Hortumcuzade kavgası!

Haber: Nedim Şener
Kaynak:
Bir dönem DYP eski Genel Başkanı Tansu Çiller'in danışmanlığını da yapan gazeteci Memduh Bayraktaroğlu; bir işadamının banka lisansı karşılığında bir bakana 5 milyon dolar rüşvet verdiği iddialarını içeren, 'Sahte Melekler - Hortumcuzadeler' başlıklı romanı nedeniyle, eski arkadaşı Devlet Bakanı Ufuk Söylemez tarafından mahkemeye verildi.
Çiller'e danışmanlık yaptığı yıllarda, Ufuk Söylemez ile de yakın arkadaş olan ve ailece görüşen Bayraktaroğlu ile, kitabının girişinde, 'gerçeklerle ilgisi yoktur' uyarısına karşın yapılan 'rüşvetçi bakan' tarifinin, kendisini işaret ettiğini düşünen Söylemez'le arası açıldı.

Rüşvet, İsviçre'de hesaba
Bayraktaroğlu'nun kitabındaki kurguda anlatılana göre bir işadamının, banka kurmak için bir bakana verdiği 5 milyon dolarlık rüşvet, bakanın 'kayınbiraderinin kayınbiraderi' adına İsviçre'de bir hesaba yatırıldı. Banka lisansı alan roman kahramanı işadamı Okan Uzunoğlu, rüşvetçi bakanı şöyle anlatıyor:

Özgeçmişteki benzerlik
"Elin çocuğu üniversite bitirsin. Önce devlet bankasında müfettişlik yapsın. Sonra özel bir bankaya geçip şube müdürü olsun. Sonra da patronların emrine harfien uyduğu ve her türlü alavere dalavereyi kolaylıkla yapabildiği için, daha çocuk denilecek yaşta gözü kara olduğu için o bankanın genel müdürlüğüne gelsin; oradan bir kamu bankasının genel müdürlüğüne (hem de özel bankada aldığı maaşın beşte birine) atlasın. Sonra şansı (!) yaver gitsin ve kontenjandan milletvekili olup sonrada bakanlık koltuğunu otursun. Ve sonra karşına geçip, 'Vallahi beyefendi siyaset pahalı bir iş. Ben parayı cebime koymayacağım. Hepsini götürüp parti muhasibine vereceğim' desin. Ulan p..t madem para partiye gidecek, parayı İsviçre bankalarından birine, hem de kayın biraderinin kayınbiraderi adına yatırmak neyin nesi?"

Söylemez'in adını veriyor
Burada anlatılan bakan tarifi ile kendisinin işaret edildiğini düşünen Devlet eski Bakanı Ufuk Söylemez, Bayraktaroğlu hakkında 225 milyar tazminat talebi ile dava açtı.
Söylemez'in avukatı Fevzi Coşkun, Ankara'da yaptığı başvuru ile Bayraktaroğlu dışında, kitaptan alıntı yapan Gözcü gazetesi yazarı Tevfik Diker'i de mahkemeye verdi. Avukat Coşkun, dilekçesinde, kitaptaki olaylar ile bakanın özgeçmişinin anlatıldığını, telefonda soran okurlara da Ufuk Söylemez'in adının verildiği belirtti.

Memduh Bayraktaroğlu, Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdiği savunma dilekçesinde, Ufuk Söylemez'in milyonlarca dolarlık gayri menkulleri ile kamu bankalarında yakınlarının üzerinde milyonlarca dolarlık mevduatlar olduğunu iddia etti. Bayraktaroğlu'nun dilekçesinde bu konuda şu ifadeler var:
"Ufuk Söylemez henüz kırklı yaşlarındadır. Mütevazi bir devlet memurunun çocuğudur. 1995 seçimlerinde ön seçimsiz, genel başkan kontenjanından milletvekili ve akabinde bakan olduğunda henüz 40 yaşında bile yoktu. Parlamenterlik dönemi sadece 8 yıl sürdü ve o süreçte 1 yıldan birkaç ay fazla süre için bakanlık yapabildi.

Milyon dolarlık mülkler
O dönemde aldığı maaşlar bellidir. (8 yılda aldığı maaş tutarı en çok 300 bin dolardır) Buna rağmen sadece Ankara Gaziosmanpaşa'daki tripleks villasının değeri 1 milyon doların üzerindedir. Antalya Beldibi'nde deniz kenarındaki muhteşem yazlığı ve Silivri'de villasının da toplam 1 milyon dolar değerinde olduğu uzmanlarca ifade edilmektedir.

Emekli maaşı 3 milyar
Yurtdışında mülkü olduğu (kitapta bakanın Londra'da evi olduğu belirtiliyor) ve bir kamu bankasında yakınlarından birinin adına açılmış bir hesapta milyonlarca dolar mevduatı olduğu (kitapta 25 milyon dolar mevduattan söz ediliyor) ileri sürülmektedir.
Söylemez'in şu anda 3 milyar TL emekli maaşından başka geliri yoktur. Ama Ankara Bestekâr Sokak'taki ofisinin kirası ile çalışanların maaşının 3 milyar TL'lik emekli maaşı ile ödenebilmesi mümkün değildir."