HSYK kanun teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonu'nda
52 maddelik teklifin ilk 3 maddesi ve 6, 7, 8, 9, 10. madde oylama
sonucu kabul edildi. 4 ve 5'nci maddeler ise teklif metninden oy
çoğunluğuyla çıkartıldı.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısında
değişiklik öngören kanun teklifinin, Adalet Komisyonu'nda üçüncü
gün görüşmeleri başladı. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya yönetiminde
bugün kanun teklifinin maddeleri üzerinde müzakereler başladı.
Teklifin ilk 3 maddesi ve 6, 7, 8, 9.maddeleri AK Parti'nin
oylarıyla kabul edildi.
TEKLİFTEN ÇIKARILAN MADDELER
Madde 4- Anayasanın 140'ıncı maddesinin altıncı fıkrasında,
hakimler ve savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığına
bağlı oldukları hükmüne yer verilmiştir. 2802 sayılı Hakimler ve
Savcılar Kanununun 113 üncü maddesinde, adalet komisyonlarının
kuruluşu, 114 üncü maddesinde ise görevleri düzenlenmiştir. 114
üncü maddede düzenlenen görevler esas itibariyle adli ve idari
yargı personeli ile ceza infaz kurumlan personeline ilişkin "idari"
nitelikli görevlerdir. Bu sebeple 113 üncü maddede değişiklik
yapılarak komisyonların oluşumundaki yetki Adalet Bakanlığına
verilmektedir.
Madde 5- 2802 sayılı Kanunun 113 üncü maddesinde yapılan
değişiklikle adli yargı ilk derece adalet komisyonlarının
oluşumunda yetki Adalet Bakanlığına verildiğinden, zorunlu hallerde
hakim görevlendirilmesine adalet komisyonlarınca devam edilmesi
yargı bağımsızlığı bakımından doğru bulunmadığından, bu yetki
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca önceden belirlenen hakim ya
da mahkeme başkamna verilmektedir.
Kanun tasarısındaki 6. madde kabul edildi
TBMM Adalet Komisyonu'nda, HSYK ile ilgili yasa teklifinin 6.
maddesi kabul edildi.
Madde 6, 2802 sayılı Kanunun 119 uncu maddesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir. 'Hakim ve savcıların hak ve ödevi olan meslek içi
eğitimleri Türkiye Adalet Akademisince yaptırılır. Bu eğitimin usul
ve esaslan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun görüşü alınarak
Türkiye Adalet Akademisince hazırlanan yönetmelikte belirlenir'
ifadeleri yer alıyor. Yasa teklifinde yer alan, 7. 8.
9. maddeler kabul edildi. Tasarıda yer alan maddeler şöyle:
"MADDE 7- 23/7/2003 tarihli ve 4954 sayılı Türkiye
Adalet Akademisi Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f)
bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 8- 4954 sayılı Kanunun 8 inci maddesi
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 9 - Başkanlık, Başkan ile üç başkan
yardımcısından oluşur. Başkan yardımcılarının sorumlu olduğu
birimler Başkan tarafından belirlenir."
MADDE 10- 4954 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin
birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrasında
yer alan "Yönetim Kurulunca" ibaresi "Başkan tarafından" şeklinde
değiştirilmiştir.
"Başkan, Bakan tarafından Yargıtay ve Danıştay üyeleri, birinci
sınıf adli ve idari yargı hakim ve savcıları ile bu sınıftan
sayılanlar, hukuk profesörleri, en az yirmi yıl fiilen mesleği icra
etmiş avukatlar veya en az yirmi yıl fiilen mesleği icra etmiş
birinci sınıf noterlerden muvafakatları alınarak gösterilen üç aday
arasından Bakanlar Kurulunca dört yıl süre ile seçilip
görevlendirilir veya atanır. Başkan yardımcıları, yukarıda
sayılanlar arasından Bakan tarafından görevlendirilir veya
atanırlar. Süresi biten Başkan bir dönem daha AYM usulle yeniden
seçilip görevlendirilebilir veya atanabilir."
SİNİRLER GERİLDİ
Komisyonda sinirlerin gerilmesine yol açan konuşma, CHP İstanbul
Milletvekili Aykut Erdoğdu tarafından yapıldı. Erdoğdu'nun "Cümle
alem biliyor ki bu yasanın iki gerekçesinden biri yolsuzluk, biri
paralel devlet" sözlerine, iktidar partisi sıralarından tepki
geldi.
AK Parti'li milletvekillerinin, Erdoğdu'nun madde üzerinde
görüşlerini aktarması gerektiği yönündeki tepkilerine muhalefet,
milletvekilleri de, "Ne konuşacağımızı size mi soracağız" diyerek
karşılık verdiler.
AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır'ın, "Üç gündür aynı
şeyleri anlatıyorsunuz" sözleri üzerine CHP'li Erdoğdu, "Burada son
derece anlayışlı bir muhalefetle karşı karşıyasınız. Kesilen
gırtlaktan kan da çıkar, ses de çıkar. Bugün demokrasinin boğazının
kesildiğini düşünüyoruz biz. Onun için rica ediyorum dinlemeye
çalışın" dedi.
CHP'nin yolsuzluklar konusunda AK Parti'yie uyardığını, ancak
iktidarın uyarıları dikkate almadığını savunan Erdoğdu, "Biz de
mebusuz, dinlemeye çalışın" ifadesini kullandı.
Erdoğdu'nun sözlerine AK Parti'li milletvekillerince tepkiler
gelmesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Dün akşam da bu
yolsuzluklar daha ağır şeyler söylendi. Başınız öndeydi. Bugün azız
diyeyse tepkiniz..." ifadeleri sonrası karşılıklı sözlü tartışmalar
yaşandı.
"ZOMBİ DİYECEĞİZ HERHALDE"
AK Parti Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, kişilerin zan
altında bırakıldığını anlatarak, "Olmaz böyle şey. Sözlerinize
dikkatin edin. Biz her zaman yargının bağımsızlığının arkasındayız"
diye konuştu. Altay da "Benim milletvekillerim kimseyi zan altında
bırakmaz" karşılığını verdi.
AK Parti sıralarından "Çankaya'nın yamyamlarını konuşalım mı?"
denilmesi üzerine ise Altay, "Çankaya'dakiler yamyamsa şimdikilere
ne diyeceğiz? Zombi diyeceğiz herhalde" ifadesini kullandı.
Erdoğdu'nun kömür dağıtımı ile ilgili iddialarının ardından
ise AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, "Yine kömür mevzusu"
diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Erdoğdu da "Kömür karası bir
yolsuzluk düzenindesiniz. Efendilik de bir yere kadar. Biz bunları
yapsak siz bizi bu kapıda asardınız" dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ise "Bunların acıları var.
Neden pireleniyorlar. Paralar cebinize girmiş demek ki" ifadesini
kullandı.
DİĞER KONUŞMALAR
CHP Mersin Milletvekili İsa Gök:
Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu komisyonda
görüşlerini açıklayamamadı. Ne olursa olsun yargıdan gelen
insanlara söz hakkı vermek lazımdı. Bu üzüntü verici bir
olay.
AK Parti iktidara hazır geldiğini düşündü ancak yaşananlar
bunun tersini ortaya koydu. Çok hazırlıksızmışsınız. Öyle bir
yapıya teslim oldunuz ki o yapının oyuncağı oldunuz. Ben ülkem için
üzülüyorum Bu tehlike büyük bir tehlikedir. Ben milletimi,
devletimi, geleceğimizi düşünürüm. Herkes gelip geçici. Hele
siyasette AKP bugün gelir, yarın milletten icazet almaz, çeker
gider. Hesap yeri var onun. Dava açılır. Yargısı, şusu, busu var.
Ama gayri nizami yapıya karşı mücadele çok daha farklı olmalı.
Bence iyice bir oturun düşünün, çünkü gelecek daha tehlikeli.
MHP İstanbul Milletvekili Murat
Başesgioğlu:
Maç oynanırken kural değiştirmek anlamına geliyor... Bu teklif
çok önemli bir teklif. Bütün dünya yargının idaresini yasama ve
yürütmeden ayrı tutmuştur.
Teklif ile HSYK'nın tüm yetkileri Adalet Bakanı'na
devrediliyor. Bu düzenleme düşünülmeli. Konjonktürel düşünmeyin. 17
Aralık operasyonu ile ilgili düşünmeyin. Bir kez daha, bir kez daha
çok daha sakin bir ortamda tartışılsın diyorum. Bu ülkede hukuk
güvenliğini zedelersek ne bizim, ne çocuklarımızın geleceği olur.
Bir savcının adliye bahçesinde bildiri dağıtması yadırganır ama
savcıyı canhıraş o bahçeye çıkaran olaylara duyarsız
kalamayız.
MHP Konya Milletvekili Faruk Bal:
Teklif, 17 Aralık sonrası başlayan operasyonları durdurmak
için gündeme getirilmiş bir düzenleme... Bunu bir savaş mantığı ile
alıp, Sayın Bakan'ın omuzlarına apolet takıp, onu bir ordu komutanı
gibi harbe sokmak yanlış bir iştir. Sayın Bakan bu mücadeleyi
kazanırsa partisinin mareşali olacaktır, milletin mareşali
olmayacaktır. Ama kaybederse gideceği yer yüce divan
olacaktır.
MHP Erzurum Milletvekili Oktay
Öztürk:
Yine hukuk geçerli olmayacak. Ortalıkta bir takım iddialar
var. Bunlar adil şekilde sonuçlandırılmadan tedbir alırsanız
dairelerde benim-senin adamın şeklinde olduğu için birilerinin
istediği neticeyi almak için atamalar yapılabilir endişesini
taşıyoruz. Belki geçici olarak sizi kurtarabilir, ortalıktaki
iddiaları kaldırabilir. Hukuk bunun neresinde? 3 dairenin ikisinde
değişiklik yapılıyor. Yapılanı görmemek için kör olmak yazım.
Adalet kılıcını eline alanlar, mağduriyet oluşturdu ama
getirdiğiniz ama çare doğru değil.
Teklifte imzası olan AK Parti Bartın Milletvekili
Yılmaz Tunç:
(MHP'li Başesgioğlu'nun 1. maddenin gerekçesinin açıklanmasını
istemesi üzerine söz aldı) 12 Eylül 2010 referandumunda halkın
'evet' oyu verdiği HSYK düzenlemesini biz burada değiştirmiyoruz.
Biz 12 Eylül 2010 tarihinde halkımızın onayından geçen 159'uncu
maddenin bize verdiği yetkiye göre kanuna bırakılan işlerle ilgili
bir düzenleme yapıyoruz. Biz teklifimizin bütün maddelerinin
anayasa uygun olduğu kanaatindeyiz...
Buradaki en büyük eleştiri HSYK'nın Başkanın yani Adalet
Bakanı'nın emrine verildiği şeklindeki değerlendirmelerdir.
Maddelere tek tek geçtiğimizde bunun doğru olmadığını göreceksiniz.
Burada başkana yani Sayın Adalet Bakanı'mıza yargı yetkisinin
kullanılmasıyla ilgili olarak hiçbir yetki verilmemektedir. O
nedenle teklif tamamen Anayasa'nın çerçevesi içindedir.
Konuşmaların ardından teklifin birinci maddesi kabul
edildi.