Hrant Dink cinayeti hala sır
Abone olHrant Dink cinayeti üzerinden tam iki yıl geçti ancak sır perdesi hala kalkmadı. Dink ölümünün ikinci yılında anılıyor.
Hrant Dink cinayeti üzerindeki sır perdesi hala kalkmadı. İhmal iddiaları soruşturmaları beraberinde getirdi ama henüz bir somut sonuç yok. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, işte bu tartışmalar eşliğinde ölümünün ikinci yıldönümünde anılıyor.
Hrant Dink, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos'un İstanbul Şişli'deki binasının önünde başına ateş edilerek öldürüldü.
Suikast sonrası yapılan gösteriler Türkiyede milliyetçilik tartışmasının fitilini ateşledi. Milliyetçilik tartışılırken cinayete ilişkin soruşturma hızlı başladı.
Önce kameralardan zanlı tespit edildi ardından yakalandı. Cinayeti işleyen 17 yaşında Trabzonlu bir genç, Ogün Samast'tı. Cinayetten 32 saat sonra Samsun otogarında polis Samast'ı gözaltına aldı. Ama sonra anlaşıldı ki Samast'ı ele veren sadece cinayet yeri kameralarındaki görüntüler değil polisin elindeki diğer bilgilerdi.
İki polis ve jandarma Trabzonda Hrant Dink için bir suikast planı yapıldığını biliyordu, hatta bu ihbar İstanbul emniyetine de bildirilmişti. Zaten Samast'ın ardından yakalanan isimler de bu bilgilerin sonucuydu.
İstanbul'da Orhan Pamuk'u tehdit eden zanlı Yasin Hayal şu anda cezaevinde. Trabzonda bir restoranı bombaladığı için 2004 yılında 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Halbuki Hayal'in bomba koyduğu restoranda 6 kişi yaralanmıştı ama Hayal her nedense tek ceza aldı. Sonra Ogün Samast ile Dink'i öldürmek üzere plan yaptığı anlaşıldı ve soruşturma kapsamında tutuklandı. Şimdi cinayete azmettirmekten müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
Hayal esrarengiz bir isim olarak soruşturma tutanaklarına geçti. Her nedense Trabzondaki bombalama olayının ardından polis onun peşini bırakmıştı. Bir hafta Azerbaycan'a gitmesine izin vermişti, kimse Azerbaycan'da ne yaptığını bilmiyordu.
Başbakanlık müfettişleri tespit edinceye kadar Hayal'in bombalama sonrası birçok ülke ile yaptığı telefon konuşmaları ve telefon numarası da belirlenememişti. Hatta şimdi bile Adalet Bakanlığı izin vermediği, mahkeme de talep etmediği için Hayal'in o gün kimlerle irtibatlı olduğu araştırılamadı. Dava dosyasında bir soru işareti olarak kaldı.
Türkiye Yasin Hayali tartışırken, Hayal'in polislerle karakolda çektirdiği görüntüler izleyenler üzerinde şok etkisi yarattı. Hayal yakalandıktan sonra götürüldüğü karakolda elinde Türk bayrağı ile polislerle birlikte hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Bu görüntüler üzerine soruşturma başlatıldı, polislerle ilgili dava açıldı.
Dink suikastini araştıran pols çok önemli bir isme daha ulaştı. Erhan Tuncel. Tuncel bir polis muhbiriydi. Yasin Hayal'in 2004'teki bombalama olayında da ismi geçmiş ama hiç sorgulanmamıştı. Hatta tanık olarak dinlenilmek istenmiş o duruşmalara gitmemişti.
Her nedense mahkeme de bu konuda ısrarlı olmadı ve bombalama olayında Erhan Tuncel'in rolü ne soruşturma sırasında ne de yargılama döneminde araştırılabildi. Taa ki Hrant Dink suikasti gerçekleştirilene kadar.
Suikast sonrası "büyük ağabey" diye tanımlandı Erhan Tuncel, diğer zanlıların verdiği ifadelerde muhbir Erhan Tuncel'in işin tümüyle içinde olduğuna ilişkin iddialar yer aldı. Hatta Tuncel'in Hayal ve Samast'a Hrant Dink'in fotoğrafını verdiği bile iddia edildi.
Tuncel hep çelişkili ifadeler verdi, verdiği her ifade ile kafaları karıştırdı. Şimdi cezaevinde, cinayete azmettirmekten suçlanıyor.
Suikast sonrası hep biryerlerde soru işaretleri vardı, hep birileri korunuyor, perdenin arkasında başkaları var iddiaları soruşturmayı gölgeledi.
Bunun nedeni daha sonra ortaya çıkan bilgilerdi. Cinayetin ihbarının İstanbul emniyetine bildirildiği ancak yeterli değerlendirme yapılmadığı iddiaları ete kemiğe büründü.
İstanbul Emniyeti İstihbarat Müdürü, Trabzon Emniyeti İstihbarat Müdürü farklı görevlere atandı. Bir jandarma astsubay, bir jandarma uzman çavuş mahkemede "Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbaratı il jandarma komutanı Ali Öz'e ilettik" dediler. Şimdi üç asker görevi ihmalden yargılanıyor, yargılama bitmedi.
Suikastin üzerinden iki yıl geçti, iki yılda açılan hiçbir dava bitmedi. Bu davalarda polisler de yargılanıyor, jandarmalar da. Suikastin ikinci yılında soru işaretleri de bitmedi. Öölümünün ikinci yılında Hrant Dink anılırken bu soru işaretleri hep kafalarda olacak. Memurlar görevlerini yapsaydı suikast önlenebilir miydi, suikastte perde arkasında birileri mi var? soruları Türkiye'nin gündeminde olacak.
Hrant Dink, genel yayın yönetmenliğini yaptığı Agos'un İstanbul Şişli'deki binasının önünde başına ateş edilerek öldürüldü.
Suikast sonrası yapılan gösteriler Türkiyede milliyetçilik tartışmasının fitilini ateşledi. Milliyetçilik tartışılırken cinayete ilişkin soruşturma hızlı başladı.
Önce kameralardan zanlı tespit edildi ardından yakalandı. Cinayeti işleyen 17 yaşında Trabzonlu bir genç, Ogün Samast'tı. Cinayetten 32 saat sonra Samsun otogarında polis Samast'ı gözaltına aldı. Ama sonra anlaşıldı ki Samast'ı ele veren sadece cinayet yeri kameralarındaki görüntüler değil polisin elindeki diğer bilgilerdi.
İki polis ve jandarma Trabzonda Hrant Dink için bir suikast planı yapıldığını biliyordu, hatta bu ihbar İstanbul emniyetine de bildirilmişti. Zaten Samast'ın ardından yakalanan isimler de bu bilgilerin sonucuydu.
İstanbul'da Orhan Pamuk'u tehdit eden zanlı Yasin Hayal şu anda cezaevinde. Trabzonda bir restoranı bombaladığı için 2004 yılında 11 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Halbuki Hayal'in bomba koyduğu restoranda 6 kişi yaralanmıştı ama Hayal her nedense tek ceza aldı. Sonra Ogün Samast ile Dink'i öldürmek üzere plan yaptığı anlaşıldı ve soruşturma kapsamında tutuklandı. Şimdi cinayete azmettirmekten müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
Hayal esrarengiz bir isim olarak soruşturma tutanaklarına geçti. Her nedense Trabzondaki bombalama olayının ardından polis onun peşini bırakmıştı. Bir hafta Azerbaycan'a gitmesine izin vermişti, kimse Azerbaycan'da ne yaptığını bilmiyordu.
Başbakanlık müfettişleri tespit edinceye kadar Hayal'in bombalama sonrası birçok ülke ile yaptığı telefon konuşmaları ve telefon numarası da belirlenememişti. Hatta şimdi bile Adalet Bakanlığı izin vermediği, mahkeme de talep etmediği için Hayal'in o gün kimlerle irtibatlı olduğu araştırılamadı. Dava dosyasında bir soru işareti olarak kaldı.
Türkiye Yasin Hayali tartışırken, Hayal'in polislerle karakolda çektirdiği görüntüler izleyenler üzerinde şok etkisi yarattı. Hayal yakalandıktan sonra götürüldüğü karakolda elinde Türk bayrağı ile polislerle birlikte hatıra fotoğrafı çektiriyordu. Bu görüntüler üzerine soruşturma başlatıldı, polislerle ilgili dava açıldı.
Dink suikastini araştıran pols çok önemli bir isme daha ulaştı. Erhan Tuncel. Tuncel bir polis muhbiriydi. Yasin Hayal'in 2004'teki bombalama olayında da ismi geçmiş ama hiç sorgulanmamıştı. Hatta tanık olarak dinlenilmek istenmiş o duruşmalara gitmemişti.
Her nedense mahkeme de bu konuda ısrarlı olmadı ve bombalama olayında Erhan Tuncel'in rolü ne soruşturma sırasında ne de yargılama döneminde araştırılabildi. Taa ki Hrant Dink suikasti gerçekleştirilene kadar.
Suikast sonrası "büyük ağabey" diye tanımlandı Erhan Tuncel, diğer zanlıların verdiği ifadelerde muhbir Erhan Tuncel'in işin tümüyle içinde olduğuna ilişkin iddialar yer aldı. Hatta Tuncel'in Hayal ve Samast'a Hrant Dink'in fotoğrafını verdiği bile iddia edildi.
Tuncel hep çelişkili ifadeler verdi, verdiği her ifade ile kafaları karıştırdı. Şimdi cezaevinde, cinayete azmettirmekten suçlanıyor.
Suikast sonrası hep biryerlerde soru işaretleri vardı, hep birileri korunuyor, perdenin arkasında başkaları var iddiaları soruşturmayı gölgeledi.
Bunun nedeni daha sonra ortaya çıkan bilgilerdi. Cinayetin ihbarının İstanbul emniyetine bildirildiği ancak yeterli değerlendirme yapılmadığı iddiaları ete kemiğe büründü.
İstanbul Emniyeti İstihbarat Müdürü, Trabzon Emniyeti İstihbarat Müdürü farklı görevlere atandı. Bir jandarma astsubay, bir jandarma uzman çavuş mahkemede "Hrant Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbaratı il jandarma komutanı Ali Öz'e ilettik" dediler. Şimdi üç asker görevi ihmalden yargılanıyor, yargılama bitmedi.
Suikastin üzerinden iki yıl geçti, iki yılda açılan hiçbir dava bitmedi. Bu davalarda polisler de yargılanıyor, jandarmalar da. Suikastin ikinci yılında soru işaretleri de bitmedi. Öölümünün ikinci yılında Hrant Dink anılırken bu soru işaretleri hep kafalarda olacak. Memurlar görevlerini yapsaydı suikast önlenebilir miydi, suikastte perde arkasında birileri mi var? soruları Türkiye'nin gündeminde olacak.