Hollywood ünlülerinin yeni gözde diyeti
Abone olHollywood ünlülerinin de tercihi olan alkali beslenme biçimi, vücudun asitten arındırılması için 'ekleme-dengeleme' prensibine dayanıyor.
Son zamanların trend diyetleri arasında adı geçen
‘alkali’ aslında tamamen bir sağlıklı beslenme biçimi. Bu konuda
kitapları olan Dr. Ayşegül Çoruhlu, bunu vücuda alınan, alkali
oluşturan besinlerin miktarının asit oluşturanlardan daha fazla
olmasını sağlayan bir “ekleme ve dengeleme” diyeti olarak
tanımlıyor.
Alkali diyetin en önemli avantajıysa, kilo kaybını sağlamanın yanı
sıra sağlık üzerinde de birçok olumlu etkiye sahip olması. Jennifer
Aniston, Victoria Beckham, Kristen Dunst, Gwyneth Paltrow, Jennifer
Lopez ve Gisele Bundchen da bu diyeti kullananlardan.
Çoruhlu, Alkali diyetini şöyle özetledi:
ALKALİ DİYETİNİN TEMEL PRENSİPLERİ
NELER?
Öncelikle alkali ve asit kavramlarını açıklayayım. Basit lise kimya
bilgisinden hatırlayacağımız üzere, asitler alkalilerle nötralize
olurlar. Yani alkali, asidin zıddıdır. Bunları ölçme derecesi
pH’tır. pH, 1-7 arasında ise sıvı asittir ve pH, 7-14 arasında ise
sıvı alkalidir. Vücudumuzun içindeki sıvıların neredeyse hepsi
alkalidir (yüzde 72’mizin su olduğunu hatırlayalım). Vücudumuzdan
attığımız ter ve idrar sıvısıysa yüksek oranda asidik sıvılardır.
Bu sıvılar her gün atılır çünkü vücut alkali olmak ister. Temel
işleyiş bu kadar basit bir prensibe dayanır. Vücudun asit yükünü
artıran besinlerin alkali besinlerle beraber alınması alkali
diyetin temel prensibidir.
ASİTLİ VE ALKALİ BESİNLER
HANGİLERİ?
Hazır gıdalar, işlenmiş etler, basit şekerli besinler, şekerli,
kolalı içecekler, kızartmalar, cipsler, kömür ateşinde pişirilmiş
yiyecekler, beyaz undan yapılmış besinler, tüm işlenmiş unlar,
sağlıksız yağlar, katkı maddeleri, hormonlu ürünler... Asitli
besinler listesi böyle uzayıp gidiyor. Alkali besinler olan taze
sebzeler, çoğu taze meyve, tohumlar (badem vs.), tohum yağları,
diğer sağlıklı yağlar (zeytinyağı, balık yağı, avokado yağı, keten
tohumu yağı gibi), baharatlar, su. Bu besinler sağlıklı çünkü
vücudu alkali yapıyorlar. Vücuttan asit atılım işini
kolaylaştırıyorlar. Sağlıklı kalmanın ve kalıcı kilo vermenin en
kestirme yoluysa her öğünde tüketilen alkali olan besinlerin
miktarlarını asitlendiren gıdalardan 3 kat fazla tutmak.
ALKALİ DİYETİNİ UYGULAMAK ZOR
MU?
Alkali diyet, aslında şimdiye kadar doğru bildiklerimizin toplamı
olarak tanımlanabilir. Alkali diyet yeni bir kavram ya da trend
değil. Zaten tüm hekimlerin bildiği vücudun normal çalışma
süreçleriyle ilgili bilgilerin toplamı. Yeni olansa, vücudun
istediği alkali seviyesini doğru besin seçimlerimizle
yapabileceğimiz bilgisi. Ayrıca şunu özellikle vurgulamalıyım ki
alkali diyet, diyet sözcüğünün çağrıştırdığı gibi bir kısıtlama
değil. Aksine, vücuda alınan alkali oluşturan besinlerin miktarının
asit oluşturanlardan daha fazla olmasını sağlayan bir “ekleme ve
dengeleme” diyeti. Örneğin bir öğünde sadece et yiyen bir kişiyle,
aynı öğünde et ve yanında et miktarının en az 3 katı sebze yiyen
kişinin kalp-damar sağlığı aynı olamaz. Aynı şekilde sebze
ekleyerek daha fazla yiyen kişide kilo problemleri (beklediğinizin
aksine) daha az görünür. Çünkü sadece asitli gıdaları tüketerek
asitlenen bir bünye daha kolay yağ depolar.
NEDEN ASİTLİ DİYET YİYECEKLER KİLO
YAPIYOR?
Aslında çoğu kişi fazla yemekten değil, öğünlerindeki özellikle de
sadece akşam yemeğindeki yanlış seçimler yüzünden kilo alıyor.
Çünkü mesele kalori veya protein hesapları değil; mesele modern
yaşamdaki beslenme şeklimizde asitlendiren besinlerin alkali
besinlere göre fazla tüketilmesidir. Ve tabii öte yandan asıl
mesele kilo da değil; kilo maskesi altında yanlış besinlerin
vücutta yarattığı asitlemenin tüm sağlığımızı olumsuz etkilemesi.
Kabul etmek zorundayız: Ne yiyorsak oyuz!
SAĞLIK DURUMLARINDA NE GİBİ
FARKLILIKLAR YAPIYOR?
Alkali beslenen kişiler, vücuttaki atılacak asit miktarını anında
azaltacakları için idrarlarının rengi açılacak ve kokusu
hafifleyecek. Alkali beslenen kişinin deodorant kullanması
gerekmeyecek çünkü ter kokusu azalacak. Yüksek protein diyetleri
yapanlarda olan ağız kokusu olmayacaktır. Dışkılama daha düzenli ve
sorunsuz olacak, gaz ve hazımsızlık problemleri azalacaktır. Mide
yanması, reflü şikâyetleri azalacak, kilo kayıpları bel bölgesinden
olacaktır. Alkali beslenen bireyler daha dinlemiş uyanacaklar ve
daha enerjik olacaklardır. Uzun vadedeyse: kan testlerinde olumlu
değişiklikler görülecek, kolesterol, şeker, insülin değerleri
düşecek, tiroit fonksiyonları daha düzgün çalışmaya başlayacak,
azalan damar plakları ve azalan karaciğer yağlanması, yavaşlayan
kemik erimesi gibi olumlu sağlık durumları yaşama ihtimalleri
fazlalaşacaktır. Kısaca alkali beslenme kilodan kansere kadar her
türlü sağlık sorunun azalmasına yardımcıdır.
AKŞAM YEMEKLERİNDE BU KURALLARA
DİKKAT
• Daima aldığınız protein miktarının dört katı kadar çiğ sebze
tüketmeye çalışın.
• Çiğ sebze yeterince tüketemiyorsanız sebze suyu için.
• Kırmızı et yediğinizde sebze desteği normalden daha fazla
olsun.
• Akşam yemeği lokmalarınızı en az 15 kez çiğnenerek yutun.
• Yemekle beraber alkol, ayran, meyve suyu ve benzeri içecekleri
içmeyin.
• Yemekten iki saat sonra bir bardak suya bir yemek kaşığı limon
veya doğal elma sirkesi ekleyip için.
• Televizyon karşısında atıştırmalık olarak bolca limonlu salatalık
yiyebilirsiniz.
• Mideniz kazınırsa yatmadan hemen önce bile olsa, bir katı yumurta
yemeniz mümkün.
• Yatmadan önce bir bardak karbonatlı su içmeyi unutmayın. (1
litreye yarım çay kaşığı karbonat ekleyerek
hazırlayabilirsiniz.)
• Karbonatlı sudan tüm güne yayılmış olarak en az 1,5 litre
tüketmelisiniz.
NELER YEMELİ?
Alkali diyet beslenme biçimi gün boyu pek çok besini tüketmenize ve
farklı kombinasyonlar yapmanıza olanak tanıyor. İşte
seçenekler:
KAHVALTI
Lor veya ricotto peyniri, söğüş yeşillikler (limon ve soğuk sıkım
zeytinyağı eklerek, gün içinde sarı ve kırmızı sebzeleri tüketmek
serbest), siyah tuzsuz zeytin, 4 yumurta beyazı ve 1 sarısı ile
omlet veya haşlama, az miktarda tereyağı, keçi, koyun peynir
türleri, avokado (bir bütün, limonla, mayonez veya başka sos yok),
iki dilim glütensiz veya karabuğday ekmeği, az miktarda üzüm
pekmezi ve tahin, yeşil çay ve bitki çayları, badem sütü (akşamdan
içme suyuna konulup buzdolabında 1 gece bekletilen bademler, ideal
kahvaltı içeceğine dönüşür. Çok yüksek alkali yapma kapasitesi
var.) Haftada birer gün ceviz ve fındık da kahvaltıya
eklenmeli.
ÖĞLE YEMEĞİ
Her türlü çiğ sebze, salata, haşlama, buharda pişmiş tüm sebzeler,
tüm çorbalar, her çeşit zeytinyağlı sebze yemeği, baklagillerin
hepsi, balık türevlerinin hepsi, salatalar (sos olarak sadece
limon, zeytinyağı ve elma sirkesi), kahverengi kabuklu pirinç
pilavı, kabuklarıyla haşlanmış patates, varsa tatlı patates,
glütensiz undan makarna, pizza.
AKŞAM ÜSTÜ
1 avokado, 2 kaşık Hindistan cevizi sütü, 10 adet badem, 2 adet
meyve.
AKŞAM YEMEĞİ
Beyaz yeşil ve mor sebzeler (sarı-kırmızı sebzeler yok ve
sebzelerin büyük kısmı çiğ olacak), ızgara, haşlama, zeytinyağlı
sebze türevleri, haşlanmış ve ızgara somon balığı, diğer balık
türevleri (kabuklular hariç), hindi eti, tavuk göğüs eti, dana ve
kuzu eti, dana ciğeri, kelle paça, pastırma.