Hollanda'da zirve kararına destek çıktı
Abone olTürkiye'ye müzekere tarihi verilmesinin Avrupalılar arasındaki yankısı sürüyor. Yoğun tartışmalara rağmen Hollanda Parlementosu'ndan zirve kararına destek kararı çıktı...
Hollanda Parlamentosu, Avrupa Birliği'nin geçen hafta sonu
yapılan zirve toplantısında Türkiye ile tam üyelik görüşmelerine
başlanması konusundaki kararına destek verdi. Meclis genel
kurulunda akşam saatlerinde yapılan tartışmada, hükümetin dönem
başkanlığı değerlendirildi ve ağırlıklı olarak Türkiye ile üyelik
için müzakerelere başlanması kararı konusu ele alındı. Üçlü
koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Parti başta
olmak üzere koalisyonun diğer ortakları ve Ana Muhalefet İşçi
Partisi, dönem başkanlığında Türkiye ile AB üyesi 25 ülkenin ortak
bir uzlaşmaya varmasını, Balkenende hükümetinin başarısı olarak
değerlendirdi. Meclis çoğunluğunca, Türkiye ile müzakerelere
başlanması kararı olumlu karşılanırken, ''Türkiye'ye, Kıbrıs'ı
tanıma zorunluluğu, tam üyelik için güvence verilmemesi,
görüşmelerde olumsuz bir seyrin çıkması durumunda müzakerelerin
askıya alınabileceği'' şeklinde getirilen koşulların da yerinde
bulunduğu görüşü dile getirildi. Yeşil Sol dışındaki muhalefet ve
öteki küçük partiler ise Türkiye ile müzakerelere başlanması
kararını sert şekilde eleştirdiler. Zirvede Türkiye hakkında alınan
kararda Hollanda'nın tutumunu kınayan bu partiler, Avrupalı
liderleri, kendi kamuoylarını dikkate almamakla suçladılar ve bunda
da en büyük payın Dışişleri Bakanı Bernard Bot'a düştüğünü öne
sürdüler. Geert Wilders Grubu, Dışişleri Bakanı Bernard Bot'u
''küstahlığın şampiyonu'' sözleriyle eleştirirken, Pim Fortuyn
Listesi sözcüsü de Başbakan Balkenende'yi, Türkiye Başbakanı
Erdoğan karşısında diz çökmekle suçladı. BAŞBAKAN BALKENENDE
Eleştirileri yanıtlayan Başbakan Balkenende, Türkiye'nin Kıbrıs'ı
tanıma konusunda ilk adımı attığını savundu ve görüşmelere
başlanmasından sonraki geçecek sürede, tam üyelik gündeme geldiği
zaman, bu tanıma işleminin zaten gerçekleşmiş olacağını belirtti.
''Önemli olan Türkiye'nin bir adım atmasıydı, Kıbrıs'ın tanınmasına
giden yolda bu adım atıldı'' şeklinde konuşan Başbakan Balkenende,
10 yıl, belki 12 ya da 14 yıl sonrası için Türkiye'nin üyeliğinin
referanduma götürülebileceği yolundaki düşüncelerin bugünden
seslendirilmesini doğru bulmadığını, o günün koşullarında verilecek
demokratik bir kararı herkesin benimseyeceğini anlattı. Dışişleri
Bakanı Bernard Bot da Kıbrıs konusunda Türkiye'ye yöneltilen
suçlamaların doğru olmadığını, biraz geriye bakıldığı zaman,
Türkiye'nin bu sorunu çözme konusunda gösterdiği gayretlerin
görülebileceğini belirtti. Bot, Annan Planı'na Kıbrıs Türk
kesiminin yüzde 70'den fazlası 'evet' derken, Rum kesiminin karşı
çıktığının unutulmamasını istedi. Türkiye ile tam üyelik
müzakerelerinin sert ve zorlu geçeceğinin bir gerçek olduğunun
herkesçe kabul edildiğini söyleyen Bernard Bot, Türkiye'nin
sınırlarının ateş hattında bulunmasının üyeliğine engel oluşturduğu
yolundaki görüşlerin de doğru olmadığını, Türkiye'nin Soğuk Savaş
döneminde NATO üyesiyken de aynı sınırları korumasını bildiğini
kaydetti. Avrupa Birliği ile ilişkilerden sorumlu Devlet Bakanı
Atzo Nikolai da AB üyesi ülkelerin kamuoylarında Türkiye hakkındaki
endişelerin bilindiğini, zirvenin ilk günü yapılan toplantıda,
liderlerin, Türkiye'nin üyeliğinin AB'ye kazandıracaklarını, kendi
kamuoylarına her türlü kaygıdan uzak, doğru bir şekilde anlatmaları
konusunda görüş birliğine varıldığını söyledi.