Hocalar, YÖK'e dayanamadı!
Abone olYÖK'ün ve rektörlerin baskısı, ücret düşüklüğü gibi nedenler devlet üniversitelerindeki öğretim elemanlarının vakıf üniversitelerine kaçmasına yol açtı....
YÖK'ün ve rektörlerin baskıcı tutumlarının yanı sıra maaş
yetersizliği nedeniyle öğretim elemanları devlet üniversitelerinden
kaçıyor. 578'i profesör 1445 öğretim üyesi vakıf üniversitelerine
geçti. Devlet üniversitelerindeki öğretim üyelerinin ücretlerinin
yetersiz olması ile YÖK ve rektörlerin baskıcı tututumu özel
üniversitelere kaçışı hızlandırıyor. YÖK, devlet
üniversitelerindeki öğretim üyelerinin özel üniversitelerine kaçışı
konusunda hiçbir tedbir almamakla suçlanıyor. YÖK'ün, öğretim üyesi
yetiştirme konusunda da plan ve projesinin olmadığı belirtildi.
Vakıf üniversitelerine bugüne kadar 578'i profesör olmak üzere 1445
öğretim üyesi geçiş yaptı. Özellikle hukuk fakültesi ve iktisadi
idari bilim fakültelerinden özel üniversitelere geçişler dikkat
çekiyor. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi'nden 13 profesör özel üniversitelere transfer oldu.
İstanbul, Ankara ve Dokuz Eylül Üniversites Hukuk Fakültelerinden
görev yapan birçok öğretim üyesi de özel üniversitelere geçiş
yaparken, bu üniversitelerde derslere doçent veya yardımcı
doçentlerin girmeye başladığı belirtildi. Baskılar hocaları
yıldırıyor YÖK Başkanı Erdoğan Teziç de İstanbul Üniversitesi eski
Rektörü Kemal Alemdaroğlu'nun baskıları nedeniyle Hukuk
Fakültesi'nden ayrılmak zorunda kalmıştı. YÖK Kanunu'nun 7/L ve
13/B fıkraları da özel üniversitelere kaçışı hızlandırıyor. YÖK
Kanunu'nun 7-L fıkrası YÖK'e, "öğretim elemanlarından bu kanunda
öngörülen görevleri yerine getirmekte yetersizliği görülenler ile
bu kanunda belirlenen yükseköğretimin amaç, ana ilkeleri ve
öngördüğü düzene aykırı harekette bulunanları rektörün önerisi
üzerine veya doğrudan, normal usulüne göre, yükseköğretim kurumları
ile ilişiklerini kesmek veya denenmek üzere başka bir yükseköğretim
kurumuna atamak" hükmünü içeriyor. YÖK Kanunu'nun 13-B maddesi ise
üniversite rektörlerine keyfi yetkiler verirken, "Gerekli gördüğü
hallerde üniversiteyi oluşturan kuruluş ve birimlerde görevli
öğretim elemanlarının ve diğer personelin görev yerlerini
değiştirmek veya bunlara yeni görevler vermek" hükmünü kapsıyor.
Maaşlar yeterli gelmiyor Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof.
Dr. Tahir Hatipoğlu, "Devlet üniversitelerinde maaşlar çok düşük.
Özel üniversitelerde maaşlar dolarla ödeniyor. Özellikle araştırma
görevlilerinin maaşları çok düşük. Bu nedenle araştrma görevlisi
bulmakta zorluk yaşıyoruz. Üniversitelerin en başarılı öğrencileri
özel sektöre kaçıyor. Özel üniversitelere kaçışı önlemek için
öğretim üyelerinin maaşlarının arttırılması gerekir. YÖK'ün öğretim
üyesi yetiştirme konusunda projesi yok. YÖK'ün bu konuya acilen
çözüm bulması gerekiyor" dedi. Emekliliği gelen kaçıyor Devlet
üniversitesinde emekliliği hakeden öğretim üyelerinin özel
üniversitelere geçerek hem emeklilik maaşı aldıkları hem de özel
üniversitede çalıştıklarına dikkat çekiliyor. Emekliliği haketmeyen
öğretim üyelerinin ise özel üniversitelere giderek SSK'dan emekli
olmak istemedikleri için devlet üniversitelerinde çalışmayı tercih
ettikleri belirtiliyor. YÖK'ün öğretim üyesi yetiştirme konusunda
çalışmalarının olmaması nedeniyle öğretim üyesi açığı yaşanıyor.
İstanbul Üniversitesi'nde 1291, Ankara Üniversitesi'nde 906
profesör bulunmasına rağmen Kafkas Üniversitesi'nde 8, Dumlupınar
Üniversitesi'nde ise 14 profesör bulunuyor. Öğretim üyesine 32
öğrenci YÖK'ün öğretim üyesi yetiştirme konusunda yetersiz kalması
nedeniyle öğretim üyesine düşen öğrenci sayısında Türkiye, dünyanın
çok gerisinde kalıyor. Lisans öğretiminde, öğretim üyesi başına
düşen ortalama öğrenci sayısı 32, meslek yüksekokullarında ise 45
olduğu belirtiliyor. Gelişmiş ülkelerde ise öğretim üyesi başına
düşen öğrenci sayısının en fazla 20 olduğuna dikkat çekiliyor.
Öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısında bazı bölümlerde ise
rekor kırılıyor. Örneğin sınıf öğretmenliği branşında, 1 öğretim
üyesine düşen öğrenci saysınn 416 olduğu belirtiliyor. Osmangazi
Üniversitesinde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 349,
Süleyman Demirel Üniversitesinde 326 ve Dumlupınar Üniversitesinde
187 olduğu belirtiliyor. Gidenler dönmüyor YÖK öğretim üyesi
yetiştirme konusunda hiçbir proje yürütmüyor. Kemal Gürüz döneminde
yurtdışına öğretim üyesi yetiştirmek için gönderilen master ve
doktora öğrencileri çeşitli gerekçelerle geri çağrıldı. ABD başta
olmak üzere Batı ülkelerine giden master ve doktora öğrencilerinin
Türkiye'ye dönmek yerine orada kalmayı tercih ettiği belirtiliyor.
Vakıf üniversitelerinin de öğretim üyesi yetiştirme konusunda
istekli davranmadıkları devlet üniversitelerinden transferle
yetindikleri belirtiliyor. Zaire'nin gerisindeyiz Türkiye'de 53'ü
devlet ve 23'ü vakf olmak üzere 76 üniversite bulunuyor. Ancak
vakıf üniversitelerindeki okuyan öğrenci sayısının
yükseköğretimdeki toplam öğrenci sayısının yüzde 2'si olduğuna
dikkat çekiliyor. Türkiye, özel üniversitelere giden öğrenci sayısı
oranında Zaire başta olmak üzere birçok ülkenin gerisinde
bulunuyor. Özel üniversitelere giden öğrenci sayısı Filipinler'de
yüzde 84, Kore'de yüzde 78, Japonya'da yüzde 76, Zaire'de yüzde 26
ve Nepal'de yüzde 25 iken Türkiye'de ise yüzde 2 oranında kalıyor.
YENİ ŞAFAK