'Hükümet tuzağı gördü ama susacak!'
Abone olSabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri yorumladı: "Hükümet cemaatin kurduğu tuzağı gördü ancak susacak"
GAZETECİLER.COM - ÖZEL
İÇERİK
"Ortadoğu'nun nabzı" sloganıyla yayın yapan, ABD merkezli online gazete Al Monitor'ün son sayısında bir makale kaleme alan Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkileri yorumladı.
Yazısında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dört yıl önce Mavi Marmara gemisine düzenlenen baskınla ilgili davada üst düzey dört İsrailli komutan hakkında kırımızı bülten çıkarılması talebine değinen Kütahyalı, "Bu Türkiye'yi gülünç duruma düşürecek, oldukça abes bir karar" yazdı ve kararın alınmasının Gülen Cemaatinin İsrail ile Türkiye'nin ilişkileri bozma çabası olduğunu ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun yakın çevresindeki isimler ile görüştüğünü anlatan Kütahyalı, "Hükümet bu mahkeme kararının Türkiye-İsrail ilişkilerine karşı oluşturulmuş bir tuzak olduğunu düşünse de, bunu resmi bir şekilde dile getirmeyecek" yorumunu yaptı.
İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
ABES VE GÜLÜNÇ BİR KARAR
Tazminat ve doğal gaz boru hatları üzerine anlaşma süreci devam ederken ve Türkiye ile İsrail arasındaki ilişki tam da olumlu yönde ilerlerken, bu saçma karar da nerden çıktı? Bu, oldukça abes ve Türkiye'yi gülünç duruma düşürecek bir karar.
ERDOĞAN, DAVUTOĞLU VE GÜL'E YAKIN
İSİMLER
Başbakan Erdoğan, Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e yakın isimlerle iletişime geçtim. Konuştuğum bütün kaynaklar mahkemenin kararına şaşırmış durumda ve aralarından tek biri bile kararı normal ya da makul bulmuyor. 4 yıl aradan sonra, ilişkiler normalleşme sürecindeyken bu kararın neden şimdi olduğunu sorguluyorlar.
Peki, Türkiye- İsrail ilişkileri normalleşme sürecini baltalayacak bu karar, halen yargı üzerinde büyük etkisi olan Gülen hareketinden kaynaklanıyor olabilir mi? İçerdeki kaynaklarım bu soruya "Evet" diyor.
İŞBİRLİĞİ FİDAN'I TUTUKLAMAYA ÇALIŞINCA SONA ERDİ
Gülencilerin bürokratik yapıya nasıl yerleştiğini biliyor. AKP ve Gülenciler, askeriyeyi kendi kışlalarına geri göndermek adına polis-yargı kadrolarını birlikte yürüttüler. Ancak, askeriyenin eli siyasetten temizlendikten sonra Gülenciler askeri vesayetin yerini kendileri almak istediler. İşte bu noktada AKP-Gülen işbirliği sona erdi.
Milli İstihbarat Teşkilatı'na da yerleşmek isteyen Gülenciler, 2012'de Erdoğan ile yakınlığı bilinen Hakan Fidan'ı tutuklatmaya çalıştılar ancak başarılı olamadılar. O günden beri Hükümet ile aralarında soğuk bir savaş var.
Hükümet yargının üzerinden Gülencilerin etkisini yok etmek için HSYK yasalarında bir takım değişiklikler yapsa da, hala yüksek mahkemelerde Gülenciler egemen.
HÜKÜMET TUZAĞIN FARKINDA ANCAK SUSACAK
İşte hükümet çevresi İsrailli komutanlar hakkında çıkan tutuklama kararını böyle yorumluyor. Yüksek mahkemelerde Gülencilerin çoğunlukta olması İsrail ile olan normalleşme sürecini sabote ediyor.
Hükümet bu mahkeme kararının Türkiye-İsrail ilişkilerine karşı oluşturulmuş bir tuzak olduğunu düşünse de, bunu resmi bir şekilde dile getirmeyecek çünkü Erdoğan ve çevresi 10 Ağustos seçimlerinden önce İsrail'e arka çıkıyormuş gibi bir izlenim yaratmak istemiyor. Türk halkı halen Mavi Marmara konusunda bir hayli hassas.
MAKALENİN ORJİNALİ İÇİN TIKLAYIN
ÇEVİRİ VE HABER: PINAR KILIÇ