Hormonsuz büyüme rekoru

Abone ol

Başbakan Erdoğan, üst üste 16 büyüme rekorunu "hormonsuz" gerçekleştirdiklerini iddia etti!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ormanları yakan, akarsuları kirleten bir sanayileşmenin büyüme ve kalkınma değil cinayet olduğunu belirterek, çevreye saygılı bir büyümeyi hedeflediklerini söyledi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Organize Sanayi Bölgesi'nde ikinci arıtma tesisini hizmete açan Başbakan Erdoğan, Bursa'nın Türkiye'nin parlayan yıldızı haline geldiğini, sanayicilerin fabrika bacalarını yükseltirken Bursa'nın eşsiz tabiatının tahrip edilmemesine azami hassasiyet gösterdiklerini vurguladı. Bir yandan üretim, ihracat artarken, bir yandan da tabii güzelliklere zarar gelmediğini kaydeden Erdoğan, ülke olarak yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, ulaşım imkanları olarak çok sayıda artımız olduğunu, bunlara bir de insanların girişimci ruhu eklendiğinde Türkiye'nin ekonomik sorunlara boğulmasını izah etmenin güçleştiğini ifade etti.

3 yılı aşkın sürede Türkiye'ye bugüne kadar hiç yaşamadığı sevinçleri yaşattıklarını ifade eden Erdoğan, 2005'in son büyüme oranlarının mart ayında açıklanacağını, yüzde 5'in üzerinde bir oran beklediklerini dile getirdi. Bugüne kadar ekonominin 15 çeyrek üst üste büyüme göstermediğini, şimdi kendilerinin 16 çeyrek üst üste büyüme rekorunu elde ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Bu da büyümenin hormonlu büyüme olmadığını gösterir. İstiyoruz ki, milli gelirimiz artsın, bir yandan da büyüme yatırıma, istihdama, üretime, ihracata ve sosyal politikalara yansısın. Çok şükür bu da oluyor. Nüfus artışını hesaba kattığınızda istihdamda da başarılı olduğumuzu göreceksiniz. İşsizlik çok az düşüyor; ama her yıl iş gücüne katılan 600 bin kişiye de iş bulunduğunu bir kenara atamazsınız. İnşallah daha iyisini elde edeceğiz" dedi.
Sosyal politika konusunda da 3 yılda çok önemli adımlar attıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, "Bizim ekonomi anlayışımızda, her ne pahasına olursa olsun büyüme gibi bir anlayış asla yok. Biz insanı merkeze alan bir büyüme, kalkınma hedefi çizdik. Bu zor bir hedef. Gözümüzü kapatıp 10 yıl, 20 yıl sonrasını hesap etmeden büyümeyi kabul edersek, 20 yıl sonra yaşayacak alan bulmakta zorlanırız. Geriye yakılmış ormanlar, kirlenmiş akarsular kalır. Bunu kabul edemeyiz. Bizim fabrikalarımız Bursa'da olduğu gibi tabiatla uyum içinde olacak. Aksi takdirde yarınlara bırakacak bir ülkemiz, yaşayacak çevremiz olmaz" diye konuştu. AB sürecinin bu açıdan da yeni bir süreç olduğuna, 35 fasılda müzakere yapacaklarına, bunlardan en önemlisinin tarımdan sonra çevre olacağına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Çevrenin korunması konusunda AB müktesebatını Türkiye'ye uyarlayacağız. Bu hem pahalı hem süre isteyen bir iş. Bunu yapmak zorundayız. Siz burada 50 işçi çalıştırıyorsunuz, 50 aileye ekmek veriyorsunuz. Ama bu 50 kişi, bu şartlardan dolayı hasta oluyorsa, ortada bir kazanç değil, ciddi bir kayıp vardır. Buradan akarsuya verdiğiniz atık ileride köylere, şehirlere zehir taşıyorsa, bu kalkınma değil, bir cinayettir. Çok şükür özel sektör bugün eskisinden çok daha duyarlı. Artık şirketler çok daha sosyal sorumluluk taşıyor. Pahalı da olsa arıtma sistemlerini kuruyorlar. Bu durumun haksız rekabete yol açmaması için önlem alıyoruz. AB sürecinde bunları bir standarda bağlayacağız. Kentlerimiz bugünden çok daha yaşanabilir kentler haline dönüşecek."

Bursa'nın bunu büyük ölçüde başardığını, Avrupa'ya örnek olacak bir gelişmeyi yakaladığını bildiren Erdoğan, daha sonra arıtma tesislerini hizmete açtı.

"İKİ ARITMA TESİSİNDE GÜNDE 96 BİN TON ATIK SU ARITILACAK"

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Celal Sönmez de, reel sektörün neferleri olarak geçmişten günümüze istihdam sağlamak, ürün ve hizmet ihraç etmek çabasında olduklarını söyledi. Anadolu'nun her köşesine yayılan girişimci ruhun önemli bir tetikleyici olduğunu ifade eden Sönmez, "Ülke olarak makro başarıları mikro başarılara dönüştürmenin yolunu el birliği, gönül birliğiyle bulmak zorundayız. Bursa'da sanayi ve ticaret geçmişten günümüze kentin en belirleyici unsuru olmuştur. Şehrimiz katma değer üretme açısından dördüncü sırada yer almakta, ihracat açısından ise ikinci sıradadır. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Bursa'dan geçen yıl 5.5 milyar dolarlık ihracat gerçekleşti. Türkiye ortalamasından 44 puan daha fazla olan bu oran, Bursalı müteşebbislerin başarısıdır. Bursa'yı sektörel olarak incelediğimizde özellikle tekstil, konfeksiyon, otomotiv ve yan sanayiyle makine ve metal sanayiinde yoğunlaşma var. Çekirdek sanayi sektörleri olarak tekstil ve otomotiv gerek üretim, istihdam ve ihracat açısından hayati önem taşımaktadır. Bursa'da faal 9 organize sanayi bölgesi bulunuyor. OSB'ler sanayi kuruluşlarının altyapısını tamamlanmış, düzenli yapılaşma getiren, atıkların kontrol altına alındığı bir bölgede üretim yapmalarını, çevre kalitesinin önemli ölçüde arttırılmasını sağlar" şeklinde konuştu.

Türkiye'deki ilk modern uygulama olarak 1961'de kurulan BTSO Organize Sanayi Bölgesi'nin TSE ISO 9001 kalite belgesi ve diğer standartlara sahip olduğunu, bölgede son bir yılda 38 bin istihdam sağlandığını, geçen yıl 2 milyar euro ihracat, 450 milyon YTL vergi ödendiğini, kirlilik envanterini çıkartıp çevre grubu kurduklarını anlatan Sönmez, kurulan arıtma tesisi hakkında şu bilgileri verdi:

"Anahtar teslim fiyatı 7 milyon 750 milyon dolar olan ve 18 ayda tamamlanan 1. atık su arıtma tesisi 1998 yılında hizmete alındı. 350 hektarlık alanda 165 firmanın 48 bin metreküp suyunu arıtıyordu. 640 hektarda firma sayısı 220'ye çıkınca ve mevcut firmalar da kapasiteyi arttırınca ek tesis kuruldu. Yapımı 2004 yılında başlayan günlük 48 bin metreküp kapasiteli ikinci tesis 5 milyon 750 bin YTL'ye mal oldu. Mevcut tesislerimizin arsa bedeli dahil maliyeti 18 milyon dolara, kapasitemiz de gelacağına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: ünlük 96 bin metreküp atık su arıtmaya ulaştı. Atık sularda canlı organizmalar rahatlıkla yaşayabilir. Azot parametresi de AB standartlarına uygunluk gösteriyor. Otomatik sistemlerle donatılmış tesisimiz bilgisayarla kontrol ediliyor."

Günün Önemli Haberleri