Hranta SÜPRİZ tanık!
Abone olHrant Dink'in öldürüleceği 3 ay öncesinden onlara haber verilmiş ama susmuşlar...
Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci, Dınk suikastını
olaydan üç-dört ay önce jandarmaya haber verdiğini
söyledi.
Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Agos Gazetesi Genel
Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in, 19 Ocak 2007’de Şişli’de
öldürülmesinde istihbarat yönünden ihmalleri olduğu
iddiasıyla haklarında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle
dava açılan jandarma astsubay Okan Şimşek ve jandarma uzman çavuş
Veysel Şahin katılmadı.
Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin tutuklanan Yasin Hayal’ın
eniştesi Coşkun İğci, tanık sıfatıyla duruşmada hazır bulundu.
İğci, mahkemede verdiği ifadede, sanıkları 2004 yılından daha
önceden tanıdığını belirterek, “Hrant Dink’in
öldürülmesinden 3-4 ay önce, kendilerine, Yasin Hayal’in Dink’i
öldüreceği yönünde bilgiler verdim. Kendileri de olayı takip
edeceklerini belirttiler” dedi.
‘KONUŞTUĞUMUZU KİMSEYE SÖYLEME’
Her iki sanığın da Trabzon’da jandarma istihbaratta görev yaptığını
bildiğini ifade eden İğci, “Dink, öldürüldükten sonraki
pazartesi günü bu kişiler yanıma geldiler ve konuştuklarımızı
kimseye söylemememi istediler” dedi.
YASİN BENDEN SİLAH İSTEDİ
İfadesinde, Yasin Hayal’e, Hrant Dink’i nasıl öldüreceğini
sorduğunu belirten İğci, şöyle devam etti: “İstanbul’a
gidip öldüreceğini söyledi. Yanında bir iki kişinin daha olduğunu,
fakat bunların kim olduğunu söylemedi. Yasin, benden bir
silah temin etmemi istedi. Ben de bu konuyu sanık arkadaşlara
söyledim. Yasin bana, 300 YTL vereceğini söylemişti. Bunu da onlara
ilettim. Onlar da bana parayı almamı söyledi. Ben de parayı 50
YTL’ler şeklinde aldım. Ayrıca seri numaralarını da yazdım. Daha
sonra sanıklara parayı aldığımı, ne yapmam gerektiğini sordum.
Sanıklar da paranın bende kalmasını istedi. Bir müddet para bende
kaldı. Bu sırada Yasin, sürekli olarak beni silah konusunda
sıkıştırıyordu. Hatta bazen tehdit bile ediyordu. Ben de bu konuyu
sanıklara söyledim. Onlar da parayı geri vermemi istedi. Daha sonra
Yasin ile buluşup parayı geri verdim.”
İğci, Yasin Hayal’e ait iki cep telefonu numarasını sanıklara
verdiğini ifade ederek, “Bu numaraları ben kendim verdim. Onların
benden böyle bir talebi olmadı” diye konuştu.
KROKİ TESPİTİ YAPTIĞINI DA SÖYLEDİM
Yasin Hayal’in Hrant Dink’in evi ile iş yeri arasında bir kroki
çalışması yaptığı konusunda bilgileri de sanıklarla paylaştığını
belirten İğci, “Yasin’in ne zaman ve kimlerle İstanbul’a gittiği
konusunda bir bilgim yok. Yasin’a İstanbul’un büyük bir
şehir olduğunu, orada nasıl böyle bir cinayet işleyebileceğini
sordum. O da bana Hrant Dink’in gazetesinin yerini bildiğini,
gazetenin önünde bekleyip, orada kendisini öldüreceğini
söyledi. Ancak, kendisinin öldüreceğini söyledi” diye
konuştu.
‘ABİ’ DİYORMUŞ
İğci, sanıkların gerçek isimlerini sonradan öğrendiğini Veysel
Şahin “Metin Abi”, Okan Şimşek’e ise
“Abi” şeklinde hitap ettiğini ifade ederek, “Hrant
Dink öldürüldükten daha sonra Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’nda
bu şahıslarla yüzleştirildim, kendilerini tanıdım” dedi.
Sanıklarla ilk tanıştığında kendilerinin istihbarat görevlisi
olduklarını bilmediğini belirten İğci, ancak daha sonraki tanışmada
bu kişilerin istihbarat görevlisi olduklarını öğrendiğini de
kaydetti.
AVUKAT CİNMEN: DAVALAR TEK DOSYADA TOPLANMALI
Duruşmada, davacı taraf avukatı Ergin Cinmen de sanıkların ihmalde
bulunarak ölüm neticesinden sorumlu tutulmaları gerektiğini öne
sürerek, davanın, Yeni Ceza Kanunu’nun 83. maddesine göre
oluşturulmasını istediklerini söyledi. Cinmen ayrıca, mahkemenin
görevsizlik kararı vererek, davanın İstanbul 14. Ağır Ceza
Mahkemesi’nde görülmesini talep etti.
Mahkeme, sanıkların talimatla ifadelerinin alınmasını, müdahil
avukatların sanıkların ifadelerinin alınması sırasında görev
yapması için kendilerine ivedilikle faks çekilmesi, faks ile
ulaşılamazsa telefonla aranmasını, görevsizlikle ilgili kararın ise
delillerin ve sanık ifadelerinin ardından verilmesine karar
vererek, duruşmayı erteledi.