Hükümetin kara sevdası AB

Kutan, Saadet Partisi İzmir İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türkiye genelinde ''Halkla kucaklaşma programı''nı sürdürdüklerini söyledi. Memurun, işçinin, köylünün, çiftçinin, esnafın sıkıntı içinde olduğunu ifade eden Kutan, şöyle konuştu:

''IMF ve Dünya Bankası politikalarına bağımlı hale getirildik. 'Enflasyon düştü' deniyor. Bu sağlıklı bir enflasyon düşüşü değil. Alım gücü kalmadığı için talep olmayınca, enflasyon da düşüyor. 'İhracat arttı' deniyor, ancak ithalat söylenmiyor. Dış ticaret açığı 50 milyar dolardır. İç ve dış borç 350 milyar dolara dayandı. Pek çok yerde tarlalar ekilmiyor. Güneydoğu'da pancar üretimi vardı. Uygulanan kotalarla bu üretim 20 milyondan 8 milyon tona çekildi.''

Uygulanan tarım politikaları sonucu 2-3 yıldır ''büyük kentlere yeni göç dalgaları olacak'' diye uyardıklarını belirten Kutan, ''Tütün, pancar ortadan kalkıyor. Tarlasını ekip biçemeyen insan büyük kentlere göç edecek. Zaten büyük sorunlar altında ezilen büyük illerimiz daha tehlikeli hale gelecek'' diye konuştu.

11 EYLÜL 2001

Kutan, 11 Eylül 2001'de Newyork'ta Dünya Ticaret Merkezi kulelerine ve Pentagon'a uçakların çarpmasının, çok önceden planlanan bir senaryo olduğunu iddia etti. ABD Başkanı Bush'un, olaydan hemen sonra Usame Bin Ladin ve El Kaide örgütünü sorumlu tutarak, dünyada terörle mücadeleye karşı girişim başlatacağını söylediğini hatırlatan Kutan, bunun sonucunda Somali, Afganistan, Irak, Filistin ve Lübnan'da çoğu bebek ve çocuk, birçok masum insanın ''katledildiğini'' öne sürdü.

LÜBNAN'A ASKER GÖNDERİLMESİ

Hükümetin baskısıyla Meclis'ten Lübnan'a asker gönderilmesi kararının alındığını kaydeden Kutan, şöyle devam etti: ''Türk askeri Lübnan'daki masum halkı savunmak için değil, İsrail'in korunması için oraya gönderiliyor. AK Parti'nin önemli bir kısım yöneticileri geçmişte milli görüş çatısı altındaydılar. Abdullah Gül, Fazilet Partisi'ndeyken, Afganistan'a Türk askerinin gönderilmemesi için Meclis'te önemli konuşmalar yapmıştı. Milli görüş gömleğini çıkardıktan sonra verdikleri beyanatlar ile yüzde yüz tersini yapar hale geldiler.''

Yakın gelecekte suyun, petrolden daha önemli hale geleceğini ifade eden kutan, ''AB, Dicle ve Fırat ile su havzalarının uluslararası bir yönetime bırakılmasını öneriyor. Bu talepler karşısında hükümetten ciddi bir çıkış görmemekteyiz. Bu hükümet, AB'ye kara sevda içinde. O yüzden reaksiyon gösteremiyor'' diye konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Kutan, bir soru üzerine, cumhurbaşkanının Meclis içinden seçilmesinden yana olduklarını söyledi. Sadece AK Parti grubunca değil, mutabakat ile seçilecek bir cumhurbaşkanından yana olduklarını kaydeden Kutan, şöyle konuştu: ''AK Parti aslında kurumsallaşmamıştır. AK Parti'nin büyük bir kısmı, 'AK Parti eşittir, Recep Tayyip Erdoğan' demekteler. Tayyip Erdoğan Bey cumhurbaşkanlığına aday olabilir. Bu gayet tabiidir. Türkiye hukuk devletidir. Her isteyenin, adaylık şartları tutuyorsa, aday olma hakkı vardır. Tayyip bey, seçilebilir mi, seçilebilir. Ama AK Parti kurmayları, dünya ve Türkiye konjonktürünü yakından takip ederek bir adayı ortaya çıkarabilirler.'' Kutan'ın basın toplantısına, Saadet Partisi Genel Merkez yöneticileri Ertan Yülek, Yasin Hatipoğlu, Temel Karamollaoğlu, Fethullah Erbaş, Cevat Ayhan, Mustafa Kamalak ve İzmir İl Başkanı Şerafettin Kılıç katıldı.