Hrant Dink cinayeti ve Jandarma!
Abone olYasin Hayal'in Taraf'a yaptığı açıklamalar, Dink cinayeti ile ilgili karanlıkta kalan kısımların da aydınlanmasını sağlayacak nitelikte...
Hayal'in anlattıklarına bakılırsa Jandarma'nın sadece cinayette ihmali yok! Gazetede çıkan ifadelerden, cinayetin polisin üzerine yıkılmak istendiği anlamı çıkarmak da mümkün.
Hayal, "Jandarma ekipleri, 'Ogün ne yapıyor? Ogün de iyi çocuğa benziyor.Erhan Tuncel'le görüşüyor musunuz? Erhan Tuncel'le diyaloğu kesme, o bizim çok değerli bir arkadaşımız derlerdi." diyor. Buradan Jandarma'nın Erhan Tuncel'in Emniyet'e çalıştığını bildiği sonucuna ulaşabiliriz. Jandarma, Samast ve Tuncel'i önemsiyor. Hayal'e sürekli bu iki isimle irtibatlı olmasını söylüyor.
Trabzon'da ihmali bulunan Jandarma personelinin yargılandığı davaları bizzat izledim. Duruşmalar, Trabzon Jandarması'nın polisten çok öte ve detaylı bilgilere ulaştığını ortaya koyuyordu. Tam 6 ay önce Yasin Hayal, İstanbul'a gidip kroki hazırlamış, silah temin etmişti. Ancak Hayal'in şimdi anlattıkları, Trabzon'da görevli Jandarma personelinin Dink cinayetini yönettiği yönündeki iddiaları doğrular nitelikte. Aslında Hayal'in anlattıklarının ipuçlarını İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararında görüyoruz. Gerekçeli kararda özetle, "Sözü edilen Jandarma personeli başka mahkemede yargılanıyor, burada olsaydı ben örgütü bulurdum." deniliyordu.
Dink cinayeti davasında savcı, cinayetin silahlı bir terör örgütü tarafından işlendiği, sanıkların Ergenekon yapısı tarafından kullanıldığını söylemişti. Mahkeme heyeti de somut delillerinin olmadığını gerekçe göstererek, "Terör örgütüne ulaşılamamıştır." kararı vermişti. Gerekçeli kararda, Tuncay Uzundal'ın Jandarma ajanı olduğuna dikkat çekiliyor. Yine kararda Resul Kütükoğlu, Ahmet Faruk Aydoğdu, Satılmış Şahin gibi Jandarma personelinin Erhan Tuncel, Ogün Samast ve Yasin Hayal ilişkisi üstünde duruluyordu. "Örgüt ilişkisi var." tespiti yapan mahkeme, söz konusu bu Jandarma personelinin Dink davasının görüldüğü mahkemeye getirilmemesi nedeniyle hüküm bina edemediğinin altını çiziyordu.
Gerekçeli karara yeniden baktığımızda şunları görüyoruz: Sanık Coşkun İğci Jandarma'nın haber elemanıydı. İğci, durumu Trabzon Jandarma İstihbarat elemanlarına aktarmıştı. Jandarma görevlileri Satılmış (Volkan) Şahin, Resul Kütükoğlu, Ünsal Gürel, Ahmet Faruk Aydoğdu'nun sanıklarla yoğun görüşmelerinin olduğu HTS raporlarından ve telefon inceleme tutanağından sabitti. Baz kayıtları incelendiğinde cinayetten önceki günlerde 14 Ocak 2007 tarihinde Jandarma görevlisi Resul Kütükoğlu'nun akşam saatlerinde tetikçilerin Trabzon ili Pelitli beldesinde olduğu, Satılmış Şahin'in cinayetten bir gün önce 18 Ocak 2007 günü İstanbul ilinde olduğu anlaşılmıştı.
Sanık Samast'ın üzerinde çıkan telefonun rehber bölümünde 'komutanım' şeklinde Jandarma görevlisi Ahmet Faruk Aydoğdu'nun telefon numarası çıkmıştı. Cinayetin işlenmesinden önce Jandarma görevlilerinin bu kadar net bilgi sahibi olduğu halde gerekli tedbirleri almaması mutlaka sorgulanmalıydı. Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, 'görevi ihmal'den ceza aldı. Ancak 'görevi ihmal ederek' bir örgütsel talimatı mı yerine getirmişti? Sanık Tuncay Uzundal'ın cinayetin işleneceğini bildiği kesindi. Hatta telefon inceleme tutanağından ve HTS raporlarından Trabzon Jandarma İstihbarat elemanları ile çok sayıda görüşmesinin tespit edilmesi, cinayeti bildiğinin bir diğer açık deliliydi.
Bütün bu bilgilerden sonra Trabzon 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılaması bitmiş olan ve görevi ihmalden 6 ay ceza alan Albay Ali Öz ve ekibinin sadece görevi ihmal ile yargılanmasının doğru olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü bu kadar delil ve bilgiye bakılarak 'Jandarma'nın sadece ihmali var' demek mümkün değil.