HSYK adalet bayrağını önce askerlere, sonra cemaate teslim etti
Abone olEski HSYK bağımsız adayı Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, yargıda liste savaşlarının şimdiden başladığını ifade ederek, “HSYK bask...
Eski HSYK bağımsız adayı Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip
Kaya, yargıda liste savaşlarının şimdiden başladığını ifade ederek,
“HSYK baskı ve müdahalelere karşı direnemedi. Adaletin bayrağını
önce askerlere, sonra cemaate teslim etti.” dedi.
Bursa Cumhuriyet Savcısı Özgür Katip Kaya, adalet.org sitesindeki
yazısında yaklaşan HSYK seçimlerini değerlendirdi. Yargıda seçimin
başlamadan liste savaşları başladığını ifade eden Kaya, “Artık
önemli bir eşikteyiz. Sonbaharda seçim var. Bu seçim tarafsız ve
bağımsız yargının seçimi olmalıdır. 28 Şubat 1997’de yapılan Milli
Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan
süreçte yargı askeri otoritenin etkisine girdi. 17 Aralık 2010
tarihinden itibaren ise Yargıya cemaat hakim oldu. Yargıda adaletin
terazisini cemaat lehine bozarak büyük tasfiyeler yaptı. 15 Şubat
2014 tarihinden sonra HSYK ne yaptığı tam anlaşılmadı. HSYK baskı
ve müdahalelere karşı direnemedi. Adaletin bayrağını önce
askerlere, sonra cemaate teslim etti. Bizler adil, bağımsız ve
tarafsız bir HSYK’nın özlemini çeken hukukçularız. Bu şartlar
altında hiç kimse kendini güvende hissetmiyor. Çünkü HSYK
meslektaşlarına güven veremiyor. Hukuk dışı unsurların etkisine
giren Adalete duyulan güven hızla azaldı. Bu şartlar altında güçlü
olanlar kazanmıştır ama adalet bekleyen halk kaybetmiştir” şeklinde
yazdı.
Yıllarca bu mesleğe saygı duyarak görev yaptıklarını kaydeden savcı
Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesleki teminatlara güvenirdik. Adalet duygusunu hissederdik.
Yıllar sonra bağımsız yargının bir yerlere bağımlı olduğunu fark
ettik. Her şeye rağmen bizler elimizden geldiğince bağımsız ve
tarafsız kalmaya gayret ettik. Ama adalet adına umduğumuzu
bulamadık. Makam ve mevkiler için kişiliğimizden ve kendimizden
taviz vermeden görevimize devam ettik. Bizler kimsenin adamı
değiliz. Hak arama mücadelesi kişisel değildir, ilkesel olduğunu
unutmadık. Adalet ve doğrular neyse onu savunmalıyız. Yargının her
yerinde adamcılık, ayırımcılık ve dışlanmışlık vardır. Adalete
bağlı bir hukukçu ne kahraman ne de haindir. Artık Yargı Türk
ulusundan aldığı Anayasal güç ile bağımsız ve tarafsız şekilde
görevini yerine getirdiğini kamuoyuna göstermelidir. Kimse kimseyi
kandırmasın. Yeni bir hayal kırıklığı yaşamak istemiyoruz. Adalet
adına uyarmakta fayda vardır. Geçmişten ders çıkartalım”.
Adaletin idari temsil makamı olan HSYK’nın hukuk kurumu olma
sorumluluğunu taşıması gerektiğini kaydeden Kaya, yazısında şu
ifadelere yer verdi:
“HSYK, adaleti ile örnek olmalıdır. Meslek ahlakına uymalıdır.
Yerinde ve zamanında karar vererek hizmet etmelidir. HSYK kendinden
ve adaletinden emin olmalıdır. Birlik ve beraberliğimizi adalet
içinde korumalıdır. Meslektaşlarına ve halka güven vermelidir.
Farklılıklara saygı duymalı ve ayırım yapmamalıdır. Yargıda
kadrolaşmayı engellemelidir. Hukuku dışı unsurlara hizmet görüntüsü
vermemelidir. Üzerinde kimsenin gölgesi olmamalıdır.
Meslektaşlarının haklı taleplerini zamanında yerine
getirmelidir.Baskılarla kimseyi sindirmemeli ve yeni mağdurlara
sebebiyet vermemelidir. İçinde farklı seslere ve renklere yer
veren, birleştirici, herkesi ve herkesimi kucaklayıcı oluşumlara
sahip çıkmak gerekir. Kimseyi ötekileştirmeyen ve yargıda birliği
sağlayacağına inandığımız her meslektaşı canı gönülden destekleriz.
Söz konusu olan adalet ise gerisi teferruattır. Hakim-savcılar için
HSYK harici ve dahili güç odaklarına hizmet eden değil, güç
odaklarına karşı meslektaşına koruyan bir kurum olmalıdır.
Unutmayalım. Adaletin çizgisi düzdür. Eğri insan belli olur. Ayarı
bozulan terazi hiçbir zaman doğru tartmaz. Biraz adil olalım ve
dikkat edelim. Seçim işi yargıyı bölmemelidir. HSYK bizim değil
hepimizin olmalıdır”.
(İHA)