Frankfurt'tan Lufthansa'ya ait bir uçakla İstanbul'a gelen
gurbetçi aile, çocuklarının sıkışan parmağının, hostesin
tecrübesizliği yüzünden koptuğunu ileri sürdü. Parmak, buza
konulmadığı için yerine dikilemedi.
'Gökyüzühaberci' adlı internet sitesinde yeralan haberde, 3
yaşındaki Ekrem Kılıç'ın parmağının, Alman hostes tarafından
sıkıştığı yerden çıkarılmak istenirken koptuğu belirtildi. Haberde,
parmağın buza konulmadığı için yerine dikilemediği kaydedildi.
AİHM'E GİDERİZ
Ailenin, Lufthansa'yı hem Türkiye'de hem de Almanya'da mahkemeye
verecekleri, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar
gidecekleri ifade edildi.
Atatürk Havalimanı Emniyet Şube Müdürlüğü'ne götürülen Alman kabin
ekibinin, olayda herhangi bir kusurları olmadığı yolunda ifade
verdikleri öğrenildi. İfadeleri alınan kabin ekibi, serbest
bırakıldıktan sonra geldikleri uçakla ülkelerine döndü.
Fankfurt'tan 30 Haziran günü 3344 sefer sayılı Lufthansa'ya ait bir
uçakla İstanbul'a gelen gurbetçi ailenin 3 yaşındaki çocuğunun
parmağı, ailenin iddiasına göre, oynarken koltuk arasındaki bir
deliğe sıkıştı.
Annenin feryadı üzerine yardım için gelen Lufthansa Havayolları'nın
hostesleri acı içinde kıvranan 3 yaşındaki Ekrem Kılıç'ın parmağını
sıkıştığı yerden çıkartmak istedi. Adının Hanna olduğu öğrenilen
bir hostes ise müdahale ederek küçük Ekrem'n parmağını kurtarmak
istedi. Acı içinde kıvranan çocuğun haykırışlarına aldırmadan
parmağı çekmeye devam eden hostes sonunda parmağın bir kısmının
kopmasına neden oldu.
KOPAN PARMAK BUZA KOYULMADI
Haber verilen kaptan pilot ise yapacakları bir şey olmadığını,
Atatürk Havalimanı kule ile irtibata geçtiklerini iletti. Atatürk
Havalimanı'na inen uçağa çağrılan ambulansa bindirilen gurbetçi
Kılıç ailesinin en küçük çocuğu Ekrem'e ilk müdahale
Havalimanı'ndaki Airpor Klinik tarafından yapıldı. Daha sonra
ambulansla Yeşilköy'deki International Hospital'a kaldırılan 3
yaşındaki Ekrem Kılıç'ın kopan parmağı buza konulamadığından yerine
dikilemedi..
Parmağı kopan çocuğun babası Mustafa Kılıç, Lufthansa'nın
kendileriyle ilgilenmediğinden yakınırken, kendilerine sadece
hastanede ziyaret eden bir Lufthansa yetkilisinin, "Geçmiş olsun"
dileğinde bulunduğunu, bir istekleri olup olmadığını sorduğunu ama
aradan 3 gün geçmesine rağmen ne arayan ne de soran olduğunu dile
getirdi. Baba Kılıç, 5 milyar civarında bir hastane masrafları
olduğunu söyleyerek, "Para umurumuzda değil. Benim çocuğumun
parmağı koptu. Yavrum çok acı çekti" dedi.
Karakolda Alman kabin ekibinden şikayetçi olan Ekrem'in annesi
Meltem Kılıç ise karakolda verdiği ifadede, "Frankfurt'tan binmiş
olduğum Lufthansa Havayolları'na ait 3344 sefer sayılı uçak ile
Atatürk Havalimanı'nda giriş yaparak Türkiye'ye geldim. Uçak
içerisinde kahve servisi yapıldı. Hostese ne zaman ineceğimizi
sordum. Hostes bana 40-45 dakika içersinde ineceğimizi söyledi. Biz
uçağa beş kişi bindik. Eşim Mustafa Kılıç, oğulllarım Ekrem Kılıç,
Ertuğrul Kılıç, Emre Kılıç ve kızım Elifnaz Kılıç olmak üzere uçağa
bindik. Hepimizi ayrı koltuklara oturttular. 3 yaşındaki (parmağı
kopan) oğlum da ayrı koltuktaydı. Benden uzaktı. Görevlilere
söyledim fakat oğlumu yanıma almadılar.
Ben, yanımda oturan İngiliz bayan yolcuya rica ettim ve kendi
çabam ile çocuğumu yan koltuğa aldım. Hostes bana saati söyledikten
5 dakika sonra benim tam önümde yerde ayaklarımın üzerinde oturan
Ekrem birden çığlık attı. Baktığımda ön tarafımda bulunan oğlumun
parmağının ön koltuğun yan tarafında bulunan deliğe girmiş olduğunu
gördüm.
Koluna hafifçe dokundum ve parmağı oynayınca bağırdı. Hemen
bıraktım. Bırakınca bağırmıyordu. Bu bağırmalar sırasında adının
'Hanna' olduğunu sonradan öğrendiğim hostes geldi. Çocuğun yanına
diz çöktü ve çocuğumu çekmeye başladı. Ben de çekme diye
bağırıyordum. O çektikçe çocuğum bağırıyordu. Sonra yanımıza erkek
bir hostes geldi. Ve su getirdi. Ön koltuğu ileri doğru itmeye
başladı ve sona bıraktı.
ÇOCUĞUMUN PARMAĞINI ÇEKE ÇEKE KOPARTTI
'Hanna' isimli hostes on dakika çeke çeke oğlumun
parmağını koparttı. Ben ve eşim bu sırada şok geçiriyorduk. Bu
sebep ile bu bayana müdahale bile edemedik. Ben diğer görevlinin
koltuğun o kısmını açacak bir alet getireceğini zannederken su
getirdi. Daha sonra uçak indi ve indikten sonra doktor geldi. Ve
ambulansla hastaneye kaldırıldı. Doktor geldiğinde kendisine
parmağın kopan parçası oluğunu ve koltuğun arkasında kaldığını
söyledi.
Parça ile ilgili olarak kimse bir şey yapmadı. Ben kendilerine
parçanın alınması gerektiğini buz içersinde muhafaza edilmesi
gerektiğini söyledim. Fakat kimse dinlemedi. Hostes bana inince
alınacağını söyledi. Uçak içerisinde benim bir buçuk yaşında kızım
kucağımda duruyordu. Onun koltuk hakkı yoktu. Ben hosteslerden
çocuk kemeri istedim fakat verilmedi.
Hastaneye gittiğimde çocuğumun parmağının çok zaman geçtiği ve
gerektiğinde müdahale edilemediği için sinirlerinin ölmüş
olduğundan yerine dikilememiş olduğunu öğrendiğim bu parçayı doktor
bir kutunun içersine koydu ve bana verdi. Benim çocuğumun
parmağının kopmasına neden olan ve isminin 'Hanna' olduğunu
öğrendiğim sarışın mavi gözlü karakol amirliğinde gördüğüm
hostesten, Lufthansa Havayolları'ndan hiç bir şekilde yardımda
bulunmayan görevlilerden davacı ve şikayetçiyim uzlaşmak
istemiyorum" dedi.
LUFTHANSA HAVAYOLLARI
YALANLADI
Olay ile ilgili olarak açıklama yapan Lufthansa Havayolları
ise internet sitesinde yayınlanan haberin yanlış olduğunu
söyleyerek, "Hostesimiz çocuğun yanına gittiği zaman zaten çocuğun
parmağı kopmuş, çocuk kendisi çıkarmak için çekince koparmış.
Hostesimiz, çocuğun bağırması üzerine oraya gitmiş ve çocuğu
kucağına aldığında, parmağının koptuğunu görmüş. Bu haber tamamen
yanlıştır" dedi.