"Hortumcular tek tek hesap verecek"
Abone olErdoğan, sıkıntıların nedenini milletin parasının açgözlü vicdansızlara peşkeş çekilmesine bağladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yolsuzluğa karışan kamu
çalışanlarına gözdağı vererek, "Fedakar insanlarımızın hakkını
kurda kuşa yedirmeyeceğiz. Hortumcuların gününü gün ettiği devran
durmuş, yağma düzeninin kol gezdiği zamanlar artık tarih olmuştur.
Bütün bu dalavereler çevrilirken vazifesini yapmayan ve bilhassa bu
oyunlara alet veya ortak olan kamu sorumluları da bunun hesabını
tek tek verecekler" dedi. Erdoğan, 'Ulusa Sesleniş' konuşmasında
gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini aktardı. Yolsuzluklardan
Kıbrıs sorununa, Kamu Yönetim Reformu'ndan yerel seçimlere kadar
birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Türkiye'nin
sıkıntılı günleri çok gerilerde bıraktığını belirterek, artık
gündemi krizlerin, sıkıntıların, çatışmaların değil, yeniliklerin,
değişimlerin ve her alanda gözle görülür hale gelen gelişmelerin
doldurduğunu kaydetti. 15 ay boyunca uygulanan kararlı ve dinamik
politikalarla ekonomide olumlu gelişmelerin yaşandığını ifade eden
Erdoğan, "Karaya oturan gemiyi Allah'ın izniyle ve sizlerin muazzam
desteğinizle yeniden yüzdürmeyi başardık. Çökme noktasına gelmiş
piyasalarda bahar havası kendini göstermeye başladı. Büyüme
hızlandı, yatırımlar canlandı, güven ve istikrar, kaybetmeye
başladığımız özgüvenimizi geri getirdi. Nereden nereye, yıllar yılı
tepemizden gölgesini eksik etmeyen, üç haneli rakamlara kadar
yükselen enflasyon canavarı bugün dize getirilmiş durumdadır" dedi.
'MİLLETİN HAKKINI KURDA KUŞA YEDİRMEDİK' AK Parti iktidarı olarak
milletin her kuruşunun hesabını yaptıklarını ve milletin parasını
çarçur etmediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Yüce gönüllü ve
fedakar insanlarımızın hakkını kurda kuşa yedirmedik" mesajını
verdi. Türkiye'nin yıllardır çektiği sıkıntıların nedenini 'kamu
kaynaklarının kötü yönetimler tarafından heba edilmesi' ve
'milletin parasının açgözlü vicdansızlara peşkeş çekilmesi'ne
bağlayan Erdoğan, seçim meydanlarında 'hükümet olma şerefini bize
bahşederseniz, millet parasından sebeplenen bu haramzadelerin
hortumunu keseceğiz. Bizden önce bu ülkenin hazinesini talan
edenlerin yaptıklarını da yanlarına bırakmayacağız; milletin
hakkını hukuk yoluyla bir bir alacağız' sözünü verdiklerini
hatırlattı. "Bizden önce bu ülkenin hazinesini talan edenlerin
yaptıklarını da yanlarına bırakmayacağız. Milletin hakkını hukuk
yoluyla bir bir alacağız" diyen Erdoğan, geçmişin suistimallerle
dolu acı tablosunun gözler önüne serildiğine dikkati çekti.
Erdoğan, "Bu milleti sömürenler, bu ülkenin hak ettiği gelişme
seviyesini yakalamasına engel olanlar adalete bir bir hesap
verecekler. Hortumcuların gününü gün ettiği devran durmuş, yağma
düzeninin kol gezdiği zamanlar artık tarih olmuştur. Bundan böyle
devlet, milletin parasına sahip çıkacak; arsıza, hırsıza dur
diyecektir. Buradan sizlere bir kere daha söz veriyorum. Kuru
gürültüye asla pabuç bırakmayacağız. Kim bu millete karşı cürüm
işlemişse sonuna kadar takipçisi olacağız. Şundan da emin olunuz
ki, sırası geldikçe millet malına el uzatanlardan, fakir fukaranın
hakkını gasp edenlerden, bunlara yardım ve yataklık edenlerden göz
yumanlardan tek tek hesap soracağız. Bu konuda Türk yargısının
üzerine düşeni yapacağından eminim. Bütün bu dalavereler
çevrilirken vazifesini yapmayan ve bilhassa bu oyunlara alet veya
ortak olan kamu sorumluları da bunun hesabını tek tek verecekler"
uyarısını yaptı. 'KIBRIS'TA TARİHSEL TEZLERİMİZDEN ASLA TAVİZ
VERMEDİK' Konuşmasında Kıbrıs müzakerelerine değinen Başbakan
Erdoğan, herkesin çözüm konusunda ümitlerini kaybetme noktasına
geldiği Kıbrıs konusuna yepyeni bir açılım kazandırdıklarını
söyledi. Bu açılım sayesinde tarafların bir uzlaşma zemininde
buluştuğunu anlatan Erdoğan, bugün gelinen noktanın tarihe
Kıbrıs'ın adil ve kalıcı bir çözüme kavuşmasının miladı olarak
geçeceğini kaydetti. Türk tarafı müzakereler için benimsediği 'Hep
bir adım önde olacağız' ilkesine sonuna kadar sadık kaldığını ifade
eden Erdoğan, "Bizim bu kararlılığımız sayesinde, bugüne kadar
bizim tezlerimizin karşısında olanların bile yanımıza geçtiğini,
bizim çözüme dönük girişimimize destek sağladıklarını gördük.
Elbette bu diplomatik başarının yakalanmasında Türkiye ile KKTC'nin
her anlamda bir bütün olarak birlikte hareket etmesinin çok büyük
rolü olmuştur. Türk tarafı olarak, adada adil ve kalıcı çözümü
isteyen tarafın asıl biz olduğumuzu ilk defa bütün dünyaya
gösterdik. Bunu yaparken tarihsel tezlerimizden ve milli
menfaatlerimizden de asla taviz vermedik. Şimdi düşünmek ve
barıştan yana olduğunu göstermek yükü bizim sırtımızda değildir.
İnanıyorum ki Rum ve Yunan tarafı da benzer bir yaklaşımı
gösterecek ve Kıbrıs'ta her iki tarafın da yararına olacak bir
barışın temelleri atılacaktır" dedi. 'ZAFER SARHOŞLUĞU HALET-İ
RUHİYESİ İÇİNDE KONUŞMUYORUM' Söylediklerini asla bir zafer
sarhoşluğu halet-i ruhiyesi içinde söylemediğini dile getiren
Erdoğan, masada çetin müzakerelerin sürdürüleceğini ve
'kazan-kazan' anlayışıyla bir sonuca ulaşılacağı bildirdi. Kıbrıs
müzakereleri tarihinde ilk defa masanın her iki tarafının eşit bir
ağırlık kazanmış durumda olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, New
York'taki müzakerelerin Türk tarafının ısrarlı çabalarıyla
gerçekleştiğini söyledi. Tıkanma noktalarının yine Türk tarafının
getirdiği ustaca açılımlarla aşıldığını ve dünyada Türk tarafının
çözümden kaçtığını söyleyecek tek bir merci bile kalmadığını
vurgulayan Erdoğan, "Bu diplomasi yarışının sonunda Türkiye, yarışa
başlarken bulunduğu noktanın çok daha ilerisindedir ve elini
fazlasıyla güçlendirmiştir" diye konuştu. 'KIBRIS' ELEŞTİRİLERİNE
CEVAP Devletin ilgili bütün kurum ve mercilerinin katılımıyla
geliştirilen bu aktif diplomasi performansının bazı çevreler
tarafından anlaşılamamasından üzüntü duyduğunu dile getiren
Erdoğan, "Maalesef bir türlü bugünün gerçeklerini anlayamayanlar,
sıcak çevresel şartlarla karşı karşıya kalan ülkemizin dış politika
vizyonuna katkı sağlamaktansa yapılanları karalamayı tercih
ediyorlar. Bizi taviz vermekle, Türkiye'yi maceraya sürüklemekle
suçluyorlar. Ülkemizi maceraya sürükleyecek birileri varsa, onlar,
Türkiye'yi yıllar yılı işlememiş ve bundan sonra da asla
işlemeyecek olan pasif çözümsüzlük politikalarına mahkum edenler
olacaktır. Türkiye'nin boşa kürek çekecek zamanı yok. Türkiye kendi
geleceğini sağlam temeller üstünde yükseltmenin planlarını yapmak,
stratejisini oluşturmak zorundadır. Türkiye hızını arttırmak,
sıçrama yapmak, mesafe almak zorundadır. Yıllar yılı bolca
tekrarlanmış ama kimseye faydası dokunmamış siyaset
tekerlemeleriyle kimsenin milletin vaktini, enerjisini, heyecanını
çalmaya hakkı yoktur" eleştirisini yaptı. 'HIR GÜR SİYASETİNDE
BİZİM YERİMİZ YOK' Başbakan Erdoğan, hükümet olarak her alanda
meselelerin çözümüne katkı sağlayacaklarını, Türkiye'nin ufkunu
açacak her iyi niyetli girişime sonuna kadar açık olduklarını
kaydetti. 'Hır gür siyasetinde bizim yerimiz yok' mesajını veren
Erdoğan, hükümet olarak halkın beklentilerine cevap vermek zorunda
olduklarını bildirdi. Erdoğan, muhalefet cephesine yönelik
tepkisini, "Bütün dikkatimizle milletimizin önüne koyduğumuz
hedefleri gerçekleştirme idealinin peşinden koşarken enerjimizi
havanda su dövmeyi alışkanlık haline getirenlere kaptırmayacağız"
sözleriyle dile getirdi. YEREL SEÇİMLER Erdoğan, konuşmasında yerel
seçimlere ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak, bir ülkenin
yönetiminin yerel yönetimlerden başladığını söyledi. Önümüzdeki 10
yıl içinde şehirleri çağdaş şehircilik standartlarına
ulaştıracaklarının altını çizen Erdoğan, "Türkiye'nin her şehrini,
her ilçesini, her köyünü, yaşanabilir bir çevreye, yeterli bir
altyapıya ve dengeli ekonomik imkanlara kavuşturacağız. Artık
vatandaşlarımız en ufak bir sıkıntı için kalkıp Ankara'ya
gelmekten, kapı kapı dolaştıktan sonra eli boş dönmekten
kurtulacaklar. Artık Türkiye'nin herhangi bir köşesindeki belediye
başkanı, 'Biz çabalıyoruz, ama işler Ankara'da tıkanıyor'
mazeretini hemşehrilerinin önüne süremeyecek. Bu yasalarla imkanlar
artıyor, ama mazeretler de ortadan kalkıyor" dedi. MUHALEFETE
ELEŞTİRİ Muhalefet cephesini 'kayıkçı kavgaları' yapmakla suçlayan
Erdoğan, Türkiye'yi bir daha asla o kısır siyaset çekişmelerinin
oyuncağı haline getirmeyeceklerini kaydetti. Halka karşı hiçbir
zaman 'ikircikli tavırlar' sergilemediklerini belirten Erdoğan,
"Çünkü şunu herkes çok iyi biliyor; tarihin her döneminde kim
sizleri kandırmaya çalıştıysa aslında hep kendini kandırmıştır.
Siyasetin önümüze çıkardığı hiçbir zeminde sizlere olan bu
sadakatimizden asla taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.
Popülist politikalara asla sapmayacağız" şeklinde konuştu. Erdoğan,
hükümet olarak eksikliklerinin bulunduğunu, önemli olanın gemiyi
doğru rota üzerinde yeni ufuklara doğru götürebilmek olduğunu
söyledi. Erdoğan, konuşmasını "Ancak biz çocuklarımıza, iki binli
yıllara damgasını vuracak bir Türkiye armağan etmek istiyoruz.
İnşallah az zamanda adil ve kalkınmış Türkiye hedefine ulaşacak,
güçlü ve müreffeh bir ülke olarak yarınlara doğru hep birlikte
yelken açacağız" sözleriyle tamamladı.