HSYK seçimleri öncesi YSK’dan adaylara özgeçmiş sansürü
Abone olYARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nın desteklediği adaylardan bazıları aranarak, özgeçmişlerini değiştirmeleri istendi
Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) kesin aday listelerinin
kesinleştiği bugün seçime ortak liste ile giren YARSAV ve Yargıçlar
Sendikası’nın desteklediği adaylara özgeçmiş sansürü geldi. YSK, bu
adaylardan bazılarının özgeçmişlerini yeniden düzenlemelerini,
seçim vaatlerini, sendika ve dernek yönetici veya üyeliklerine
ilişkin bilgileri çıkarmalarını istedi.
HSYK seçim takvimine göre, HSYK üye aday listesinin kesinleştirilip ilan edilmesinden sonra propaganda yasağı başlıyor. YSK’nın sitesinden de adayların özgeçmişleri yayınlanacak. Böylece, adayların YSK sitesinden kendilerini tanıtmalarına imkan tanınmış olacak. Bu gelişme öncesinde, YARSAV ve Yargıçlar Sendikası’nın desteklediği adaylardan Ankara 11. Aile Mahkemesi Hâkimi Mustafa Karadağ ve bazı YARSAV yöneticisi adaylar aranarak, özgeçmişlerini değiştirmeleri, seçim vaatleriyle, sendika dernek yöneticisi unvanlarını çıkarmaları istendi.
OY VERMEK İÇİN DOĞUM YERİ
YETMEZ
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, bu duruma tepki
gösteren Hakim Karadağ, "Hükümet’in desteklediği Yargıda Birlik
Platformu (YBP) üyelerinin bakanlık yetkilileri ile birlikte adliye
adliye gezip Türkiye çapında propaganda yapmaları sağlanırken,
YSK’nın siteden tanıtım amaçlı özgeçmişlere müdahalesini 'sansür'
olarak" nitelendirdi. Karadağ özgeçmişini değiştirmeyeceğini
belirterek, YBP lehine haksız rekabet ortamı yaratıldığını öne
sürdü.
Karadağ, “Seçmen durumundaki hakim ve savcıların oy vermeleri için adayların sadece doğdukları yer ve zaman ile hangi okulu bitirip nerelerde görev yaptıklarını bilmeleri yetmez. Bütün adaylara YSK sitesinde kendisine ilişkin seçmenlere iletmek istediği bilgilerini ve düşüncelerini açıklama olanağı verilmesi adil bir karar ve yöntem olacaktır” dedi. Karadağ, Hürriyet Dünyası’na şu değerlendirmeleri yaptı:
SALON TOPLANTISI
SERBEST
“6087 sayılı HSYK Kanunu’nun 25/1. maddesi’ne göre HSYK üye aday listesinin kesinleşmesinden sonra propaganda yasağı başlıyor. Bugün listenin açıklanmasından sonra yasak başlayacak. Adayların özgeçmişleri de YSK’nın sitesinde yayınlanacak. Üye adaylarının kendilerini tanıtan bilgileri ve düşüncelerini içeren elektronik posta ve mesaj göndermek, kapalı alan toplantıları yapmak ise serbest olacak.
HAKSIZ REKABET ORTAMI YARATILIYOR
Reel duruma baktığımızda ise gördüğümüz
şudur:
1-Seçime kadar olan süre araya Kurban Bayramı’nın da girdiği
düşünüldüğünde çok azdır.
2-Seçmen durumundaki hakim ve savcıların oy vermeleri için
adayların sadece doğdukları yer ve zaman ile hangi okulu bitirip
nerelerde görev yaptıklarını bilmeleri yetmez.
3-Aynı zamanda düşüncelerini ve vaatlerini de bilmeleri
gerekir.
4-Tüm adayların hakim ve savcıların tamamının mail adresleri ile
telefon numaralarını bilme olanakları bulunmamaktadır. Diğer yandan
sms gönderme işi pahalı bir şeydir.
5-Kapalı alan toplantısı yapmak ise çok masraf gerektiren bir
organizasyondur.
6-Bu tür toplantıları ve kısa mesaj gönderme organizasyonlarını
yapmayı sadece hükümetin desteklediği YBP başarmıştır. Bundan sonra
da belli adayları destekleyen YBP bu çalışmaları yapabilecek, diğer
adaylar aleyhine seçmen durumundaki hakim ve savcılar üstünde baskı
yaratabilecektir.
7-Bu durumda bütün adaylara YSK sitesinde kendisine ilişkin
seçmenlere iletmek istediği bilgilerini ve düşüncelerini açıklama
olanağı verilmesi adil bir karar ve yöntem olacaktır.
8-Aksi hal halen tüm devlet olanaklarını kullanabilen YBP’nin
desteklediği adaylar dışındaki adaylar için haksız rekabet ortamı
yaratacaktır.
9-Tüm bu söylediklerimizi bir araya getirdiğimizde ise gördüğümüz YSK eliyle hükümetin desteklediği YBP adayları lehine bir eşitsizlik yaratılmakta, diğer adayların seçmenlerine ucuz, çabuk ve eşit bir şekilde ulaşmaları engellenmektedir.”
İşte sansürlendiği iddia edilen o özgeçmiş:
Özgeçmişim
1963 yılında Silifke’de doğdum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Silifke’de tamamladım. 1980 yılında girdiğim Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini 1984 yılında bitirdim. Staj ve askerlik sonrası 1988 yılında Kastamonu Yargıcı olarak mesleğe başladım. Sonrasında sırasıyla Ovacık (Tunceli), Balya Yargıçlığı, Adalet Müfettişliği, Eskişehir Yargıçlığı görevlerinde bulundum. 2005 yılından beri Ankara 11. Aile Mahkemesi Yargıcı olarak görev yapmaktayım.
Evliyim, eşim emekli öğretmen, bir oğlum var İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesinde asistan.
Şimdiye dek siyasi, etnik ve inanç temelli hiçbir mensubiyetim olmadı. Bu nedenle meslektaşlarımdan başka kimseye vefa borcum yok. Hepimizin olduğu gibi hep hak ve özgürlükleri önceleyen bir meslek yaşamım oldu. Örgütlülüğe inandım. YARSAV Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Halen Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteriyim. Hiç kimseden hiçbir şeyimi saklamadım, açıklığı ilke edindim. Bahsettiğim görevler nedeniyle yargıya ilişkin gerek yasama faaliyetlerini, gerekse Adalet Bakanlığı ve HSYK tasarruflarını sürekli takip ettim, ettik. Bu nedenle yargının sorunlarını en iyi bilenlerden olduğumuz ve somut çözüm önerilerimizin bulunduğu konusunda samimi ve iddialıyız.
On yılı geçkin zamandır aile mahkemesi yargıcıyım, şu ana kadar kadın ve çocukların haklarını, özgürlüklerini öne çıkaran, uluslararası sözleşmelere ve AİHM kararlarına uygun çok sayıda karar verdim. Bir çoğu medyaya yansıdı. Bu konularla ilgili çok sayıda çalıştay, panel, sempozyum ve konferansa katıldım. Kimisinde dinledim, bazılarında konuştum. Akademisyenler, yargıç ve avukat meslektaşlarımla HMK ve Aile Mahkemesi uygulamalarına dair eğitim çalışmalarına gittim.
HSYK’nın yargıyı yöneten değil mesleki güvence olan bir Kurul
olması gerektiğine inanıyorum. Şimdi yol arkadaşlarımla birlikte
iddialıyız, halen mesleğin meşakkatini çeken, hepsi kürsüden gelen,
hiçbir şaibesi olmayan on tertemiz arkadaşımla birlikte sizlerin
temsilcisi ve her türlü güç odağına karşı sizlerin mesleki
güvenceniz olmaya adayım, adayız.
HSYK seçimlerinde başarılı olurda seçilirsem/seçilirsek;
Anayasada yazılı yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, yargıçlık
teminatı, hukukun üstünlüğü ilkelerine uyacağıma,
Etnik köken, siyasi düşünce, dini inanç, kültürel farklılık,
cinsiyet gibi hiçbir özelliği kayırma ve cezalandırma sebebi
saymayacağıma,
Yargıç ve savcıların hak ve teminatını gözeteceğime,
Liyakat ve kıdemi esas alacağıma,
Gerekçesiz, keyfe göre düzenlenmiş, tasfiye veya kayırma amaçlı, art niyetli performans değerlendirmelerine ve sicillere dayalı olarak tasarrufta bulunmayacağıma,
İsimsiz imzasız, somut iddia ve kanıt içermeyen hiçbir şikayete itibar etmeyeceğime,
Tarafsızlığını yitirme hali dışında hiçbir zaman yargısal
faaliyetlerin soruşturma konusu yapılmayacağına,
Kıdemli yargıç ve savcılar eliyle yapılacak soruşturmalarda adil
yargılanma ve etkin savunma hakkının kullanılmasını sağlamayı ilke
edineceğime,
Çalıştığı bölgede asgari hizmet süresi dolmadan hiç kimsenin
görev yerinin değişmeyeceğine,
Adalet Komisyonu başkan ve üyeleri ile başsavcı vekillerinin yargı
bölgesinde görev yapan yargıç ve savcılar tarafından seçilmesi için
gayret edeceğime,
Meslekte uzmanlaşmayı destekleyeceğime,
Öngörülebilir rotasyonu esas alıp bölgeler arasındaki dengeyi
objektif ve hakkaniyete uygun biçimde belirleyen atama nakil planı
yapılması konusunda öncülük yapacağıma,
Savcıların elinden soruşturma alınması, mahkeme yargıcının
değiştirilmesi gibi HSYK’nın adaletin içine elini uzatması sonucunu
doğuracak işlemlerden kaçınıp, yapmak isteyenlere engel
olacağıma,
Saymakla bitmeyen yargı ve meslektaş sorunlarını sürekli
meslektaşlarım ile tartışıp buna göre çözüm geliştireceğime,
HSYK’nın “buyurun efendim” yeri olmasına son vermeye,
meslektaşların kendilerini kendi gibi ifade edebilecekleri ortamı
sağlamaya gayret edeceğime,
En nihayetinde HSYK’da her türlü güç odağından gelecek baskıya
karşı yargıç ve savcıların güvencesi, temsilcisi olacağıma, orada
hep dik ve onurlu duracağıma,
Yargıçlık ve savcılık onurunu koruyacağıma, söz veriyorum.
Mustafa Karadağ
Ankara 11. Aile Hakimi
Yargıçlar Sendikası Gen. Sekreteri