Hocalı Katliamı nedir katliamı kim yaptı işte tarihi
Abone olHocalı Katliamı nedir, Hocalı Katliamı'nı kim yaptı? İşte 26 Şubat 1992'de Ermenistan askerleri tarafından Azerbaycan Hocalı'da yapılan katliamın bilinmeyenleri...
26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan’a bağlı Dağlık
Karadağ bölgesindeki Hocalı köyünde, Ermenistan’a bağlı kuvvetler
tarafından insanlığa sığmayan bir katliam gerçekleşti. Katliamda
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin resmî açıklamasına göre saldırıda 106’sı
kadın, 83’ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycanlı hayatını
kaybetti. İşte Hocalı Katliamı’nın korkunç
ayrıntıları…
EN KAPSAMLI SİVİL KATLİAMI: HOCALI
Hocalı Katliamı (Azerice: Xocalı soyqırımı), Karabağ Savaşı
sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık
Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azeri sivillerin
Ermenistan’a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi
olayıdır.”Memorial” İnsan Hakları Savunma Merkezi, İnsan Hakları
İzleme Örgütü, The New York Times gazetesi ve Time dergisine göre
katliam, Ermenistan’ın ve 366. Motorize Piyade Alayı’nın
desteğindeki Ermeni güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca, Karabağ Savaşında Ermeni kuvvetlere komutanlık yapmış
bugünkü Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Markar
Melkonyan’ın aktardığına göre kardeşi Monte Melkonyan, katliamın
Ermeni güçler tarafından yapılan bir intikam olduğunu
açıklamıştır.İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamı’nı Dağlık
Karabağ’ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil
katliamı olarak nitelendirmiştir.Azerbaycan Cumhuriyeti’nin resmî
açıklamasına göre saldırıda 106’sı kadın, 83’ü çocuk olmak üzere
toplam 613 Azerbaycanlı hayatını kaybetmiştir.Dağlık Karabağ
bölgesinin en önemli tepelerinden birisinde olan Hocalı kasabası
Ermeni güçleri için önemli bir askerî hedef niteliği taşımaktaydı.
Kasaba Hankendi’yle Ağdam’ı bağlayan yolun üzerinde bulunup
bölgenin tek havalimanı için üs konumundaydı. İnsan Hakları İzleme
Örgütü’nün raporuna göre Hocalı kasabası Hankendi’yi top ateşine
tutan Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından üs olarak
kullanıldığı için Ermeni kuvvetler tarafından top ateşine
tutulmaktaydı.
KASABA TAMAMEN YOK EDİLDİ
Aralık 1991’de Hankendi çevresinde yerleşen ve Azerilerin yaşadığı
Kerkicahan kasabasının alınmasından sonra, Hocalı kasabası tamamen
Ermeni ablukasında kaldı. 30 Ekim’den itibaren karayoluyla ulaşım
kapanmış ve tek ulaşım vasıtası olarak helikopter kalmıştı. 20
Kasım 1991’de Hocavend semalarında Mi-8 helikopterin Ermeni
kuvvetler tarafından vurulması ve sonuçda birkaç Azerbaycan devlet
resmileri, Rus ve Kazak gözlemciler dahil 20 kişinin ölümünden
sonra, hava ulaşımı da kesilmişti. İşgalden önce 1991-1992 kış
aylarında Hocalı sürekli olarak bombalanmıştır. Hocalıdan çıkmış
mültecilerin İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne söylediklerine göre,
bazı durumlarda bombardımanlar açıkca sivil hedeflere karşı
yönlendirilmiştir. Saldırı öncesi, birkaç aydır kasaba elektrik ve
gazdan yoksundu.936 km2’lik alana sahip, savaştan önce 2.605
aileden ibaret 11.356 kişinin yaşadığı Hocalı kasabası 26 Şubat
1992 tarihinde yağmaya maruz kalmış ve kasaba tamamen yok
edilmiştir. Uzun süre cesetlerin alınması bile mümkün olmadı.
Kasaba Alef Hacıyev komutasındaki yaklaşık 160 hafif silahlı
kişiden oluşan Özel Polis Gücü (OMON) birlikleri tarafından
savunulmaktaydı. İlaveten 200 kişilik savunma kuvveti mevcuttu.
613 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Hocalı Katliamı’nda yaşamını yitiren üç yaşındaki Gülmire Mehdiyeva
ile beş yaşındaki başka bir kız çocuğunun Bakü’deki
mezarları.Hocalı saldırısının olduğu tarihlerdeki bir gazete
küpürü.Ermeni güçleri 1992 yılının 25 Şubatı 26 Şubat’ta bağlayan
gecede bölgedeki 366. Alayın da desteği ile önce giriş ve çıkışını
kapadığı Hocalı kasabasında, Azeri resmî kaynaklarına göre, 83
çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613
sakin öldürülmüş, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1275 kişi ise
rehin alınmış ve 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde
yapılan incelemelerde cesetlerin birçoğunun yakıldığı, gözlerinin
oyulduğu, başları kesildiği görülmüştür. Hamile kadınlar ve
çocukların da maruz kaldığı tespit edilmiştir.Eski ASALA
eylemcilerinden Monte Melkonyan, Hocalı’ya yakın bölgede Ermeni
askeri birliklere komutanlık yapmış ve katliamdan bir gün sonra
Hocalı çevresinde gördüklerini günlüğünde anlatmıştır. Melkonyan’ın
olümünden sonra, Markar Melkonyan kardeşinin günlüğünü Benim
Kadeşimin Yolu (My Brother’s Road) başlığıyla ABD’de çıkardığı
kitapta Hocalı katliamını şöyle tasvir ediyor:
Bir gece önce akşam 11 civarında, 2.000 Ermeni savaşçısı,
Hocalı’nın üç tarafındaki yüksekliklerden ilerleyerek, kasaba
sakinlerini doğudakı açılışa doğru sıkıştırmışlar. 26 Şubat
sabahına kadar mülteciler Dağlık Karabağın doğu yüksekliklerine
ulaşmış ve aşağıdakı Azeri kenti olan Ağdam’a doğru inmeye
başlamışlar. Burdaki tepeciklerde yerleşen sivilleri güvenli
arazide takip eden Dağlık Karabağ askerleri onlara ulaşmışlar.
Mülteci kadın Reise Aslanova İnsan Hakları İzleme Örgütüne verdiği
açıklamada “Onlar sürekli ateş ediyorlardı” diye konuşmuştu.
Arabo’nun savaşçıları daha sonra uzun zaman kalçalarında
taşıdıkları bıçakları kınlarından çıkarakak bıçaklamaya
başlamışlar.Şu anda yalnız kuru çimenden esen rüzgarın sesi ıslık
çalıyordu, ve ceset kokusunu uçurması için bu rüzgar henüz
erkendi.Monte üzerinde kadınların ve çocukların kırılmış kuklalar
gibi saçıldığı çimene eğilerek “Disiplin yok” diye fısıldadı. O bu
günün önemini anlıyordu: bu gün Sumgayıt Pogromunun dördüncü
yıldönümüne yaklaşıyordu. Hocalı stratejik bir amaç olmasından
başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi.
Bugünkü Ermenistan cumhurbaşkanı ve savaş süresinde Karabağ’da
Ermeni güçlerine kumandanlık yapmış Serj Sarkisyan’ın İngiliz
araştırmacısı ve yazarı Thomas De Waal’a söylediklerine göre
Hocalıdan önce, Azerbaycanlılar bizim şaka yaptığımızı sanıyordu,
Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldırmayacaklarını
sanıyorlardı. Biz bunu (stereotipi) kırmayı başardık. Ve olay işte
bu. Ayni zamanda o delikanlıların arasında Bakü’den ve Sumgayıt’tan
kaçanlarında olmasını anlamalıyız.
Ermenistan Maslahatgüzar’ı Movses Abelyan, Birleşmiş Milletler
Genel Kurulu’na Ermenistan Dış İşleri Bakanlığı tarafından takdim
ettiği mektupda, Azerbaycan’ın olayı “utanmazcasına kullandığını”
söylemiştir. Abelyan, eski Azerbaycan cumhurbaşkanı Ayaz
Mutallibov’un Çek gazeteci Dana Mazalova ile yaptığı ve 2 Nisan
1992’de Rusya’nın Nezavisimaya Gazeta gazetesinde yayımlanan
röportaja dayanarak, sivillerin kaçışını kolaylaştırmak amacıyla
Karabağ’daki Ermenilerin açmış olduğu dağ geçidinden yerli halkın
kaçışının Azerbaycan Halk Cephesi militanları tarafından
önlendiğini savunmuştur.. Ayrıca Abelyan, Ermenilerin Azeri
sivillere beyaz bayrak ile kasabayı terketme çağrısında bulunduğunu
söyleyen bir Azeri kadınının sözünden alıntı yapan İnsan Hakları
İzleme Örgütü Helsinki Watch bölümünün Eylül 1992 raporuna
dayanarak, gerçekten Azeri militanlarının kaçmaya çalışanları
vurduğunu yazmıştır.Daha sonraki röportajlarda Mutallibov,
Ermenileri kendi sözlerini bariz şekilde yanlış yorumlaması
gerekçesiyle suçlamış ve sadece, “Azerbaycan Halk Cephesi Hocalı
katliamının sonuçlarını kendi siyasi çıkarlarına kullandı” diye
söylediğini vurgulamıştır.İlaveten, İnsan Hakları İzleme Örgütü
İcra Direktörü, sivil ölümlere Karabağ Ermeni güçlerinin doğrudan
sorumlu olduğunu, hem kendi raporu hem de Memorial’ın raporunun
Azeri güçlerin sivillerin kaçışını engellediğine ve sivillere ateş
açtığına dair argümanı destekleyen herhangi delilin içermediğini
ifade etmiştir.
HOCALI KATLİAMI'NA ULUSLARARASI TEPKİ
İnsan Hakları İzleme Örgütü olayı Dağlık Karabağ Savaşı içerisinde
yapılan en büyük katliam olarak nitelemiştir. Azerbaycan
Parlamentosu 1994’te Hocalı’da yaşanan katliamı “soykırım” olduğunu
ilan etti.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin 31 üyesi (12 Türkiye, 8
Azerbaycan, 3 Birleşik Krallık, 2 Arnavutluk, 1 Bulgaristan, 1
Lüksemburg, 1 Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, 1 Makedonya
Cumhuriyeti, 1 Norveç, 1 Polonya) tarafından imzalanan, Ermenistan
tüm Hocalıları öldürdüler ve tüm şehri harap ettiler ifadesinin de
yer alan ve 19. yüzyılın başlarından beri Ermenistan tarafından
Azerilere karşı işlenen soykırım olarak tanınmaya adım atılması
gerektiğini bütün parlamento üyelere söyleyen 324 nolu bildiri
yayımladı.
2009’un Şubat ayında Kaliforniya Eyalet Alt Senatosu’nun üyesi
Felipe Fuentes, Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e yazdığı
mektupda Hocalı olaylarını Azeri katliamı şeklinde nitelendirerek,
kurbanların ailelerine başsağlığını sunmuştur.
Meksika Senatosu, 2011’de Hocalı olaylarını soykırım olarak
tanımıştır. 1992 yılında Şubat’ın 25’ini 26’sına bağlayan gece
Hocalı’da soykırım yapıldı.