Horasan adlı örgüt bir aldatmaca mı?
Abone olABD ve dünya mdyasında ‘IŞİD’den beter’ diye duyurulan Horasan adlı örgüt bir aldatmaca mı?
Tam da ABD’nin IŞİD’i vurmaya hazırlandığı günlerde Amerikan yönetimince ‘IŞİD’den beter’ diye duyurulan ve tüm dünyanın, ‘Bu da nereden çıktı’ dediği ‘Horasan’ adlı örgüt Amerikan yönetiminin uydurması mı? Glenn Greenwald Snowden belgelerini yayınlayarak ABD’nin sırlarını ortaya döken gazeteci olarak ünlenen Glenn Greenwald’a göre evet.
SAHTE BİR TERÖR TEHDİTİNİN ANATOMİSİ
Greenwald, Murtaza Hussain ile birlikte kaleme aldığı haber analizde ilk günden itibaren Horasan’a ilişkin tüm söylenen ve yazılanları didik didik etti. Vardığı sonuç carpıcı: Böyle bir örgüt hiçbir zaman var olmadı.
‘Sahte bir terör tehdidinin anatomisi’ başlıklı haber-analizde, örneklerle, ilk günlerde örgütün varlığını sorgusuz sualsiz kabul eden kimi hükümet yetkilisi ve medya önde gelenlerinin bile artık Horasan’dan bahsetmez olduğuna dikkat çekildi.
TERLR SAVCISI DA "BÖYLE BİR ÖRGÜT YOK" DEDİ
“Nitekim, tam da biz bu makaleyi bitirmeye yaklaşmışken eski terörle mücadele savcılarından Andrew McCarthy, örgütün uydurma olduğunu yazdı. ‘Horasan adını daha önce duymamıştınız. Çünkü öyle bir örgüt yok’ diyor McCarthy.
OPERASYON İÇİN MEŞRU ZEMİN LAZIMDI
“Olup bitenlerin hiç yabancısı değiliz. Obama yönetimine, bir başka Müslüman ülkeyi bombalamak için propaganda malzemesi ve meşru bir zemin lazımdı. IŞİD’in baş kesme videoları bir infial yarattıysa da uzun sürecek bir savaş için yeterli değildi.”
ABD MEDYASI BALIKLAMA ATLADI
Greenwald ve Hussain, tüm bu süreçte Amerikan medyasının da yönetimle işbirliği yaptığını dile getirdi.
“Hal böyle olunca oturup daha önce hiç adı duyulmamış, yeni bir örgüt attılar ortaya. Yönetimden yardımını esirgemeyen Amerikan medyası, eline verilen metni dolaşıma soktu: Bu yeni örgüt, gedikli teröristlerden oluşuyordu, ABD’ye karşı her an harekete geçebilirdi; hatta Amerikan uçaklarını düşürme planlarının son aşamasındaydı; 11 Eylül’dekilerden bile daha koordineli ve geniş çaplı saldırılar düzenleyebilecek bir güçteydi.
Genelde olduğu gibi resmi kaynaklar isimlerini vermiyordu. Yine genelde olduğu gibi ortada neredeyse hiçbir kanıt yoktu. Buna rağmen -ABD’nin savaşlarına meşruiyet kazandırma meraklısı Amerikan medyası- balıklama atladı Horasan’a dair söylenenlerin üstüne.
TÜM SÖYLENENLER ALDATMACAYDI
Her şey olup bittikten sonra kafalara dank etti ki tüm söylenenler aldatmacaydı. Ama yönetim ile medyanın ortaklaşa giriştiği her propaganda kampanyasından olduğu gibi gerçek artık hiçbir hükmü kalmadığında suyüzüne çıktı.”