı ve iç politikayı da etkileyecek kritik kararlar verecek. Bu üç kritik kararlar ise şunlar.
Gümrük Birliği Protokolü'nün Kıbrıs Rum kesimini de kapsayacak
biçimde genişletilmesi Abdullah Öcalan'la ilgili Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nin vereceği karar ve bu karara ilişkin
Ankara'nın izleyeceği prosedür ABD ile ilişkilerin seyrini
belirleyecek olan İncirlik üssüne ilişkin karar Kıbrıs kararı
Kıbrıs konusunda Ankara çözüm için harekete geçti. Bu kapsamda
Türkiye, Avrupa Komisyonu ile Gümrük Birliği Protokolü'nün Kıbrıs'ı
da kapsayacak biçimde genişletilmesi için hazırlanan metin üzerinde
anlaştı. Uzlaşmanın ardından Ankara, Avrupa Birliği'nden Gümrük
Birliği protokolünün Kıbrıs'ı da kapsayacak biçimde genişletilmesi
için gerekli prosedürün hızla başlatılmasını istedi. Şimdi Türkiye
imza için gerekli olan 'mektup teatisi' sürecinin bir an önce
başlatılmasını istiyor. Bunun için de ilk adımın Brüksel tarafından
atılması gerekiyor. Karşılıklı imzaların atılmasının ardından
anlaşma TBMM'ye getirilecek. Protokolle Rum kesiminin devlet olarak
tanınıp tanınmadığı tartışması bu aşamada iç politikayı ısıtacak.
Hükümet bunun bir tanıma olmadığını deklarasyonla duyuracak ve
anlaşmayı Meclis'ten bu deklarasyonla birlikte geçirecek. Ancak
CHP'nin buna baştan beri karşı çıkması Meclis'teki görüşmelerin
hararetli geçeceğinin göstergesi. İncirlik kararı Hükümetin
vereceği kritik kararlardan biri de İncirlik Üssü'yle ilgili. Üssü
daha etkin kullanmak isteyen ABD, bu yöndeki taleplerini
Genelkurmay Başkanlığı ile de görüştü. Şimdi hem askerlerin görüşü,
hem de ABD'nin talebi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın masasında.
Kerkük konusunda ve PKK ile mücadelede ABD'den umduğunu bulamayan
hükümetin İncirlik'le ilgili kararı kısa süre içinde vereceğini AKP
Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan açıkladı. Öcalan kararı
Hükümet için bir diğer önemli gelişme ise Abdullah Öcalan'la ilgili
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin vereceği karar olacak. Karar
yeniden yargılama yönünde olursa tartışma Türkiye'ye taşınacak.
Öcalan'nın yasal olarak yeniden yargılanması ilk bakışta mümkün
görünmüyor. Ancak yargı çevrelerine göre anayasanın "uluslararası
sözleşmeler iç hukukun üstündedir" hükmü nedeniyle karar çıkarsa
yeniden yargılamadan kaçış yok.