Hükümetin enflasyon ve işsizlik tahmini
Abone olHükümetin ekonomi kurmayları kameraların karşısına geçti ve orta vadeli programa ilişkin açıklamalar yaptılar.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin en
yüksek istihdam üreten ve işsizliğini en hızlı düşüren ülkelerden
bir tanesi olduğunu belirterek, ''Programın oluşturduğu
dinamik, güven, sağlam bir politika, daha sağlam sonuçları
beraberinde getirdi'' dedi.
Babacan, Başbakanlık yeni binada, Orta Vadeli Program ve Orta
Vadeli Mali Plan konusunda bir basın toplantısı düzenledi.
Babacan, Devlet Bakanları Zafer Çağlayan ve Cevdet Yılmaz, Maliye
Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün ve
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in de hazır bulunduğu
basın toplantısında, önce dünyadaki ekonomik gelişmelerle ilgili
değerlendirmelerde bulundu.
Dünyanın en büyük krizlerden birini yaşadığını kaydeden Babacan,
2010'un ise bir toparlanma ve çıkış yolu olduğunu belirtti. Gelecek
yılda da pozitif bir büyüme görüleceğini ifade eden Babacan, ancak
bu büyümenin olağanüstü tedbirlerle sağlanan ve içinde riskleri
barındıran bir büyüme olduğuna da dikkat çekti.
Gelinen noktada ülkelerini borç stoklarının büyüdüğünü, bunun da
önümüzdeki dönem için risk yarattığını söyleyen Babacan, ''borç
stokları pek çok ülkede ürkütücü boyutlara ulaştı. Al öde, al öde
ama seviyesine bakılmıyor. Bu nereye gidecek?'' diye konuştu.
TÜRKİYE'DE DURUM
Başbakan Yardımcısı Babacan, daha sonra Türk ekonomisiyle ilgili
açıklamalarda bulundu.
Uzun süren kesintisiz bir büyüme döneminden sonra Türkiye'de,
küresel krizle birlikte 4 çeyrek ekonominin arka arkaya
daraldığını, ancak 2009'un son çeyreğinden itibaren yeniden güçlü
bir büyüme trendinin başladığını anlatan Babacan, şöyle devam
etti:
''Türkiye, dünyadaki en yüksek büyüme oranlarından birini sağladı.
Ancak vurgulamakta fayda var. Bu geçen yılki düşük baz etkisinin de
dikkate alınmasını gerektiren bir tablo. İlk yarıda yüzde 11
büyüdük ama geçen yılın ilk çeyreğinde yüzde 14, ikinci çeyrekte
yüzde 8'e yakın bir daralma vardı. Yüzde 11'lik büyüme, o
daralmanın üzerine bir büyümedir. Onu dikkate almakta ve bunun
sürekli böyle devam etmeyeceğini farketmekte fayda var.
İşsizlik oranlarına da bakacak olursak, Türkiye'de geçen sene yüzde
14'e çıkan işsizlik oranı, Haziran'da mevsimsel, düzeltilmiş
oranlara bakıldığında yüzde 11,7'ye inmiş durumda. Burada şunu
vurgulamakta fayda var. ILO ve OECD rakamlarında, Türkiye, ülke
sıralamalarında işsizliğini en hızlı düşüren ülkelerden bir tanesi.
En yüksek istihdam üreten ve işsizliğini en hızlı düşüren
ülkelerden bir tanesi.''
ENFLASYON VE CARİ AÇIK
Babacan, enflasyonda da inişli, çıkışlı bir dönem yaşadığımızı,
bunda da özellikle yılın başındaki ÖTV artışları ile enerji
fiyatlarındaki dalgalanmanın etkili olduğunu ifade etti. Ancak
çekirdek enflasyon rakamındaki gelişmelerin, son derece olumlu
olduğunu vurgulayan Babacan, ''Yıl sonu itibariyle yüzde 7,5
civarındaki bir enflasyonla yılı kapatacağımızı tahmin ediyoruz''
açıklamasında bulundu.
Cari açığın da, büyümeye paralel büyüdüğünü belirten Babacan,
Merkezi Yönetim Bütçe açığında ise beklentilerin ötesinde bir
iyileşme sağlandığını bildirdi.
2010 yılında bütçe açığının, milli gelirin yüzde 4'ü mertebesinde
gerçekleşeceğini kaydeden Babacan, ''Merkezi Yönetim bütçe açığının
milli gelire oranı Orta Vadeli Programda yüzde 4,9 olarak
belirlenmişti. Biz, bu yılı yüzde 4 gibi bir rakamla tamamlıyoruz.
2009'da 6,6 demiştik, 5,5'la bitirdik. 2010'u da yüzde 0,9'luk daha
az bir açıkla bitirmeyi öngörüyoruz'' diye konuştu.
Babacan, faiz dışı dengede de programa göre daha iyi bir netice
alındığını söyledi. Babacan, faiz dışı dengede, geçen yıl yüzde
2,1'lik öngörüye karşılık, yılın yüzde 1,1 ile kapatıldığını, yüzde
0,3'lük açık öngörülen bu yılın da yüzde 0,2 ile tamamlanacağını
ifade etti. Babacan, ''2010 açısından söylemek gerekirse, bütün
referandum, seçim ekonomisi, referandum ekonomisi derken, yine bir
seçim yılı ve yine hedefi tutturan bir bütçe yapısı'' diye
konuştu.
BORÇ STOKU
Babacan, 2009'da Orta Vadeli Programa bakıldığında, borç stokunun
yüzde 47,3'e kadar çıkacağının varsayıldığını, ancak yılın daha iyi
bir noktada bitirildiğini vurguladı. Babacan, ''Hele hele 2010
itibariyle, geçen sene 2010 sonunda yüzde 49 beklerken, yılı yüzde
42,3'le bitirmeyi öngörüyoruz. Bunda büyüme ve faizlerdeki düşüş
etkili oldu. Faizlerdeki hızlı düşüş, borç dinamiklerini çok olumlu
şekilde etkilemektedir. Programın oluşturduğu dinamik, programın
oluşturduğu güven, sağlam bir politika, daha sağlam sonuçları
beraberinde getirdi'' dedi.
Babacan, 2010 yılında iç borç çevirme oranının ortalamasının yüzde
93,7 olmasını beklediklerini, bunun Orta Vadeli Plan (OVP)
dokümanında bulunmadığını ilk kez açıkladığını belirtti.
Ekonomideki olumlu tablonun banka bilançolarına yansıdığını,
kamunun borçlanma ihtiyacı azaldıkça bankaların ellerindeki
imkanları özel sektöre daha çok kullandırmaya başladığını anlatan
Babacan, geçen yıl Orta Vadeli Planı açıkladıklarında 375-380
milyar lira mertebesinde olan banka kredilerinin bugün 473 milyar
liraya çıkmış durumda olduğunu bildirdi.
Bankaların elindeki menkul kıymetlerin son 8, 9 aydır artık sabit
gittiğini ifade eden Babacan, ''Bankalar artan mevduatı,
ellerindeki artan imkanları, Hazine kağıtlarında değil, piyasaya
kredi olarak kullandırtarak değerlendiriyorlar. Bu da bizim asıl
geçen yıl hedeflediğimiz tabloydu. Onun da bugün itibariyle
gerçekleştiğini görüyoruz'' dedi.
Orta Vadeli Programın ileriye doğru hedefler koyduğunu ifade eden
Babacan, bu şekilde büyümeye istikrar kazandırmayı, istihdamı
artırmayı, kamu dengelerini daha da iyileştirmeyi, fiyat
istikrarını sağlamayı ve yapısal reformlarla bu olumlu gelişmeleri
desteklemeyi amaçladıklarını söyledi.
Orta Vadeli Program'daki büyüme rakamlarını da değerlendiren
Babacan, 2010 yılını yüzde 6,8'lik bir büyümeyle kapatmayı tahmin
etiklerini ancak bunun ihtiyatlı bir rakam olduğunu, piyasa
beklentilerine bakıldığında yüzde 8'e kadar giden tahminlerin
bulunduğunu kaydetti.
Ancak geçen yıl olduğu gibi bu yıl da büyüme rakamlarında ihtiyatlı
rakamlar seçtiklerini vurgulayan Babacan, ''Geçen yıl da ifade
etmiştim. Artık olumsuz sürprizlere yer yok. Sürpriz olacaksa
olumlu sürpriz olsun'' diye konuştu.
Babacan, gelecek yılın büyüme rakamının yüzde 4,5, 2012 yılının
yüzde 5, 2013 yılında da yüzde 5,5 olacağını tahmin etiklerini
bildirdi.
İŞSİZLİK
Bu yılın ortalama işsizlik oranını yüzde 12,2 olarak beklediklerini
anlatan Babacan, işsizlik oranlarında gelecek yıldan itibaren
mütevazi düşüşler beklediklerini söyledi. Program dönemi boyunca
tarım dışı olarak yaklaşık 1,5 milyon civarında ilave bir istihdam
oluşmasını beklediklerini ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
''Dolayısıyla bir yandan her yıl 500 bin 700 bin civarı gencimiz iş
aramaya başlıyor, bir yandan da mevcut işsizlerimizin iş bulması
gerekiyor. Bizim son 1 yılda çok ciddi istihdamımız oluştu. Bizim
ürettiğimiz miktarda bir istihdamı bugün bırakın küçük ülkeleri
Almanya gibi nüfusu büyük olan bir ülke üretsin o yıl işsizlik
oranı birden 3 puan civarı düşer.
Dolayısıyla Türkiye'deki son 1 yıldaki istihdam oluşumu gelecek
yıllarda istihdamın artamaya devam edişi, bizi diğer ülkelerden
ayıran önemli unsurlardan birisi olacak. Tabi burada aktif iş gücü
politikaları çok büyük önem taşıyor. İş gücü piyasasındaki
katılıklar şu anda maalesef büyük bir problemimiz. Buradaki
esneklik noktasında mutlaka yapısal tedbirler almamız gerekiyor,
gerekecek. Bunu da tabi sosyal taraflarla görüşerek mümkün
olduğunca geniş mutabakat zemini sağlayarak çalışmamız
gerekecek.''
Cari işlemler açının bu yıl sonu itibariyle milli gelirin yüzde
5,4'üne çıkacağını ve bundan sonraki dönemlerde de aşağı yukarı bu
seviyelerde devam edeceğini öngördüklerini belirten Babacan, enerji
fiyatlarındaki hareketlerin bu rakamları etkileyeceğini kaydetti.
Babacan, bu cari işlemler açığının da Türkiye ekonomisi açısından
sürdürülebilir seviyede olduğunu vurguladı.