Hrant Dink davası: Erhan Tuncel için yakalama kararı çıkarıldı
Abone olİlk duruşmada savcı, sanık Erhan Tuncel için yakalama kararı çıkarılmasını istedi. Mahkeme heyeti Tuncel'in avukatının itirazına rağmen bu isteğe uyarak yakalama kararı çıkardı. Duruşma 3 Aralık'a ertelendi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesiyle
ilgili dava, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 'Örgüt yok'
kararını bozmasının ardından bugün yeniden görüldü.
İlk duruşmada savcı, sanık Erhan Tuncel için yakalama kararı çıkarılmasını istedi. Mahkeme heyeti Tuncel'in avukatının itirazına rağmen bu isteğe uyarak yakalama kararı çıkardı. Duruşma 3 Aralık'a ertelendi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Dink cinayetinin örgütlü olmadığına hükmetmiş, bu kararı bozan Yargıtay, cinayetin 'terör örgütü tarafından değil, adi bir çete tarafından işlendiği' kararına varmıştı.
Bu kararın ardından tekrar görülen ve 18 sanığın yeniden yargılandığı davanın bugünkü ilk duruşması öncesi Hrant Dink’in ailesi, yazılı açıklamasında duruşmalara katılmayacaklarını belirtti.
Dink ailesi açıklamasında, “Dink ailesi olarak, bundan böyle,
bizlerle alay eden devlet mekanizmalarının oyununa alet olmayacak
ve cinayet davasının yeniden görülmeye başlanan duruşmalarına
katılmayacağız. Daha fazla kirlenmemek adına, yalanın su gibi
içildiği, zorbalığın ekmek gibi yendiği, yaşam hakkı, insan hakkı
doğruluk, dürüstlük, hak ve hukukun ayaklar altına alındığı o
duruşma salonlarına artık girmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda görülen duruşmada sanıklardan Yasin Hayal ve Hacı Salihoğlu ile Dink ailesinin avukatları hazır bulundu.
Duruşmaya, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
Duruşma öncesi adliye binası önünde toplanan ‘Hrant’ın Arkadaşları’ üzerinde “Müsamereyi bırakın asıl sorumluları yargılayın” yazılı bir pankart açtı.
Yasin Hayal: Ben suç örgütü kurmadım
Yargıtay'ın “Örgüt yok” kararının bozulması yönünde verdiği , “Dosya kapsamında anlaşıldığı üzere, sanıklar tarafından gerçekleştirilen 19 Ocak 2007 tarihinde sırf başka din ve milliyetten olması nedeniyle Fırat (Hrant) Dink’in öldürülmesi sistemli, planlı ve organize olarak bir örgüt faaliyeti kapsamında, devletin birliğini bozmaya yönelik eylemler olarak değerlendirilmelidir” dendi.
Duruşmayı izleyen Radikal gazetesi muhabiri Fatih Yağmur’un haberine göre, Yargıtay’ın bozma kararını okuyan hâkimin ardından konuşan sanıklardan Yasin Hayal, bozma kararına cevaben savunmasını şu ifadelerle yaptı:
“İtirafçı ortaya çıkmış, elinde kaset olduğunu söylüyor. İtirafları benim masum olduğumu ortaya koyuyor. Her şeyi kendisi ve Erhan Tuncel’in yaptığını söylüyor ve Erhan ile Rusya’ya kaçacağını ve elinde kasetler olduğunu söylüyor. Buna karşı bana verdiği kararı onuyor. Ben Yargıtay’ın kararını kabul etmiyorum. Ben suç örgütü kurmadım, yönetmedim.”
Mahkeme başkanı, Yargıtay’ın örgüt ile ilgili bozma kararına müdahillik talebinde bulunan Dink ailesinin avukatlarına, davanın yalnızca ‘Dink’in öldürülmesi ile ilgili bölümüne’ müdahil olabileceklerini ve Yargıtay kararının bozulmasına ilişkin karara müdahil olamayacaklarını ifade etti.
Davanın geçmişi
Agos gazetesi önünde 19 Ocak 2007’de vurulan Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast cinayetten 36 saat sonra yakalanmıştı.
Erhan Tuncel ve Yasin Hayal de azmettirici olarak yargılandığı davanın görüldüğü 14. Ağır Ceza Mahkemesi, geçen yıl 17 Ocak’ta örgüt suçlamasından 19 sanığın tamamının beraatine karar verdi.
Mahkeme, tutuklu sanık Yasin Hayal’i, ‘Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarpttırdı.
Yasin Hayal ve Erhan Tuncel ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan beraat etti.
Erhan Tuncel, ‘azmettirme suçlamasından’ beraat edip, McDonalds’ın bombalanması olayından 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı fakat tutukluluk süresi dikkate alınarak tahliyesine karar verildi.
Ogün Samat ise geçen yıl Temmuz’da 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise, örgüt yönünden verilen beraat kararını bozmuş, sanıkların silahlı terör örgütü değil suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmaları talebinde bulunmuştu.