Hoca ne dedi,Reis ne yapıyor!..

Tarih: 1992

Yer: TBMM

Konuşan: Prof. Dr. Necmettin Erbakan…

Dinleyelim;

“Amerikalı Albay Riyad’da bizim bir gazetecimize şunları söylüyor.

Eliyle harita üzerinde göstererek diyor ki;

‘Kürt devleti burada kurulacaktır. Savaş bitecek Saddam çökmüş olacak.’

Daha Körfez Harbi bitmemiş. Harpten önce söylüyor adam.

‘Saddam çökmüş olacak, bu yörede devlet kalmayacak. Devlet otoritesinden yoksun bir boşluk doğacak. Kürtler bir devlet kurarak buradaki boşluğu dolduracak. Belki de Türkiye’den toprak ister.’

Kendisine ‘Türkiye bunu kabul etmeyeceğini açıklamış’ denildiği zaman da ‘O zaman çarpışacaksınız’ cevabını veriyor…

Kendisine tekrar ‘Türkiye’nin düzenli orduları, silahları, topları, zırhları, tankları, uçakları, füzeleri var. Böyle bir büyük güce nasıl karşı koyalım. Hem gerek İran gerek Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüğü için açık tavır koymuş bulunuyorlar. Onların da bölgede bir Kürt devleti oluşmasına göz yumacaklarına nasıl ihtimal veriyorsunuz’ denildiği zaman Amerikalı albay şunları söylüyor:

‘Irak’ın kuzeyindeki Kürtlerin de yakında çok silahları olacak. Saddam’ın bıraktığı silahlar onlara kalıyor. Belki Türkiye’de sizinkilerden bile ilerde silahları olacak. Uçakları tankları, füzeleri, helikopterleri, havalimanları v.s.’

Ne zaman söyleniyor bu sözler, Körfez Harbinin başında, daha körfez harbi yapılmadan.”

Erbakan Hoca TBMM kürsüsünden anlatmaya devam ediyor:

“Muhterem milletvekilleri, aziz milletimizin evlatları bu okuduğum vesika ne gösteriyor. ABD, dış güçler, İsrail bütün bu olayların hepsini planlı olarak yapıyor. Onların uzun vadeli planları var. Batılı ajanlar cirit atıyor.Onların bu uzun vadeli planları var da bizim kısa, orta ve uzun vadeli milli planlarımız nedir?

Kim yapacak bunu?

Yapması icap edenler bir plan sahibi olmadıkları gibi sadece onların planına alet oluyor.

Bak onlar Ortadoğu’da Müslüman ülkeler arasında işbirliği olmaz. Türkiye Suriye ile Türkiye Irak’la ve İran’la çatışsın istiyorlar.

Ve bunu gerçekleştiriyorlar.

Öyleyse bu emperyalizmin ve Siyonizm’in planını bozmamız lazım.”

25 yıl sonrasının farkında olan, hidayet, basiret ve ferasetle yoğrulmuş bir lider gerçeği işte bunları söylüyordu..

*

Erbakan Hoca bir bakıma manifesto ortaya koyuyor, Türkiye üzerindeki bitmeyen oyunu anlatıyordu…

Çünkü hoca ne pahasına olursa olsun ülkenin bekası için adeta usturaya yumruk atıyordu!

Peki sonra ne oldu?

İşte o günlerde emperyalizm ve Siyonizm’in karşısındaki en büyük uyarıcı güç olan Necmettin Erbakan Hoca’nın önü kesiliyordu…

Çünkü dışarıdan müdahale edilerek, içerideki ajan güçlerle Erbakan Hoca’ya siyasette yaşam fırsatı tanınmıyordu. 28 Şubat darbesi Erbakan Hoca’ya karşı yapılan son hamle olarak karşımıza çıkıyordu…

Gelelim bugüne..

Peki Hoca ile yıllarca kader birliği yapan  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan o bayrağı taşımıyor mu?

Bu noktada Erdoğan’a yönelik eleştirilerin haksızlık olduğunu düşünüyorum. Çünkü Hoca’nın fikirlerin den vazgeçmiyor ama yaşadıklarının dan ders alarak emperyalizm ve Siyonizm e karşı plan yapıyordu…

*

Bakın bundan yıllar önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Üsküdar’daki çok yakın arkadaşının oğlu ile kendisinin Batı, ABD ve İsrail ile ilişkileri noktasında aldığı eleştiriler konusunda sohbet ederken bakın hangi anısını benimle paylaşmıştı.

“Tayyip beye bu noktada haksızlık yapılıyor. Çünkü oyunu kuran adam pozisyonun da. Bugüne kadar kendisini kullandıkları sanılan ABD ve AB’yi o kullandı. AB kriterleri diyerek askeri vesayeti ortadan kaldırdı. ‘Türkiye’yi biz yönetiriz’ diyen derin yapıyı yok etti. Bu nasıl kısa zamanda oldu. Oyunu kendi kurarak”

Şöyle devam etmişti;

“Başbakanımız Babam ile sohbet ederken zaman zaman ben de yanlarında bulunurdum. Derdi ki ‘Erbakan Hoca’nın yaşadıklarından ders almalıyız. Görüldü ki Türkiye’de ABD ve Batı’yı kullanmadan istediğin gücü yakalayamazsın. Yoksa onların Türkiye’ye karşı gerçek niyetlerini biz bilmiyor muyuz? Biliyoruz. Ama bugün Türkiye’de Milli Görüş anlayışını yerli yerine oturtmak için o güçleri kuracağımız plan ile kullanmak gerek. Ben de bunu yapıyorum. Sonunda göreceksiniz kazanan biz olacağız, Türkiye kazanacak. Erbakan Hoca’nın hayalleri kazanacak.”

*

Çok ilginç değil mi?

2002’den 2017’ye gelinen süreçte yaşananlara baktığımız zaman bu sözlerin doğruluğuna katılmamak mümkün mü?

Bugün hem ABD, hem Batı dünyası hem de İsrail şaşkın!..

Yaptıkları bütün hamleler işlemiyor!..

Eskiden oyunu dış güçler kurardı.

Şimdi Türkiye Recep Tayyip Erdoğan kuruyor!..

O nedenle Erbakan Hoca’nın hayalleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hayalleri arasında fark yok!..

Yerli milli savunma hamlesi (tank, silah SİHA, helikopter, uçak)…

Yer altı zenginliklerini en iyi şekilde kullanılması..

Dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara sahip çıkılma…

Emperyalizmin ve Siyonizm in gerçek yükünü görerek hareket etme..

Yani bugün Erdoğan’ın duruşu Erbakan Hoca’nın görüşlerine kayıtsız kalmadığını sadece plan yaptığını gösteriyor.…

O nedenle reis ”Güçlü bir Türkiye” olmadan emperyalizm ve Siyonizm e karşı mücadelenin mümkün olmayacağını bildiği için planını sakin, sabırlı bir şekilde devreye sokarak yürüdü.

Usturaya yumruk atmak yerine, usturaya “demir yumruk” olarak yumruk atma planını uyguladı ve uyguluyor.

İşbirlikçilerin o istedikleri pısırık Türkiye yok!..

GEÇMİŞ OLSUN!

*

Bugün yapılan bütün saldırıların nedeni   2019’da Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısızlığının Türkiye’nin çok önemli fırsatları kaçırması anlamına geleceğidir..

Ve bugün Bahçeli’nin MHP’sine büyük bir hızla etkisizleştirmek için algı operasyonu yapılması, yüzde 50 artı bir için Erdoğan’ı yalnızlaştırma operasyonudur..

HDP’ yi kurup Kürt oylarını Erdoğan’dan çekmek için kafa yoranlar kimlerse bugün Akşener’e yeni bir parti kurdurtup Milliyetçi oyları da Erdoğan’dan çekmeye çalışanlar onlar!..

İşin özü şudur..

İstir birileri kabul etsin ister kabul etmesin  hedef alınan Türkiye’nin kaderi Recep Tayyip Erdoğan’ın kaderi ile bütünleşmiş durumda!.

İşin özü;

Erbakan  hocanın ortaya koyduğu tespitleri, bugünleri gören uyarıcı açıklamalarını bir kenara yazan Recep Tayyip Erdoğan gücü eline aldıktan sonra harekete geçti!..

Yani sabırla!..