HSYK'ya giren isimleri tek tek bildi!
Abone olHSYK'da yeni bir dönem başlıyor. Kimi çevreler endişeli. Köşe yazarları yargıda deprem etkisine yol açan seçimi ele aldı.
İNTERNETHABER.COM- Pazar günü yapılan Hakim ve Savcılar
Yüksek Kurulu seçimlerinin yankısı sürüyor. Adalet Bakanlığı'nın
zaferi ile sonuçlanan seçimde YARSAV, kurula üye sokamadı.
Radikal'den Murat Yetkin, 12 Ekim'de isimleri A., B., ve İ. ile
başlayan üç kişinin yeni HSYK'da kritik dairelerde görev alacağını
kaleme almıştı. İşte kurula giren o isimleri tek tek yazan Yetkin,
iddialara karşı Bakan Ergin'in cevabını köşesinde
yayınladı..
Seçimin yankıları bununla sınırlı değil elbette. HSYK'daki yeni dönem köşe yazarlarının da gündeminde. Kimi sonuçları 'normal' karşıladı, kimi de 'işin çivisi çıktı' dedi. Kimi de korkusunu 'bizi kim koruyacak' diyerek dile getirdi. İşte bazı yazarların öne çıkan görüşleri:
TAHA AKYOL (MİLLİYET): HSYK seçimleri
Seçimlerde ortaya çıkan “Bakanlık listesi kazandı” havası kaygı
vericidir. Geniş bir kesimde, en azından “yüzde 42”de yeni HSYK
hakkında peşinen güvensizlik oluşmuştur. Bu ciddi bir sorundur.
Üzerinde durulmalı, irdelenmelidir.
Bunun iki yolu var:
HSYK sonuçları |
Hakim ve savcıları arasında yapılan
seçimlerde, 140 sandıkta 10 bin 222 oy kullandı, 167 oy geçersiz
sayıldı.
Ayrıntılar için tıklayın.
|
* Yeni seçilen üyeler, icraatlarıyla ‘hukuki tarafsızlık’
konusunda güven oluşturmaya özen göstermelidirler. Bu bakımdan,
önümüzdeki günlerde yapılacak olan kurum içi seçimler önemlidir:
HSYK’da başkan vekili, genel sekreter adayları, üç dairenin üyeleri
ve başkanları seçilecektir.
* Kuşkuyu irdelemede önemli olan ikinci husus, “yürütmenin
müdahalesi”nin ne olduğunu araştırmak ve kamuoyuna açıklamaktır.
Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından biri Yüksek Seçim Kurulu’dur
ve seçimlerin hâkim gözetiminde yapılmasıdır. Bu defa sorunlar mı
oldu ki “seçimlere yürütme müdahale etti” deniliyor?!
Böyle “müdahale edildi” gibi soyut ve çok genel beyanların somut
içeriği neyse kamuoyuna açıklanmalı, hukuken geçerli “delil”leri
ortaya konulmalıdır.
Seçim Kurulları mı Bakanlığa ‘alet’ oldu?! Kapalı kabinlere girerek
vereceği oyu hazırlayan ve kapalı zarfta herkesin gözü önünde oyunu
sandığa atan 11 bin hâkim ve savcıya nasıl “müdahale” edildi?!
Yoksa oy sayımında mı hile yapıldı?!
YARSAV iddialarını somutlaştırmalı ve delillerini ortaya
koymalıdır.
Bu son derece ciddi meselenin muğlak ve kuşkulu bırakılması adalete
çok büyük zarar verir.
"KİMSE GÜRÜLTÜ PATIRTI YAPMASIN" DİYEN YAZAR
KİM?
FATİH ALTAYLI (HABERTÜRK): Yargıç baskıya boyun
eğmez
Hâkim baskıya boyun eğer mi?
İnsanların malları, canları, ırzları hakkında "vicdanı" ile karar
vermek durumunda olan hâkim baskıya boyun eğer mi?
"Vallahi üzerimde baskı var" deyip insanları hapse atmak ve tam
tersini yapmak, bir hâkime yakışır mı?
İstifa eder, görevi bırakır ama bunu yapmaz. Evrensel anlamda
yargıç budur, tanımı budur.
Ha bunu yapamıyorsa, zaten o yargıç falan değildir.
Bir yargıç kendi geleceğiyle ve buna bağlı olarak halkın
geleceğiyle ilgili karar verecek bir grubu seçerken baskıya boyun
eğer mi?
Eğmez, eğmemeli.
Eğer eğmeden bunu seçtiyse diyecek bir şeyimiz olamaz.
Eğer baskıya boyun eğerek seçtiyse yine diyecek bir şeyimiz olamaz,
bunların zaten yargıç olmadığını düşünmekten başka.
Bakın ben size bir şey söyleyeyim.
Kimse gürültü patırtı yapmasın.
Yargıçlar böyle istedi. Böyle oldu.
Herkes kendine layık yönetimi seçer, onunla yönetilir.
Kimbilir belki de doğrusunu seçmişlerdir.
Bilemem.
Zaman gösterir.
Not: Bütün bu olacakları haftalar öncesinden ilk söyleyen biri
olarak bu yazıyı yazmaya hakkım olduğunu düşündüm.
MURAT YETKİN'İN İLGİNÇ KULİS HABERİNE BAKANLIK NE YANIT
VERDİ?
MURAT YETKİN (RADİKAL): A.B.İ.'ler seçildi sıra
yerleştirmede
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 17 Ekim’de yapılan ve 16
üyesinin belli olduğu seçimler üzerine 12 Ekim’de Radikal’de, 7
üyenin istifasıyla boşalan koltukların dolmaya başladığı yolunda
bir kulis yazısı yazmıştım.
Hatırlatmakta yarar var:* "Ankara siyaset kulislerinde pazar günü
11 bin küsur hâkimin oy kullanacağı 170 kadar aday içinden hangi
isimlerin hükümet desteğiyle seçilmesinin muhtemel olduğu, hatta bu
isimlerin seçildikten sonra hangi önemli görevlere getirileceği
üzerine yoğun spekülasyon yapılıyor. İsimleri açıktan vermek haksız
rekabete ve o isimlere haksızlıklara da yol açabilir. Ama örneğin,
bu hafta sonu seçildikten sonra anayasa değişikliğiyle HSYK içinden
çıkacak üç yeni daire başkanlıklarına atanacak, şu anda Adalet
Bakanlığı bünyesinde olup önemli görevler üstlenecek üç isimden
birin adı ‘A’, bir diğerinin ‘B’, bir diğerininki de ‘İ ’ harfiyle
başlıyor; belli olunca paylaşırız."
Şimdi seçim bitti, artık haksız rekabet endişesi içinde değiliz,
o nedenle o yazıyı yazarken isimleri ve makamları Ankara
kulislerinde daha yüksek makamlara gelmek üzere tahmin edilen
isimleri, seçildikleri için tebrik ederek paylaşmakta sakınca
kalmadı.
A.B.İ.’lerin A’sı, Ahmet Kaya, Adalet Akademisi Merkez Eğitim
Müdürü. ‘B’, bazı okurlarımızın tahmin ettiği üzere, Adalet
Bakanlığı Personel Genel Müdürü. ‘İ’ ise, yine tahminleri (en
yüksek oyu almak suretiyle) yanıltmayan İbrahim Okur, Bakanlığın
Müsteşar Yardımcısı; en azından seçilmeden önce bu unvanları
taşıyorlardı.
Ergin’in yanıtı
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, geçen pazar adli yargıda
kullanılan 10 bin 222 geçerli oy, idari yargıda kullanılan 1,265
geçerli oy ile (170 sayısı arttı, 201 aday arasından) seçilen 16
HSYK üyesinin tamamının bakanlığa yakın isimler olduğu iddiasını şu
sözlerle yanıtladı:
* "Bu iddia seçimde gösterilen iradeye saygısızlıktır. 16 kişiden
sadece 2’si bakanlık bürokratıdır. YARSAV’ın listesinde de bakanlık
bürokratı vardı, ama bunlar seçilemediler. Demek ki bakanlık
bünyesinde çalışması yeterli değil, farklı özellikler de aranıyor.
Diğer 14 kişiyi nasıl izah edeceksiniz?"
Bakan, Adalet Bakanlığı’na bağlı bir kuruluş olan Adalet
Akademisi’ni bakanlıktan saymayarak 2 ve 14 sayılarını veriyor, ama
dediği bir yerde doğru: Elde kanıt olmadan bütün seçilenlerin
hükümetin adamı olduğunu söylemek haksızlık olur. Bakanın yine dün
ne Demokrat Yargı ne de YARSAV listesinden kimsenin seçilmemiş
olduğu, 4500 ile 6500 arasında -hiç de azımsanamayacak- oy alarak
seçilenlerin ise hâkim ve savcıların ana gövdesindeki eğilimi
temsil ettikleri sözlerini de unutmamak lazım. Ancak en azından
bakanlık bünyesinden seçilen üç kişiyi bakan ve bakanlığa yakın
saymakta yanlışlık olmasa gerek.
YARGININ RUHUNA EL FATİHA OKUYAN YAZAR
KİM?
AHMET HAKAN (HÜRRİYET): Bağımsız yargının ruhuna
el-Fatiha
ARTIK mahkemelerde hak ararken de, hesap verirken de kendimizi
rahat hissetmemizi gerektirecek bir ortam kalmadı.
Artık daha az özgürüz. Artık daha az güvendeyiz.
Artık hükümet denilen devasa erke karşı sığınacak bir limanımız
yok. Artık öyle kolay Başbakan eleştirisi falan yapamayacağız.
Çünkü...
“Yargı bağımsızlığı” fiilen elden gitmiş durumda.
* * *
Yıllardır hep beraber “Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda ne arıyor?” diye
tepinirken...
Olanlar oldu:
“Adalet Bakanlığı’nın listesi” adı verilen liste, Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu’na tam 10 üye seçti.
Yani Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Adalet Bakanlığı’nın bir
alt birimi haline geldi.
Gelin 22 üyelik kurula şöyle bir göz atalım:
- 4 üyeyi Cumhurbaşkanı atayacak.
- 1 üyeyi Adalet Akademisi seçecek.
- 3 üyeyi Yargıtay seçecek.
- 2 üyeyi Danıştay seçecek.
- 10 üye Adalet Bakanlığı’nın listesinden seçildi.
- 2 üye de Bakan ve Müsteşar.
Bu durumda...
Kurul’un en az 17 üyesinin hükümet yanlısı olması kaçınılmaz.
* * *
Bunun anlamı şudur:
Artık daha az güvendeyiz, artık daha az özgürüz.
Artık adil bir karar için başına gelecek her türlü belayı göze
almış yargıç ve savcılara ihtiyaç duyacağız.
Kısacası: “Yandaş yargı” işlemi tamamdır.
“Yetmez ama evet” diyenlerin gözü aydın olsun.
NAZLI ILICAK SEÇİMİN AYRINTILARINI
YAZDI
NAZLI ILICAK (SABAH): Eski düzene tepki
Alt kademe mahkemeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na
(HSYK) 10 asil, 6 yedek üye seçti. Adli yargıdan 10 bin 222, İdari
yargıdan ise, bin 265 seçmen oy kullandı. YARSAV ve Demokrat Yargı
Derneği'nin adaylarından hiçbiri seçilemedi. "Bakanlığın
listesinden" denilen adayların ise tümü, HSYK'ya girmeyi
başardı.
Bence, alt mahkemelerdeki hâkimlerin bakanlıktan korktukları için
bu şekilde oy kullandıklarını söylemek doğru değil. Çünkü oylar
gizli; 11 bin 487 hâkim ve savcının gizli oyunu denetlemek ise
imkânsız. Burada, daha ziyade, eski HSYK ile Yargıtay ve
Danıştay'ın ideolojik tavrına bir tepkiden söz edebiliriz. Bugüne
kadar, HSYK'nın nasıl kapalı bir kutu olduğunu ve alt kademedeki
hâkimlerin kendilerini beğendirmek için HSYK, Yargıtay ve Danıştay
üyelerine karşı boyunlarının bükük kaldığını, adalet mekanizmasıyla
biraz ilgisi olan herkes biliyor. Bu yüzden, sonuçları "eski düzene
tepki" diye de yorumlayabiliriz.
BİZİ ŞİMDİ NE KORUYACAK DİYEN YAZAR KİM?
GÜNGÖR MENGİ (VATAN): Bizi şimdi ne koruyacak?
Şimdiye kadar oy haklarını ve başkanlık nüfuzunu Siyasal
İslâm’ın beklentileri doğrultusunda kullanan Kılıç’ı acaba HSYK
için yapılan seçimleri “iktidar listesi”nin firesiz kazanmış olması
mı bu kadar coşturdu?
Başbakan dün “Hayır” oyu kullanan yüzde 42 için konuşurken
“Halkımıza kendimizi anlatacağız içlerindeki tereddütleri
yeneceğiz” diyordu.
Gerçekten de bunu yapmalı.
Referandumdaki “Hayır” oyları ağırlıklı olarak Türkiye’nin AKP
elinde Doğu’ya kaydığı ve laik rejimden saptığı endişelerinden
besleniyor.
Bu yığınlar, gidişin sonunda muhalefete hayat hakkı tanımayan bir
dinci diktatörlüğe dayanacağından korkuyor.
Çağdaş demokrasileri böyle tehlikelerden koruyan sigorta bağımsız
yargıdır.
AKP yargıyı ele geçirirken en vazgeçilmez güvencesini tahrip
ettiğini görmüyor!