Horlama ile ilgili bilinmesi gerekenler
Abone olÖzellikle horlarken, nefes kesilmesinin olmaması durumunda horlama, horlayandan çok yanında yatanlar için sorun teşkil ediyor. Horlama şişmanlarda sık görülür.
35 yaşını aşmış erkeklerin % 35'i aralıklı ya da yatış
pozisyonuna bağlı olarak horlar. Horlama erkeklerde ve şişman
kişilerde daha sık görülmekle birlikte, herkes de görülebilir ve
zamanla şiddeti artar. Yoğun bir günün ardından, alkol
kullanılmasından sonra, sırtüstü yatarken horlamak son derece masum
bir olay.
Özellikle horlarken, nefes kesilmesinin olmaması durumunda horlama,
horlayandan çok yanında yatanlar için sorun teşkil ediyor. Bu
durumlarda tedavi, horlayanlar için değil yatak partnerlerinin ya
da oda arkadaşlarının kararıyla ve uyku sağlıkları için
yapılıyor.
Ancak hemen hemen her gün, yüksek şiddette ve uykuda nefes
kesilmelerinin eşlik ettiği horlamalar kişinin yaşam süresini
kısaltıyor ve beraberinde önemli hastalıklar için risk oluşturuyor.
Tedavi edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunu olan bu duruma
"uyku apnesi" deniyor. Gece uykuda horlarken nefesi kesilen ve yaşı
60 yaşın üstünde olanların hayati tehlike taşıdıkları ve birçok
kalp ve solunum hastalıklarına yatkın oldukları biliniyor.
Yatakta ölüm, kontrol edilemeyen yüksek tansiyon, kalp enfarktüsü
geçirme risklerini yükselten bir durum olabileceği unutulmaması
gerekiyor.
Horlama ve uyku apnesi'nin nedenlerini ve tedavi yöntemlerini Kulak
Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr Erhun Şerbetçi ile
konustuk.
Horlamanın yaş ve cinsle ilişkisi var mıdır?
Horlama erkeklerde ve orta yaşın üzerinde ve kilolu şahıslarda daha
sık görülüyor. Yaşları 30 ila 60 arası olan erkeklerin %25'inde
horlama görülüyor. Yaşın ilerlemesi ile bu oran artıyor.
Çocuklarda horlama olur mu?
Çocuklarda horlama sık görülüyor. Üst solunum yolu
enfeksiyonlarında, geniz eti ve bademcik büyümelerinde, çocuk
sinüzitlerinde ve bazı gelişme sorunlarında olabiliyor. Çocuklarda
da horlamaya eşlik eden soluk tutmaları yani apneler görülebilir ki
bu durum mutlaka gecikmeden tedaviyi gerektirecek bir durumdur.
Horlama neden olur?
Horlayan hastaların çoğunda yumuşak damak, küçük dil ve bademcikler
bölgesinde ya da yutak ve dil kökünde ve burun ya da geniz
boşluğundaki daralma ve tıkanıklıklar nedeniyle oluşuyor. Bazı yüz
ve çene kemiklerinin yapısal sorunları ve nörolojik sorunlarda da
olabiliyor.
Alkol horlamaya neden sebep olmaktadır?
Ağır ve alkollü bir akşam yemeğinden sonra horlama görülmesi
alışılmış bir şey. Bu duruma midenin dolu olması ve kasların
gevşemesi nedeniyle özellikle üst solunum yolları sorunu olan
hastalarda daha fazla olmak üzere yaygın olarak rastlanıyor.
Kilo durumunun horlama ile ilişkisi var mıdır?
Kilo fazlalığında horlama daha sık görülüyor. Buna artmış olan
karın içi yağ kitlesinin aşağıdan akciğerleri sıkıştırması ve boyun
dokularının kalınlaşması ile hava çıkış yolunun daralması neden
oluyor. Uyku apnesi hastalığı olan kişiler hemen daima aşırı kilolu
oldukları görülüyor.
Kadınlar, hamile kaldıktan sonra horlamaya başlar mı?
Kadınların çoğu hamile kaldıktan sonra horlamaya başlıyor.
Kadınların %23'ünün hamile kaldıktan sonra horluyorlar. Hamileyken
horlayan kadınların %10'unda loğusalık öncesi kriz başlangıcı olan
"preeclampsia" olayına rastlanıyor. Bu kadınlar horlarken
tansiyonları yükseliyor, bunun sonucu olarak da hem anne hem de
bebek solunum yetersizliği çekiyor.
Horlama cinsel hayatı olumsuz etkiler mi?
Yapılan araştırmalar, horlama sorunu yaşayanların yüzde 25'inden
fazlasının "çok nadir" cinsel ilişkiye girebildiğini ortaya
çıkardı. Horlama sorunu yüzde 60'ı eşleri tarafından başka odada
uyumaya zorlanıyor. Araştırmada çiftlerin yarısından fazlası,
horlama nedeniyle ortalama ayda bir kereden bile az cinsel ilişkiye
giriyor. Horlama çiftler arasında büyük tartışmalara, hatta
boşanmalara bile neden oluyor.
Uyku apnesi hastalığı nedir?
Eğer horlamakta olan hastalarda en az 10 saniye süren soluk
kesilmeleri de görülmekte ise bu durum basit bir horlama olmaktan
çıkıyor ve uyku apnesi denilen ciddi bir hastalık olarak
tanımlanıyor. Apneler sırasında kan oksijen düzeyi azılıyor ve
kalp, beyin gibi hayati organlar oksijen sıkıntısına
düşüyorlar.
Uyku apnesi hastalığının belirtileri nelerdir?
Şiddetli horlama, uykuda soluk tutmaları, hiç dinlenmemiş gibi
yataktan kalkma, gündüz uyuklamaları, aşırı kilo alma ve tüm
çabalara karşın kilo verememe.
Uyku apnesi her zaman ciddi bir hastalık mıdır?
Eğer apne indeksi dediğimiz 1 uyku saatinde saptanan apne oranı
yüksekse durum ciddi kabul ediliyor.
Bu durum nasıl teşhis ediliyor?
Eşlerinin apne tanımladığı hastalar mutlaka KBB muayenesinden
geçmeleri gerekiyor. Ciddi apne hastalığı yönünde bulgusu olan
hastaları uyku laboratuarlarına gönderiyor. Otel odası gibi
hazırlanmış bu laboratuarlarda hastanın gecelemesi isteniyor ve
sabaha kadar olan uykusu incelenerek apne indeksi ve diğer bazı
önemli ölçüler belirleniyor. Tanı bu araştırma sonucu
kesinleşiyor.
Yazı: Erhun Şerbetçi
Kaynak: www.mynet.com