Hükümet bundan sonra ne yapmalı?
Abone olÖyle bir anayasa yapılmalı ki, bu anayasa hem hükümeti güçlü kılacak, hem de ülkeyi!
Halkı arkasına almamış bir hareket başarıya
ulaşamaz ise referandumda bu halk bu hükümete teveccühünü göstermiş
olup, artık sıra hükümettedir.
Ülke gündemiyle ilgili birbirinden kuşatıcı analizlerin yer aldığı
www.haberajanda.com sitesinde hacimli yazılar
kaleme alan Murat İlker, 12 Eylül referandumu sonrası hükümeti
bekleyen meseleleri yazdı.
İlker yazısına şahit olduğu bir tanıklıkla yazısına
başladı:
Bursa Arap Şükrü Sokağı’ndaki bir birahanede zil zurna sarhoş
olan biri, onu eve bir an önce götürmek isteyen arkadaşına bir sürü
küfürden sonra “Senin Allah’ını Kitabını…” demez mi? Bir
anda diğer masalardan birinden adamın birisi ayağa fırladı ve eline
geçirdiği bira şişesini masaya patlatıp “Ulan, ben her şeyimi
kaybetmişim bir tek Allah’ım kalmış… O’na küfredecek adamın
ben…” deyip, adamı bir güzel çizdi…
Bu can sıkıcı olayın sonrasını anlatmaya bile gerek yok. Peki, bu olayı niye anlattım?
Anlattım… Çünkü bizim, içki masasında bile Allah’a dil uzatılmasına asla müsaade etmeyen bir millet olduğumuzu bir defa daha hatırlatmak istedim.
Din, toplum, siyaset ve devlet ilişkilerinde toplumun ve devletin ne gibi hassasiyetler taşımasına ve inancın devlete tekabülüne ve nasıl etkiler yapacağına dair, bana göre çok mühim bir örnek bu… Onun için devletin nasıl olması gerektiğini ve toplumsal hassasiyetlerin ne olduğunu iyice idrak etmeden kimse siyasete soyunmaya kalkmasın!
Zira çok yanılırsınız… Ki, ne denli yanıldıkları da bu
referandumda kabak gibi bir kez daha ortaya çıktı… Referandum
sonuçlarında benim okuduğum yüzde 16’lık farktaki en önemli gerçek,
azınlığın çoğunluk üzerindeki tahakkümünün sona ermesidir…
HÜKÜMET BUNDAN SONRA NE YAPMALI?
İlker sözü meselenin bam teline getirdi ve şöyle sordu: Hükümet
bundan sonra ne yapmalı? Yanıtını yazardan okuyalım:
Anayasa ile kanunların, içtihatların ve talimatların hem günün koşullarına cevap vermesi, hem de birbirleriyle uyumu regüle edilmeden “devlet sistemi”nin revizyonu tamamlanmış sayılamayacağından… Öncelikle –yeni- anayasa çalışmalarına başlanmalı ve hemen ardından halka gidilmelidir.
En başta Hükümet, halkın öncelikleri için ciddi bir anket yaptırmalı ve politikalarını da buna göre belirlemelidir. Çünkü kiminle konuşsam artıkherkes “Azıcık belini doğrultmak ve nefes almak” istiyor. Zira halk nazarında geçmişteki hâli ile geldiği nokta arasında bir tekabül yoktur…
Geçmiş; tarihçilerin, sosyologların ve ekonomistlerin işi olduğundan, Başbakan’ın“Bundan yedi sene önceden daha iyi durumda değilseniz oy vermeyiniz” demesinin siyasette bir karşılığı yoktur. Çünkü halk vefa duygusu ile hareket etmez!
Evet, halk umuda da bakar, ama en çok eldekine ve kazandıklarına bakar.
Bu ülkede “derin devletçi
anlayışın sivil toplum örgütü pozisyonunda misyonunu tamamlamış
örgüt ve kurumlar var” mesela, ona bakar...
Murat İlker'in yazısının tamamını okumak için bu linki
tıklayın