HSYK adaylığından çekildi
Abone olHakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri için aday olan Malatya Cumhuriyet Savcısı Kurtuluş Tayanç Çalışır, adaylıktan çekildiğin...
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimleri için aday
olan Malatya Cumhuriyet Savcısı Kurtuluş Tayanç Çalışır, adaylıktan
çekildiğini açıkladı.
Cumhuriyet Savcısı Kurtuluş Tayanç Çalışır, sosyal paylaşım sitesi
Facebook sitesinde “Adaylıktan Çekiliyorum/Cemaat ve Yarsav
Üzerindeki Heyula” başlığı adı altıda yaptığı açıklamada,
“Devrimcinin gücü, alacağı (verilecek) oyda değil, adaylığının
doğurduğu ve doğuracağı etkide ve ütopyasının büyüklüğündedir.
Devrimci adayın doğruları yalnızca kendi doğrularından ibaret
önyargılı doğrular değildir ve kendi özgücü ve doğrularının içinde,
meslektaşlarının ve diğer adayların gücü ve doğruları da vardır.
Devrimci aday demek, bağımsızlık karşıtı fikir ve uygulamalardan
arınmak, eşitlik ilkesini hayata geçirmek, adaleti yüceltmek,
kardeşliği tesis etmek, ebedi barışı gerçekleştirmek ütopyasıydı.
Ben sıradan seçim vaatlerinde bulunmadım. Yeni bir ‘Yargı Dünyası’
kuralım istedim ve bunun felsefi düşüncesini aşılamak
niyetindeydim. Bu yeni yargı dünyasında hepimiz eşit olalım, kimse
kimseyi yönetmesin, kimse kimsenin amiri ya da astı olmasın
istedim. En azından bu düşün/düşüncenin düşünsel mirasını bırakmak
istedim. Şimdi gidiyorum ya, içimde sönmemiş koca bir volkan
kalacak. Gökyüzü kadar mavi, masumiyet kadar beyaz, eşitlik kadar
kızıl ve toprak kadar doğurgan. Bir gün ütopyam gerçekleşse bile,
içimdeki volkan yine de sönmeyecek, yeni umutlar için yanmaya devam
edecek. (Bu cümle, devrimciliği hep merak edenlere bir dipnottur.)
Bana diyebilirsiniz ki, düşüncelerin/ütopyan akla yabancı, duygusal
ve hatta biraz da mistikti zaten. Kısmen haklı olabilirsiniz, ancak
unutmamak gerekir ki, bir ütopyaya her zaman akılcı bir mantıkla
ulaşamazsınız. Duygusal ve sezgisel mantığınızın da yardımınıza
koşması gerekir. İşte ben sizin duygusal ve sezgisel mantığınız
için devrimci bir kardeştim” dedi.
Cumhuriyet Savcısı Çalışır açıklamasında şu ifadelere yer
verdi:
“Bu kardeşlik duygusu içinde umutlarınızı uyandırmak istedim. Ancak
ya umutlarınız uyanmadı ya da ben uyandıramadım. İçinizden biri
olarak, vicdanınızda haksızlığa başkaldırmayı kışkırttım. Bu
nedenle bana ‘hak ve özgürlüklerin tahrikçi ajanı’ da
diyebilirsiniz. Ben size, özgürlük, eşitlik ve adalete dair
tutkularınızı özgür kılmanızı öneriyorum. İnanın bana yargı devrimi
dediğimiz şey, adalete dair tutkularınızın özgür kılınmasıyla
harekete geçer. Fakat ben bir devrimciydim ve sistemin bu seçim
oyunun da, bir figüran olmak istemediğimden, düşlerimin beni teker
teker terk etmesini istemediğimden, düşlerime yabancılık çekmek
istemediğimden adaylık macerasından çekiliyorum. Bağımsızlık,
eşitlik, özgürlük, barış, kardeşlik, dayanışma adalet ve güzel olan
ne varsa hepsi sizin olsun. Bilincinizde hakkım varsa, hakkımı
helal ediyorum. Belki de düşüncelerim bensiz daha hızlı yol
alacaktır. Belki de varlığım düşüncelerime ağır geliyordu. Şimdi
düşüncelerimi kendimden kurtarıyorum, kim bilir? Onlara benden iyi
bakın dostlarım. Şimdi onları savunarak düşlerime zarar vermek
istemiyorum. Kısacası adaylıktan çekilerek gidiyorum. Yanıma
ütopyalarımı almıyorum; onları size bırakıyorum. Kendisine umut
olduklarımdan beni affetmelerini; kalbini kırdıklarımdan beni,
mağduriyetlerimi ve düş ve düşüncelerimi anlamalarını; yoğun
eleştiri de bulunduklarımdan beni hoş görmelerini istiyor kimsenin
haksızlığa uğramayacağı, özgürlüğün biz istemesek de kapımızı
çalacağı, eşit, adil bir yeryüzü hayaliyle hepinize (seçim yarışı
bakımından) elveda diyorum. Kırgın mıyım kırgınım. Üzgün müyüm
üzgünüm. Yalnız mıyım yalnızım. Umutsuz muyum asla. Gustave Le
Bon’un bir sözünden esinlenerek diyebilirim ki, herkes gücü
(hayallerini) tercih etse de, ben özgürlüğü (gerçeği) aramaya devam
edeceğim. Ben ne dersem diyeyim, tarih ne kadar tekerrür ederse
etsin, haksızlık ve hukuksuzlukların son bulacağından eminim.
Geçmiş nasıl yok olmayacak ise, bu platformda öne sürüp savunduğum
fikirlerde asla yok olmayacaktır. Cemaat ve onun seçim
dayanışmacısı olup, aynı zamanda küçük burjuvazinin temsilcisi
YARSAV’ın HSYK iktidarı hevesi üzerinde, (Komünist Manifesto’nun
giriş cümlesindeki ibareden esinlenerek söyleyecek olursam)
Devrimci Aday Kurtuluş Tayanç Çalışır heyulası (eleştirileriyle)
dolaşacaktır. Evet; artık Cemaat ve onun seçim dayanışmacısı
YARSAV’ın, HSYK iktidarı hevesi üzerinde ‘Bir heyula dolaşıyor,
bunun adı Kurtuluş Tayanç Çalışır heyulasıdır… Bu heyula, onların
HSYK iktidarı heveslerine (yine eleştirileriyle) rahat uyku
uyutmayacak ve adil ve özgürlükçü bir HSYK için birlik projesinde
somutlaşacaktır. Yüreği özgürlük diye çarpan, vicdanı eşitlik diye
haykıran, ruhu adalet için yanıp tutuşan tüm meslektaşlarıma
teşekkür ediyorum.”
(İHA)