Hızlan'ın gözüyle Çetin Emeç
Abone olÖlümün onbeşinci yıl dönümünde Çetin Emeç'i Hürriyet Gazetesi'nden mesai arkadaşı Doğan Hızlan anlattı. İşte, Doğan Hızlan'ın gözüyle Çetin Emeç...
Hürriyet Gazetesi yazarı Doğan Hızlan bugünkü "Çetin Emeç’siz on
beş yıl" adlı yazısında on beş yıl önce yaşamanı yitiren Gazeteci
Çetin Emeç'i anlattı. İşte Doğan Hızlan'ın gözüyle Çetin
Emeç...
SEVGİLİ arkadaşım/arkadaşımız Çetin Emeç’in ölümünün üzerinden on
beş yıl geçmiş. Anılarımızda dün gibi. Onunla konuşmalarımızı
hatırlıyorum, gazetedeki çalışma odasındaki söyleşilerimizi
düşünüyorum.
Kendini mesleğine adamış biri. O mesleğin gerektirdiği bütün
dürüstlüğü, doğruluğu her zaman ilke edinmiş bir meslektaş.
Onu çarşamba akşamı Hürriyet’te adını taşıyan Çetin Emeç Salonu’nda
andık. ‘Söz uçar yazı kalır’ altın deyişini unutmadık. Onu
sevenlerin, tanıyanların kaleminden bir de Genel Yayın
Yönetmeni-Çetin Emeç (1935-1990) kitabı yayınlandı.
Dostlarının yazılarının yanı sıra içinde onun yazılarından seçmeler
de yer alıyor.
Sert üslubuyla etkileyici yazılarında, hak bildiği yolda yalnız
başına yürüyen, hiçbir şeyden korkmayan bir yazarın profilini
görürsünüz.
Çünkü o çalışırken de, yazarken de her zaman doğrular dışında bir
engeli tanımadı.
Günlük çalışma gerilimini bitirdiğinde -seyrek de olsa- gülen, şaka
kaldıran biri olurdu.
‘Profil’ yazısında gazeteciliğin nasıl inişli çıkışlı bir yolculuk
olduğunu, nasıl ıssız bozkırlarda ve saraylarda yaşandığını dile
getiriyor. Gerçekten de gazetecilik öyledir.
* * *
UTANGAÇ biriydi. Kızgınlığı onu örten bir maskeydi, o zırhı
kazıdığınız anda, yumuşak, sevecen bir yüreğin atışlarını
duyardınız.
Kimseye yalan söylemediği için yalanlara inanırdı. Kimsenin
aleyhinde herhangi bir söz söylemediği için hakkında söylenenlere
de kulak asmazdı.
Tehditleri küçümsemesi gibi.
Müzikle uğraşmıştı, klasik müziği iyi bilirdi. Müzikle uğraşanların
hepsinde olduğu gibi hep yeşermeyi bekleyen bir romantizmi
taşırdı.
Anma toplantımızda, onun meslektaşları, sevenleri anılarını
naklettiler.
Beni etkileyen oğlu Memo’nun (Mehmet Emeç) CNN Türk’ün hazırladığı
belgeselde söylediği bir cümleydi:
Amerika’dan gelen Memo, pasaportunu gösterdiğinde polis, siz Çetin
Emeç’in oğlu musunuz, diye sormuş. Evet, demiş ve pasaportunu
vermiş.
Gerçekten de babalarımızdan, analarımızdan, ailemizden bize kalan
en önemli miras dürüst, düzgün bir addır. Servetlerin en övünülecek
olanı da budur.
Genel Yayın Yönetmeni-Çetin Emeç (1935-1990) kitabının anısal bir
özelliği de var:
Kızı piyanist Mehveş Emeç’in, babasının doğum gününde bestelediği
Uzak Bir Rüya bestesinin CD’si kitabın arka kapak içinde bulunuyor.
Duyarlı sözleri de, müziği de Mehveş Emeç’e ait. Parçayı Yavuz
Bingöl seslendiriyor.
ÇETİN EMEÇ, meslektaşları arasında örnek bir kimlikle her zaman
yaşayacak.
Yazı:Doğan HIZLAN
HÜRRİYET