Hükümet yeni kaynaktan umutlu

Abone ol

Garantili geliri olan köprü, baraj ve otoyol hisselerine Arap yatırımcılarının ilgi göstermesi bekleniyor

Hazine Müsteşarlığı bu yöndeki çalışmalara son şeklini verirken, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Zaman’a yaptığı açıklamada, “Körfez ülkelerinden gelecek Arap sermayesinin bu tip yeni enstrümanlara talep göstereceğini düşünüyoruz.” dedi. Uzmanlara göre, 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’den kopup dünya piyasalarında kendisine bir yön arayan petro–dolar miktarı 800 milyar doları buluyor. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) da otoyol ve barajlar için uzmanlardan oluşan bir proje grubu oluşturdu. Türkiye’nin yapısına en uygun özelleştirme yöntemlerini belirlemek için çalışma başlattıklarını ifade eden ÖİB Başkan Vekili Metin Kilci, bunlar arasında gelir ortaklığı senetlerinin yanı sıra işletme hakkı devirleri ve kiralanmasının da gündemde olduğunu ifade etti. Bu konuda dünya örneklerinin incelendiğini belirten Kilci, “Ortadoğu ve Arap ülkelerinde bulunan petrol sermayesini Avrupa ülkeleri çok iyi değerlendiriyor. Geçen hafta Maliye Bakanımız ile Londra’da yaptığımız temaslarda bunu yakından gördük. Bu kaynaklardan biz neden istifade etmeyelim?” diye konuştu. Dönemin dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen martta Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarette Arap sermayesini Türkiye’ye çekmek için çeşitli girişimlerde bulunmuştu. Bakan Tüzmen, 11 Eylül’den sonra yurtdışında yatırım yapma ortamını bulmaya çalışan yaklaşık 800 milyar dolar civarında Arap sermayesi bulunduğunu kaydederken, “Bu rakamın 250-300 milyar doları likit olarak dünyada yatırım yapabilecek bir yere finanse edilebilir diye düşünülüyor. Dolayısıyla Türkiye’nin, bu dönemde özellikle bu sermayenin, ihracata dayalı sektörlere, özelleştirme ve turizm çalışmalarına doğru kaydırılabilecek bir platform sunabilmesi bu bölgede oldukça yararlı olacaktır.’’ demişti. Petro-dolar nedir? Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nce (OPEC) Arap ülkelerinin petrolü Batılı ülkelere karşı bir silah gibi kullanmak istemeleriyle 1973 sonları ve 1974 başlarında petrole yaptığı büyük zam ve 1979’da ikinci büyük zamla Batılı ülke ekonomilerinden çekilip OPEC ülkelerinin kasalarına giren ve petrol ihracatçısı ülkelerde petrol ihracı yoluyla oluşan büyük dolar rezervleri veya fonlara uluslararası iktisat literatüründe petro-dolar adı veriliyor. 1973 yılında başlayan petrol fiyatlarındaki ciddi artışlar OPEC ülkelerinde büyük miktarda dış fazla ve gelişmekte olan ülkelerde büyük miktarlarda açıklar ile sonuçlanmıştı. Fazla veren ülkeler dolarları Batılı ülkelerin bankalarına yatırmışlar ve bu paralar petro-dolar olarak adlandırılmıştı. Açık veren ülkeler, IMF’den çok zor şartlarda ve daha yüksek faizlerle borç almak yerine petro-dolarlar ile bu açıklarını finanse ettiler. Türkiye de bu süreci yaşamış ve petrol krizinin etkilerini bir süre geciktirmişti. Aynı dönemde Türk müteahhitleri petro-dolarları harcamak isteyen Libya ve Suudi Arabistan gibi Kuzey Afrika ve Ortadoğu pazarlarında ciddi projeler almışlardı. 1985 yılında ise Turgut Özal’ın çabalarıyla özel finans kurumlarına izin verilmesi sonrası aralarında Al-Baraka, Kuveyt Türk, Faisal Finans gibi çok sayıda Arap sermayeli finans kurumu kurulmuştu. ZAMAN

Günün Önemli Haberleri