Hükümet IMF ile masaya oturuyor
Abone olYaklaşık 6 saat 30 dakika süren Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Açıklama Bakan Çiçek'ten geldi.
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil
Çiçek, IMF ile bir anlaşma yapmayı istediklerini belirterek,
''Getireceği paradan daha ziyade bunun bir akreditasyon rolü
olacağı içindir. Dolayısıyla, kendi şartlarımızla uyuştuğu takdirde
böyle bir anlaşma yapmayı arzuluyoruz'' dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada,
toplantıda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in mali politikalarla ilgili
bilgi verdiğini bildirdi.
Cemil Çiçek, geçen yıl, Türkiye'den kaynaklanmayan, gelişmiş
ülkelerin uyguladığı politikalar sebebiyle kriz yaşandığını ifade
ederek, göstergelere bakıldığında, bu krizi en asgari düzeyde
atlatan ülkelerin başında Türkiye'nin geldiğini belirtti.
''Açıkça ifade etmek istiyoruz ki, biz 2010'a olumlu bakıyoruz.
2010 yılı, 2009'a nazaran daha iyi bir yıl olacaktır. Krizin
etkilerinin büyük ölçüde atlatıldığı, önemli hedeflerin yakalandığı
bir yıl olacaktır'' diyen Çiçek, yapılan son açıklamaların bunu
teyit ettiğini söyledi.
Bütün dünyada ihracatta çok büyük düşüşler olmasına rağmen,
Türkiye'nin bütün bu olumsuzluklar içinde ihracatını 100 milyar
doların üzerine çıkardığını anlatan Çiçek, ''Varlık barışı'' ile
önemli getiri sağlandığını, bu kapsamda 32,5 milyar TL'lik
başvurunun söz konusu olduğunu; ülkenin, 1,5 milyar TL'lik bir
vergi geliri elde edildiğini ifade etti. Çiçek, ''Söylemek
istediğimiz şu: 2010'un başında, görece 2009'dan çok daha iyi
olacağı kanaati, düşüncesi, beklentisiyle girmiş olduk.
Çalışmalarımız, çabalarımız 2010'un hem bütçe hedefleri hem program
hedeflerimiz açısından gerçekleşeceği bir yıl olarak düşünüyoruz.
Bu çerçevede, hükümet politikalarıyla ilgili bir değerlendirme
yapılmıştır'' diye konuştu.
IMF İLE GÖRÜŞMELER
Çiçek, bir gazetecinin ''IMF ile yapılması öngörülen anlaşmayla
ilgili değerlendirmeler yapıldı mı?'' sorusu üzerine, Bakanlar
Kurulu toplantısında bu konu üzerine durulmadığını bildirdi.
''Bir şeyi ifade etmem gerekiyor'' diyen Çiçek, Türkiye'nin 1990'lı
yıllarda, 2000'li yılların başında da krizler yaşadığını ifade
etti. Cemil Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bütün dünyada kriz yokken, Türkiye krizi yaşadı. Çünkü,
Türkiye'de iyi yönetim söz konusu olmadığı için... Yasal ve yapısal
düzenlemeler ya yapılmadı ya da zamanında yapılmadı. Koalisyonlar,
istikrarsızlık ve güvensizlik Türkiye'yi krize sürükledi.
Dolayısıyla o zaman en önemli kurtuluş reçetesi olarak da IMF
reçeteleri geldi Türkiye'ye. Hem uygulayanlar, hem reçete dışarıdan
geldi. Halbuki, 2009 krizine baktığımızda... Evet, Türkiye'de bir
kriz yaşadık ama en asgari düzeyde bir kriz oldu. Bunun sebebi biz
değiliz. İçerideki güvensizlikten, istikrarsızlıktan, iyi
yönetilmemekten kaynaklanmadı. Başta ABD ve Avrupa olmak üzere
oradan Türkiye'ye gelen krizdir.
İkincisi, Türkiye bu krizi açıklanan olumlu rakamlara da
baktığımızda, IMF'ye ihtiyaç duymadan, kendi reçeteleriyle, kendi
çözümleriyle ve uygulayıcısı da bizatihi bizler olarak bu krizi en
az zararla kapattık.
Dolayısıyla, bununla söylemek istediğim şey şu: Biz IMF ile bir
anlaşma yapmak istedik ve istiyoruz. Getireceği paradan daha ziyade
bunun bir akreditasyon rolü olacağı içindir. Dolayısıyla, kendi
şartlarımızla da uyuştuğu takdirde böyle bir anlaşma yapmayı
arzuluyoruz. İşin bu kadar uzun sürmesinin sebebi de kendi
şartlarımızla ilgili hususların iyi müzakere edilmesi ve
Türkiye'nin bu manada böyle bir anlaşma yapılırken, azami karlı
çıkması içindir. Müzakere yapılıyor. Ümit ederiz ki kısa sürede
neticelenir ama bugün bu konuyu bu şekilde konuşma söz konusu
olmadı.''
Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek,
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğinin hem Türkiye'nin
hem de Avrupa'nın yararına olduğuna inandıklarını ifade ederek,
''Bu konudaki kanaatimizde, kararlılığımızda en ufak bir
değişiklik, şüphe, tereddüt yok'' dedi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada,
toplantıda Türkiye-AB ilişkilerini bir defa daha gözden
geçirildiğini söyledi.
''Müzakerelerde ne safhadayız, Türkiye olarak yapmamız gerekenler
nelerdir? Bu konularla ilgili hem Devlet Bakanı ve Başmüzakereci
Egemen Bağış hem de AB Genel Sekreteri, Bakanlar Kurulu'na kapsamlı
bir bilgi sunmuştur'' diyen Çiçek, Hükümet olarak baştan beri
Türkiye'nin AB üyeliğini çok önemsediklerini bununla ilgili yasal
ve yapısal düzenlemeleri gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Cemil Çiçek, ''Biz Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğinin hem
Türkiye'nin yararına hem de Avrupa'nın yararına olacağına
inanıyoruz. Bu konudaki kanaatimizde, kararlılığımızda en ufak bir
değişiklik, şüphe, tereddüt söz konusu değildir. Onun için 2010
yılında da bu kararlılığımızı sürdürmeye devam edeceğiz'' diye
konuştu.